DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya/borca itiraza ilişkindir. Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/2072 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular ve dava dışı borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçlu T6 26/11/2018 tarihinde, davacı borçlu şirkete ise 02/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz olarak 07/02/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılamada; davalı alacaklının takipten 05/02/2021 tarihinde feragat etmesi nedeniyle, icra dosyası feragat ile kapatıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı) Yetki itirazında bulunmak için HMK'nun 19/2.maddesi gereğince "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz,"hükmünü içermektedir. İzmir 17. HD’nin 2021/775 esas, 2021/933 karar sayılı 10.06.2021 tarihli, 2018/2398 esas, 2021/811 karar sayılı 27/05/2021 tarihli, 2018/2138 esas, 2021/623 karar sayılı, 01/04/2021 tarihli emsal birçok ilamında “7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı ve takibin devamı mahiyetinde dava türüdür....
HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı) Yetki itirazında bulunmak için HMK'nun 19/2.maddesi gereğince "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz,"hükmünü içermektedir. İzmir 17. HD’nin 2021/775 esas, 2021/933 karar sayılı 10.06.2021 tarihli, 2018/2398 esas, 2021/811 karar sayılı 27/05/2021 tarihli, 2018/2138 esas, 2021/623 karar sayılı, 01/04/2021 tarihli emsal birçok ilamında “7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı ve takibin devamı mahiyetinde dava türüdür....
Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 02/12/2020 tarih, 2020/270 E., 20220/2394 K. sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "...Borçlunun başvurusunda, süresi içerisinde, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin düzeltilmesini, sonra aynı takip dosyası için usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte terditli olarak, yetki itirazı, takip öncesi ve sonrası zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, borca itirazın beş günlük süreye tabi olduğu, somut olayda itirazın 05.07.2019 tarihinde yapıldığı ve süresinde olmadığı gerekçesi ile "istemin reddine" hükmedildiği görülmektedir....
Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/35 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; borçlu vekilince usulsüz tebligat şikayeti gereği takibin durdurulmuş olması nedeniyle, dosyamızdan alacaklıya ödenen miktarın iadesi için muhtıra gönderilmesini ve bekleyen tahsilatların kendilerine iadesini talep etmiş olduğu Trabzon İcra Müdürlüğünce ilgili talep hakkında, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2014/9415 Esas,2014/12051 Karar sayılı ve 2016/3551Esas ve 2016/17359 Karar sayılı kararları ile "İİK'nın 361. madde hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması işlemi İİK'nın 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir....
yapılması gerektiğinden muhtıra ile birlikte yapılan ödeme emrinin de usulsüz olduğu, İİK'nun 54/1 maddesine göre muhtıra tebliğinden sonrasında ise usulüne uygun tebliğ işlemlerinin gerçekleştirilmediği dikkate alındığında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden istinaf sebebi yerindedir....
Öncelikle usulsüz tebligat yapıldığı hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre de, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerekir. Davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddiaları mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10....
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; davacının iddialarını kabul etmediğini, müvekkilinin bahse konu bonoyu ciro yoluyla devraldığını, ciranta ile borçlu arasındaki ilişkinin müvekkilini ilgilendirmediğini, usulsüz tebligat iddiasını kabul etmediklerini, yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, yetki itirazının da süresinde olmadığını ileri sürerek davanın reddine, lehlerine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde,evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde, "Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin Reddine, Davacının borca, imzaya ve yetkiye yönelik itirazlarının ayrı ayrı süreden Reddine, Yasal şartları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine," karar verilmiştir....
Bu doğrultuda, davacının yetki itirazı ve imzaya itirazının süresinde olmadığı anlaşılmakla ayrı ayrı redlerine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın reddine; davacının usulsüz tebligatın iptaline ilişkin talebinin reddine, davacının yetki itirazının kabulüne ilişkin talebinin reddine, davacının imzaya itirazının kabulüne ilişkin talebinin reddine, karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik inceleme ve yeterli araştırma yapılmadan verildiğini, müvekkilinin icra takibini haricen öğrendiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, yerel mahkemenin tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığından bahisle tüm taleplerinin reddine karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra mahkemesine yapılan başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....