Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aykırı olduğunu, esasen müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talep edilemeyeceğini, ödeme emrinin takip talebi içeriğine uygun düzenlenmediğini, alacak nedeni olarak kiraya dayanılmış ise de, hangi yıl ve aylar kira alacağı olduğunun belirtilmediğini, alacağın belirsiz olduğunu, bu husustaki şikayetin süreye tabi olmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, faiz ve ferilere itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, borçlu olunmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesinin 22/10/2020 tarih 2018/702 esas 2018/1249 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kabulü ile " ilk derece mahkemesince davacının usulsüz tebliğe ilişkin şikayeti dışında ödeme emrinde alacaklının adresinin bulunmaması sebebiyle ödeme emrinin iptali talebi, ödeme emrinde faizin fahiş olarak hesaplandığı, faizin işlemeye başladığı gün ve faiz miktarının açıkça belirtilmediğini, bu unsurların ödeme emrinde bulunmaması sebebiyle İcra İflas Kanunun 58/3 ve 60. maddelerine aykırı ödeme emrinin iptali talebi ve haczin kaldırılması şikayeti hakkında hiç değerlendirilme yapılmadığından ileri sürülen şikayetleri tek tek değerlendirilerek soncuna göre karar verilmesi gerekirken tek bir şikayet değerlendirilerek karar verilmesi ve bu sebebinde yerinde olmaması nedeniyle kararın kaldırılması gerektiği "gerekçesiyle kararının kaldırılmasına karar verildiği, yeniden verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE İcra dosyasının incelenmesinde; davacı hakkında bir adet bonoya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı ve örnek 7 nolu ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin borçluya tebligat kanunu 21/2 maddeye göre mernis adresine gönderildiği ve tebliğ edildiği, borçlunun icra dosyasına 01/07/20109 tarihinde başvurarak borca yönelik itirazları sunduğu anlaşılmaktadır. Borçlu dava dilekçesiyle de sabit olduğu üzere öncelikle ödeme emrinin iptalini talep etmiş aksi takdirde usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulünü istemiştir. Mahkeme usulsüz tebliğe yönelik şikayeti kabul etmemiş ancak ödeme emrinin iptaline yönelik şikayeti örnek 7 ile takip başlatılmasına rağmen ödeme emri tebligat parçasında örnek 10 yazılı olduğundan bahisle kabul etmiştir. Ödeme emrinin tebliğ edildiği adres mernis adresi olup bu yönde yanlar arasında bir tartışma olmadığı gibi uyap kayıtları ile de bu husus teyit edilmektedir....

Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2021/11030 E. sayılı dosyasının ve bu dosyadan yapılacak her türlü haciz vs. işlemin tedbiren durdurulmasına, yasaya usule ve hakkaniyete aykırı eksik inceleme sonucu hüküm kurulan yerel mahkeme kararının kaldırılarak İİK. Madde 58’e aykırı olarak düzenlenmiş ve usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin ve geçersiz ödeme emrine dayanan icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2021/11030 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....

    Diğer yandan, borçlunun aynı mahkemenin 2015/90 E.-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 58/3., 61/1. maddeleri uyarınca ödeme emrine takip dayanağı belgenin eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali ve borca itiraz istemine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun “Elektronik Tebligat" başlıklı 7/a maddesinin 2. fıkrasında, birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verileceği, bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, 3. fıkrasında ise; elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceği düzenlemeleri yer almaktadır. Somut olayda, davacıya çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle davacının elektronik tebligat adresi açık ve aktif olduğundan, tebligatın elektronik yolla yapılması yasal zorunluluktur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. A-DAVACININ ÖDEME EMRİNİN USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile icra mahkmesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligatın iptaline karar verildiği görülmektedir....

        UYAP Entegrasyonu