Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti, İİK 170. Maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu gönderildiği ve 103 davetiyesinin 14/05/2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Açılan davada 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliği işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik bir iddia bulunmamaktadır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu vekilince Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/23928 Esas sayılı takip dosyası üzerinden müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğundan bahisle, öğrenme tarihinin 09/07/2021 tarihi olarak düzeltilmesi ile yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/23928 Esas saylı takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 05/07/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer itirazların takibin şekline göre icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulduğu görülmüş ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden...
Maddesine göre usul ve yasaya uygun bulunduğu, tebliğ evrakının resmi nitelikte olup içeriğinin aksinin davacı tarafça yeterli ve kesin hükümlerle ispatlanamadığı, posta memuru ile davacı arasında husumet bulunduğu iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, davacı borçluya ödeme emrinin 20/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, beş günlük itiraz süresi geçtikten sonra 19/07/2018 tarihinde dava açtığı anlaşılmakla yetkiye ve imzaya itiraza ilişkin davanın süre aşımından reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, Yetkiye ve imzaya itiraza ilişkin davanın süre aşımından reddine, karar verildiği görülmüştür....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Gebze İcra Müdürlüğünün, icra dosyasına yönelik usulsüz tebligat şikayeti ile dosyada ki borca, yetkiye ve imzaya itiraz olduğunu, Gebze İcra Dairesi'nin 2022/26351 Esas sayısı dosyasından müvekkili aleyhine takip başlatıldığı, takibe istinaden düzenlenen Örnek 10 nolu ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takibe konu senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, alacaklı olarak görünen taraf ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, senet üzerinde ki adresin ve telefon numarasının da müvekkili ile aynı olmadığını, ödeme emri tebligatının TK 21/2 şerhli olarak çıkarıldığını, muhatabın kapısına 2 no'lu haber kağıdının kapısına yapıştırılmadan muhtara teslim edildiğini, tebligat kanunu’nun 21. maddesi, tebligat kanunu’nun uygulanmasına dair yönetmelik’in 30. ve 35. maddesine uygun olarak yapmadığını, usulsüz tebligat şikayetlerinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, borca ve imzaya itirazlarının kabulünü talep...
Açılan davanın usulsüz tebligat şikayeti ile icra dairesinin yetkisine ve imzaya dair olup mahkemece tebligatın usulsüzlüğü ve yetkiye dair inceleme ve kararının doğru olduğu ancak, senet borçlusu davalının imzaya itirazı üzerine davacının kendisi dışında vekilin imza atmadığı veya vekile ait bulunmadığı nedenle imzaya itirazın reddine dair gerekçe ve kararın doğru olmadığı, mahkemece imzaya açıkça itiraz edilmekle ıspat külfeti davalı alacaklıda olmak üzere takip konusu senedin tanzim tarihi itibariyle davacının ve yetki kapsamında ise yetki verilen kişinin imza örneklerinin alınması bunun mümkün bulunmaması halinde davacı ve vekile ait samimi imza örneklerinin davalının gösterdiği yerlerden toplanmak suretiyle getirtilerek takibe konu senetteki imzanın davacının veya vekilinin elinden çıkıp çıkmadığı konusunda rapor almak suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken reddi yerinde görülmemiştir....
YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin 23/02/2022 tarihli tebligat sonucu kesinleştiğini ve hacizler uygulandığını, ödeme emrinin davacı şirketin icirate sicilde kayıtlı adresinde usule uygun tebliğ edildiğini, tebligat yapılan kişinin sigortalı olarak çalışmıyor olabileceğini, takibin borçlulardan Ozan Kara'nın adresi olan Muğla'da başlatıldığını, bu borçlunun yetkiyi itirazının bulunmadığını, davacının mal ve haklarına 25/03/2022 tarihinde haciz konulduğunu, davacının bu tarih itibarıyla takipten haberdar olduğunu, bu nedenle davanın süresinde olmadığını, davacının senet üzerindeki imzaya itiraz etmediğini, borca itirazların haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "davanın usulsüz tebligat şikayeti yönünden kabulü ile, Muğla 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, İnegöl İcra Müdürlüğü'nün 2019/6012 Esas sayılı takip dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti, imzaya, borca ve ferilerine itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava dosyası davacı tarafın istinafı bakımından istinaf incelemesine gönderilmiş ise de, davacının 31/12/2021 tarihinde süre tutum dilekçesi sunduğu ve gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacağını beyan ettiği ancak davacıya gerekçeli kararın tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle gerekçeli kararın davacıya usulüne uygun tebliği ve istinaf süresi de beklenildikten sonra dosyanın incelenmesi için gönderilmesi gerektiğinden, tebligat eksikliğinin giderilmesi için HMK'nun 352/1- ç maddesi gereğince dosyanın geri çevrilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Teb.K.nun 21/2 maddesi şerhi ile yapılan tebligatta, kime sorularak ve nasıl bir araştırma yapılarak "tanınmıyor" şerhi düşüldüğünün tespitinin mümkün olmadığını, Teb.K.nun 21/2. Maddesinde belirtilen usulün uygulanmadığını, yapılan tebliğ işleminin hukuka aykırı olduğunu, tebliğ mazbatasının aslının bulunmadığını, Uyap ortamına aktarılan tebliğ mazbatasının da renkli olmadığını, ilgili tebligat evrakının açık mavi renkli kağıda basıldığını gösteren emare olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, tebligatın usulsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğindedir. Mersin 4. İcra Müdürlüğünün 2017/6936 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Alacaklı T3 vekilince borçlular T1 ile dava dışı Behçet Candan, Veysel Candan, Muhammed T2 ve Karahisar Pet .... Ltd. Şti....
Davacı aynı zamanda borca ve imzaya da itiraz etmiş ise de, İİK 168. maddesi gereğince bu başvurunun 5 gün içerisinde yapılması gerekmekte olup bu süre hak düşürücü süre olduğundan ve davacı tarafça 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra itirazda bulunulduğundan itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca İİK da şikayete ilişkin hükümlerde tazminat düzenlemesi bulunmadığından ve borca ve imzaya itiraz esasa girilmeden reddedildiğinden davalı taraf lehine tazminat ve davacı aleyhine para cezası takdir edilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin REDDİNE, Davacının borca ve imzaya itirazlarının süre aşımı nedeniyle REDDİNE, Yasal şartları bulunmadığından davacı aleyhine para cezası ve tazminat takdirine yer olmadığına, " karar verildiği görülmüştür....
Ancak takip dosyasında düzenlenen örnek 10 ödeme emri bulunmamakta olup icra müdürlüğünce ilk derece mahkemesine verilen 18/06/2020 tarihli cevapta da tebligat zarfı üzerinde örnek 10 ödeme emri yazılmış ise de, takibe ilişkin ödeme emrinin sehven örnek 7 olarak düzenlendiği, örnek 10 ödeme emri bulunmadığı bildirilmiştir. Takip dosyasından düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin alacaklı yanın şikayeti üzerine iptal edildiği de iddia ve ispat edilmediğinden davacı yanın imzaya itirazları hususunda artık dikkate alınması gereken örnek 7 ödeme emridir. İlamsız takip yolunda da borca, yetkiye ve imzaya dair itirazların İİK 62. Maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılması gerektiği açıktır. Davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ zarfı üzerinde örnek 10 ödeme emri ekli olduğunun yazılması takip dosyasından düzenlenen örnek 10 ödeme emri bulunmaması karşısında sonuca etkili değildir....