İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği 16/11/2011 tarihinde davacı adına ödeme emrini tebliğ alan davacının eski eşi Deniz Heper'in tanık olarak verdiği beyanda ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte davacı ile aynı evde yaşamadığını beyan etmesi, söz konusu adresin davacının mernis adresi olmaması, icra dosyası kapsamında davacı borçluya yapılmış başkaca bir tebligatın bulunmaması, davacı vekilinin icra dosyasına davacıya ait vekaletnameyi 15/10/2021 tarihinde ibraz etmesi dikkate alındığında; davacıya 16/11/2011 tarihinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihinin beyan ettiği öğrenme tarihi olan 11.10.2021 olarak tespitine; her ne kadar usulsüz tebligat şikayeti, icra müdürlüğü işlemini şikayet niteliğinde olsa dahi davalı alacaklının, yargılama sırasında husumeti sürdürdüğü görülmekle davalının davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerini ödemesine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve icra memur muamelesine şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin süreden, diğer şikayetlerin ise esastan reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesi tarafından hukuki değerlendirmede hata yapıldığını, süresiz şikayet konusu olan nedenlerle takibin iptalini, mümkün görülmezse ödeme emrinin iptalini talep ettiklerini, davada hakim tarafından ödeme emri tebligatının iptali olarak değerlendirme yapılarak hatalı değerlendirme ile hatalı karar tesis edilmiş olduğunu ileri sürerek ve dava dilekçesindeki nedenleri tekrarla istinaf talebinde bulunmuştur....
nun 297.maddesinin 2. fıkrasında; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir . Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet olup tebliğ işleminin usulune uygun olması halinde şikayetin reddine,usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine mahkemece "davanın kabulüne”şeklinde karar verilmiş olup, hüküm kısmının şüphe ve tereddüde yer vermeyecek biçimde açık olmadığı ve dolayısıyla kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....
ispat edemediği gerekçeleri ile, davanın usulsüz tebliğ şikayeti yönünden kabulü ile Sivas 4.İcra Müdürlüğünün 2018/3734 Esas sayılı dosyasındaki ödeme emrinin davacıya tebliğinin 26/12/2018 tarihi olduğunun tespiti ile düzeltilmesine, davacının davasının diğer talepler yönünden reddine karar verilmiştir....
Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri uyarınca vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar ve yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır. Ne var ki, vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz. Şöyle ki, icra ve iflas kanununda yer alan icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280). Cezaların şahsiliği kuralı gereğince, borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra ödeme emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur....
Bu durumda ödeme emrinin gerçek kişi davacıya tebliği işleminin Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi ve Yönetmeliğin 25. maddesine uygun olarak yapılması gerektiği kabul edilmelidir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat" başlıklı 16. maddesinde; "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır" denilmekte olup Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; "Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır" düzenlemesi yer almaktadır. Mevcut bu mevzuat karşısında, öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının bildirilen ve o tarih itibariyle AKS'de kayıtlı (MERNİS) adresine gönderilen ödeme emri tebligatının iade edilmesi üzerine, aynı adrese gönderilen ödeme emrinin 29.12.2020 tarihinde Tebligat Kanununun 21/2. maddesine ve usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafın ileri sürmüş olduğu diğer adresin, davalı alacaklı tarafça da bilinen en son adres olarak kabulü zorunluluğu bulunmadığı, tebligat davacının MERNİS adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden, davacının yurt dışında farklı bir soyadı ile tanındığı, yurt dışında hatalı adresine tebligat çıkartıldığı yönünde ileri sürdüğü iddiaların sonuca etkili olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Ltd.Şti yetkili icra müdürlüğü Bakırköy İcra Müdürlüğü olduğuna karar verilmesini, ödeme emrinin ve takibin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2020/5 ESAS, 2020/111 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Taraflar arasında görülen usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda verilen karara karşı yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan icra takibinde icra emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu, yanlış kişiye tebligat yapıldığını, bu nedenle öğrenme tarihinin 02.01.2020 olarak kabul edilmesini, ayrıca takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, bu nedenle borcunun da olmadığını, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili icra dairesinin Kağızman icra dairesi olduğunu belirterek; borca, yetkiye, imzaya ve usulsüz tebligat şikayetine ilişkin itirazlarının kabulünü talep ve dava etmiştir....