İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09.02.2012 tarih ve 2011/403E.-2012/50K. sayılı dosyası üzerinden 441 ada 61 parsel 63 nolu bağımsız bölüme ilişkin kıymet takdir raporuna itiraz ettiği, yine bu taşınmaza ilişkin satış ilanı tebligatının borçlu vekiline tebliğ edildiği buna ilişkin belgelerin takip dosyası arasında bulunduğu, 20.05.2013 tarihinde meskeniyet şikayetine konu 9931 parsel sayılı taşınmaza haciz konulduğu, 22 örnek davet kağıdının tebliğ edilmediği, kıymet takdiri raporunun ise borçlu asile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre 22.11.2013 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, şikayete konu taşınmazın haczi ve kıymet takdiri ilgili vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur....
Mahkemece; Ödeme emri tebligatının ve 103 davetiyesinin usulsüzlüğü şikayetinin süreden reddine, davacının haline münasip ev /meskeniyet şikayeti yönünden şikayetin süreden reddine, haczedilmez şikayetinde bulunulan diğer taşınmazlar yönünden şikayetlerin ayrı ayrı süreden reddine, 34 XX 926 Plakalı traktörün haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Ödeme emrinin usulsüz tebliğine dair şikayetin kabulü üzerine konulan hacizler fekkedilmiş, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerine 24.04.2014 tarihinde yeniden haciz konulmuş, borçluya bu hacze ilişkin 103 davetiyesi 09.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı bulunmaktadır....
Somut olayda mahkemece, boçlunun takipten, öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önceki bir tarihte haberdar olduğu tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçlunun yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7181 E. - 13092 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7....
İcra dosyasının incelenmesinden borçlu asile 26/02/2015 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdına karşı borçlunun şikayeti üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 04/03/2015 tarih, 2015/ 215 E. 252 K. sayılı kararı ile borçlunun vekili olduğundan asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, mahkemenin bu iptal kararı sonrasında 103 davet kağıdının borçlunun vekiline 30/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre 31/03/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2562 KARAR NO : 2021/1861 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2020 NUMARASI : 2020/86 ESAS, 2020/320 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/86 Esas, 2020/320 Karar sayılı dosyasında verilen meskeniyet şikayetinin reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilleri hakkında davalı alacaklı tarafından İzmir 22....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip dosyasından haciz konulan taşınmazın, haline münasip evi olduğunu belirterek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, İİK.103 haciz davetiyesinin davacıya usulüne uygun bir şekilde 15/04/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği tarih olan 15/04/2020 tarihinde hacizden haberdar olduğu, şikayetin ise 7 günlük süreden sonra 22/06/2020 tarihinde yapıldığı, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, tebligat parçasındaki şerhe göre, muhatabın çarşıda olması nedeniyle tebligatın T.K.21/1 maddesine göre mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği, kendisinden bilgi alınan komşunun açık kimlik bilgilerinin tebliğ zaptında yer aldığı, tebligatın usulüne uygun olduğu, mahkemece şikayetin süreden...
Meskeniyet gerekçesiyle hacze karşı şikayetlerin İİK 16/1. Maddesi uyarınca 103 davetiyesinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece re'sen dikkate alınır. Yukarıda izah edildiği üzere şikayetçi taraf 103 davetiyesinin kendisine usulsüz tebliğ edildiğine dair iddia da ileri sürmemiştir. Açıklanan nedenlerle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin bilinen en son adresine tebligat çıkarılmadan direkt mernis adresine tebligat çıkarılmasının usulsüz olduğunu, müvekkilinin tebligatı dava açtığı tarihte öğrendiğini ve TK. 32.maddeye göre davayı süresinde açtığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
ın temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan takipte borçluların usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkili olmadığını iddia ederek gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını, ödeme emrinin iptalini talep ettikleri mahkemece borçluların takipten 09.07.2015 tarihli haciz tutanağıyla bu tarihte haberdar oldukları ve öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin yedi günlük sürede ileri sürülmemiş olması gerekçesiyle diğer itirazların bu aşamada incelenmesine yer olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur....