Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğine yönelik şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz ititrazları yerinde değil ise de;Genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve yetkiye itiraz etmiş, mahkemece borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının öğrenme tarihinin düzeltilmesine ve ... İcra Dairelerinin yetkisiz olduğuna dair yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm davacı vekilince temyiz etdilmiştir....

    /02/2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/02/2022 tarihi olarak kabulü ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    bulunmama ve imtina için gösterilen sebebi'' ihtiva etmesinin zorunlu kılındığı, ''Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesinin (f) bendinde ise, 30. ve 31. maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının hüküm altına alındığı görülmüştür....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın hukuki nitelendirmesinin hatalı yapıldığını, davanın usulsüz tebligat şikayetine yönelik olmasına rağmen yetkiye itiraz gibi görüldüğünü, öte yandan davacıya yapılan tebligatın da usule aykırı olmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca , yetkiye ve imzaya itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....

    Dairemizin 29/09/2020 tarih, 2019/2351 esas ve 2020/1508 karar sayılı kararı ile; Dairemizin önceki kararında davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayeti incelenip bir karar verilerek itirazın süresinde olup olmadığının tespiti ve daha sonra yetkiye, imzaya ve borca yönelik itirazların değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı kaldırılmasına rağmen, mahkemece yeniden yapılan yargılamada Dairemizin kararına ve dosya içeriğine uygun düşmeyecek şekilde davacının usulsüz tebliğe yönelik bir şikayetinin olmadığı kabul edilerek usulsüz tebliğe yönelik şikayeti değerlendirilip bir karar verilmeden diğer itirazların süre yönünden reddinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın dairemizin kararına ve daha önceki 31/05/2018 tarih, 2018/423 esas ve 2018/1222 karar sayılı kararına uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere ilk...

    Olayda borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne ve usulsüz tebligat şikayetini inceleme görevi icra mahkemesine ait olduğuna göre, mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenmesi zorunlu iken ve inceleme sonucunda itirazın usulüne uygun olduğu kanaatine varması halinde usulsüzlüğün tespiti ile birlikte tebliğ tarihinin de belirlenmesi gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması, ayrıca tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte yetki itirazının 16/01/2017 tarihli tensip arakararı ile birlikte değerlendirilmesi, gerekçeli kararda ve hüküm fıkrasında bu konuda hiçbir değerlendirme ve hüküm kurulmaması, diğer taraftan borçlu dilekçesinde usulsüz tebliğ ile birlikte takibin esasına ilişkin şikayet ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptalini talep etmiş olmasına rağmen, borca itirazına ve borcun ödendiğine ilişkin iddialarının ve delillerinin değerlendirilmediği görülmüştür....

    Olayda borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne ve usulsüz tebligat şikayetini inceleme görevi icra mahkemesine ait olduğuna göre, mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenmesi zorunlu iken ve inceleme sonucunda itirazın usulüne uygun olduğu kanaatine varması halinde usulsüzlüğün tespiti ile birlikte tebliğ tarihinin de belirlenmesi gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması, ayrıca tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte yetki itirazının 16/01/2017 tarihli tensip arakararı ile birlikte değerlendirilmesi, gerekçeli kararda ve hüküm fıkrasında bu konuda hiçbir değerlendirme ve hüküm kurulmaması, diğer taraftan borçlu dilekçesinde usulsüz tebliğ ile birlikte takibin esasına ilişkin şikayet ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptalini talep etmiş olmasına rağmen, borca itirazına ve borcun ödendiğine ilişkin iddialarının ve delillerinin değerlendirilmediği görülmüştür....

    Öte yandan, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57. maddesinin ikinci fıkrasında, "adresini değiştiren kişi yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, adres araştırması yapılmasına gerek kalmaksızın ek-1'de yer alan (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshası eski adresin kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince, ticaret siciline bildirilen adrese TK'nın 35. madde gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp, bila tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekir. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....

    UYAP Entegrasyonu