WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin REDDİNE, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden takibe konu borca faize ve ferilerine ve yetkiye itiraz davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ ve borca itiraza ilişkindir....

Tebligat usulsüzlüğü iddiası ise İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olmakla ıttıla tarihinden itibaren aynı sürede icra mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir. Öte yandan HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca taleplerin herbiri hakkında hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda; örnek 13 nolu ödeme emrinin şikayetçi borçluya 30.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan 09.05.2015 günü haberdar olduğunu beyan ederek yasal yedi günlük sürede tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne göre mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karara bağlanması yetki itirazının ise icra müdürlüğüne yapılması gerektiği dikkate alınarak İİK'nun 62. maddesi uyarınca reddi gerekir iken tebligat usulsüzlüğü şikayeti hakkında gerekli inceleme yapılmaksızın bir karar verilmemiş olması ve yetki itirazının kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

    Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte İİK'nın 62. maddesi uyarınca mükerrerlik ve borca itirazlarını da bildirmiş ise de, Takibin ilamsız icra takibi olduğu gözetildiğinde borca itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekmekte olup, icra mahkemesinin bu itirazı değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının borca ilişkin itirazının reddine karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. " şeklindeki gerekçelerle; 1- Şikayetçi borçlunun yapmış olduğu usulsüz tebliğ işlemi ve mükerrerlik iddialarına dayalı şikayetinin REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hatalı hukuki değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu, mahkemece dosya üzerinden karar verilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğine yönelik şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....

    Şti 'nin usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜ ile, İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2019/909 Esas sayılı icra takip dosyasında şikayetçiye yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olarak bildirdiği 22.01.2019 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, Davacı T1 usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜ ile, İstanbul 14....

    Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda tebligat usulsüzlüğü ile birlikte yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tebligatın ıusulsüz olduğunun kabulü doğru ise de; alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 62. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmesi fuzuli olduğu gibi bir hukuki sonuç da doğurmaz. Hal böyle olunca, mahkemece, takibin şekli bakımından icra mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak borçlunun isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Bölge Adliye Mahkemesi’nin 18.10.2018 tarih ve 2018/435 E.-2018/1618 K. sayılı kararı ile “Davacı borçlu dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayeti dışında ayrıca tebligat tarihinde yurt dışında olduğunu, 15/11/2017 tarihinde Türkiye'ye döndüğünü iddia etmektedir. Bu halde borçlunun itirazı İİK'nun 65....

        /02/2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/02/2022 tarihi olarak kabulü ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca , yetkiye ve imzaya itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....

        Talat Özat'a ne böyle bir tebligat memuru gelmiş, ne böyle bir beyan alındığını, 35. madde gereğince olan tebligat adreste kapıya yapıştırıldığını iddia edilse bile hem şirket merkezi hem de Avukatlık Bürosu olarak çalışan bu iş yerinde kapıya yapıştırılan bir tebligat söz konusu olmadığını, ayrıca müvekkilinin takipteki miktar kadar borcu olmadığını, takipte İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olmadığını ve yetkili icra dairelerinin Manisa İcra Daireleri olduğunu, yetki itirazının da kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, şikayet dilekçesinde talep edilen hiçbir delilin toplanmadığını, uyuşmazlık konusu hakkında araştırma yapılmadığını, tanıklar dinlenmediğini, yetki itirazının değerlendirilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu