İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Usulsüz tebligat şikayetinin 6100 Sayılı HMK'nun 114/1- i ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, haciz ihbarnamelerinin geçersiz olduğu iddiası talebinin ise usulsüz tebligat şikayeti daha evvel kabul edilmediğinden esası incelenerek REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu, adli yardım talebinde bulunulduğu görülmüş, 6100 sayılı HMK'nın 336/3 maddesi gereğince adli yardım talebi dairemizce değerlendirilmiş ve kabul edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ şikayetine ve bu şikayet ile birlikte haciz ihbarnamelerinin iptali talebine yönelik şikayettir....
Davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; şirket adına yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, Selim Örencik'in yetkili olmadığını, şirket çalışanı da olmadığını, tebliğ işleminin TK'nın 12 ve 13.maddelerine aykırı olduğunu, davacı T2n tebligat adresinde ikamet etmediğini, tebligat alan Selim Örencik'in aynı adreste yaşayan tebliğe ehil kimse olmadığını, müşterek yetki sözleşmesi olmakla tek imza ile borçlanmanın mümkün olmadığını, kaşe üzerindeki imzanın ortaklık yetkilisine ait olmadığını, davacı T2n da tek imzadan ötürü borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının tebligatın usulsüz olduğu yönündeki iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca süreden reddine, 14/02/2020 tarihli memur işlemine yönelik şikayetin esastan reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, müvekkilinin muhtardan tebligatı aldığı tarihin, icra dosyasından haberdar olduğu tarih olduğunu, dosyanın usulsüz tebligat ile kesinleştiğini öğrendikleri tarihin 14/02/2020 olduğunu, icra müdürlüğüne borca itirazlarını sunduklarını, daha önceden Antalya 10....
Borçlu vekili takip dosyasına sunduğu 17.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğunu 15/12/2015 tarihinde öğrendiklerini ifade ettiğine göre mahkemece; borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yasaya uygun olarak kabul edildiğinden, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 15.12.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligatın iptaline karar verildiği görülmektedir. Usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddesinde düzenlenmiştir....
Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır. Somut olayda ise borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Ayrıca Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunması halinde itiraz hakkının bulunduğu kabul edilmektedir. Şu hale göre borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, zamanaşımı itirazı İİK.nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunduğunun belirlenmesi halinde itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yöndeki istemin süre aşımı nedeniyle reddi doğru değildir....
Vekili istinaf dilekçesinde özetle;Ödeme emri müvekkilin şirkete kapıya haber kağıdı yapılmak sureti ile tebliğ edildiğini, yapılan tebligatlar incelendiğinde tebligatın TK. 21.maddesi gereği yapıldığı tespit edildiğini, ancak tebligatlar usulüne uygun olarak yapılmadığını, şu halde alacaklı yanın öncelikle müvekkilinin bilinen en son adresine tebligat talep etmesi ardından Tebligat Kanunu 21/2 hükümlerine göre tebligat gönderilmesini talep etmesi gerektiğini, diğer yandan Tebligat Kanunu 21/2 meddesine göre çıkartılacak tebligat evrakının açık mavi renkte düzenlenmesi gerekmekte iken icra takip dosyasındaki tebliğ mazbatası da usulüne aykırı olarak beyaz renkte olduğunu, sayılı sebeplerle yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan takip İstanbul İcra müdürlüğünde başlatıldığını, ancak müvekkili adresi İzmir ili Kemalpaşa ilçesinde olduğunu, bu durum ödeme emirleri ile de sabit olduğunu, Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipler de yetkili icra dairesi...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1829 KARAR NO : 2022/379 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : FETHİYE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2021 NUMARASI : 2020/607 ESAS, 2021/252 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat, Yetki İtirazı, Kambiyo Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir....
Somut olayda, davacıların örnek 10 numaralı ödeme emrini öğrenme tarihlerini 09/07/2019 olarak bildirdikleri, usulsüz tebliğ şikayeti için 7 günlük itiraz süresinin son gününün 16/07 2019 tarihine, imzaya ve borca itiraz için beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 14/07/2019 tarihinin hafta sonu pazar günü tatiline rastladığı, resmi tatilden sonraki ilk mesai günü olan15/07/2019 gününün ise resmi bayram tatil olması nedeniyle itiraz süresi, tatili takip eden ilk iş günü olan 16/07/2019 tarihinde biteceğinden bu tarihte yapılmış olan itiraz süresindedir. (12 HD esas no:2014/34312karar no: 2015/2178- esas no:2015/4344 karar no:2015/14658- esas no:2018/12587karar no: 2018/8946 ) O halde, Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti incelenerek, sonucunda kabul edilmesi halinde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğu tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmek suretiyle sair itirazları yönünden yargılamaya devam edilerek oluşacak sonuca göre bir karar...
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, alacaklının takibi devam ettirebilmesi için borçlu vekiline de ödeme emri tebliğ ettirmesi gerektiğine karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....