Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken tebligat yapılan şahsın ticaret sicili kayıtlarına göre şirket yetkilisi olmadığından bahisle şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, takibin şekline göre İİK'nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Borçlunun yetkiye ve borca itirazlarını ödeme emri tebliğinden ( ya da usulsüz tebligat nedeni ile takipten haberdar olduğu tarihten itibaren) yedi gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekli olup, icra dairesi yerine icra mahkemesine başvurması hukuki bir sonuç doğurmaz. Yasal sürede yapılan borca ve imzaya itiraz ise icra takibini durdurur....

    Borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığının takdir ve tesbiti icra müdürüne değil; bu hususta şikayet vaki olduğu takdirde, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hakkında ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekip gerekmediği yönünde karar verme yetkisi icra mahkemesine aittir. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, icra mahkemesine verdiği dilekçede, örnek 7 ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğinden ödeme emri tebliğ tarihinin öğgrenme tarihi olarak düzeltilmesini, usulsüz olarak konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayeti değerlendirilmeden haczin kaldırılması şikayetinin husumet yokluğu gerekçesi ile reddine karar verildiği görülmektedir....

        un ise verdiği adresten farklı bir adrese tebliğinin usulsüz olduğu, 2) Sanık ... müdafisi Av. ...'ın ... tarihli yetki belgesi ile Av. ...'na yetki verdiği, 10/06/2015 tarihli yetki belgesi ile Av. ... 'a yetki vermesinin ardından ... tarihinde vekillikten istifa ettiğine dair dilekçe vermesine karşın, sanığa müdafisinin çekilme dilekçesinin tebliğ edilmediği ve asıl müdafisinin vekillikten çekilmesi karşısında, gerekçeli kararın da yetki belgesi olan Av. ...'a tebliğinin usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, sanıklar ..., ...,... sanıklar ..., ..., sanık ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz davası istemleri hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiğine dair evrak, verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenerek ve EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Davacı vekili dava dilekçesinde, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin takipten 06.07.2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, usulsüz tebliğ şikayetini 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 17.07.2020 tarihinde ileri sürdüğünden usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine karar vermek gerekmekte iken, Mahkemece şikayetin esası incelenerek reddine karar verilmesi isabetsizdir. İlama aykırılık şikayeti süresiz olarak ileri sürülebilir....

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetki itirazı konusunda yetkili olmadığını, ilamsız takiplerde yetki itirazı merciinin ilgili icra dairesi olduğunu, takip dayanağı kazanın Adana'da gerçekleşmiş olması ve diğer borçluların ikametgahlarının Adana olması nedeniyle Adana İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, tebligatın davacının mernis adına gönderilmiş olduğunu ve usulünce yapıldığını, davacının kaynı Hakkı Alkan'ın yurt dışında yaşadığı iddiasının ispat edilmesi gerektiğini, tebligatın usulsüz olduğuna karar verilse dahi tebligatın yapılmasında müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını bu nedenle dava açılmasına sebebiyet vermediğinden müvekkili şirket aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücreti talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin mavi zarf yerine beyaz zarfla tebliğ edilmesi, zarf üzerinde memurun, ad ,soyad ve imzasının bulunmaması, kapıya 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmaması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğunu, Mahkemece tebliğin usulsüz olduğunun kabul edilerek imzaya ve borca yönelik itirazlarının incelenmesi gerekirken usulsüz tebliğ şikayeti reddedilerek imzaya ve borca itirazları incelenmeden davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Kanunun 23. maddesinde, tebliğ mazbatasında yer alması gereken hususlar sayılmış olup, mazbatada tebliği çıkaran mercinin imzasının bulunması koşuluna yer verilmemiştir....

          Yine dosya arasındaki davacının Çeşme ilçesindeki evinin güvenlik sistemi işleticisi şirketin kayıtlarına göre de tebligat yapılan tarihte davacının Çeşme ilçesindeki evinde olduğu anlaşılmaktadır. Muhatabın il dışında olması adresten geçici ayrılma sayılmayacağından tebliğ tarihinde İzmir ilinde değil ve fakat Çeşme ilçesinde bulunduğu anlaşılan davacıya Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereği yapılan tebligat usulsüzdür. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ve tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi yerindedir....

          Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla, Hanak İcra Müdürlüğünce yapılmış olsa da uyuşmazlığın davacının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Rize İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; Rize İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu itibarla davacı taraf usulsüz tebligat şikayetini 7 günlük süre geçtikten sonra 17.12.2019 tarihinde mahkememize açmış olduğu dava ile ileri süremez. Bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu