ın mernis adresine İİK.89/1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, alacaklının üçüncü kişinin zimmetinde sayılan borcun tahsili için araç ve tapu kayıtları üzerine kayden haciz konulmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini, fakat bu taleplerinin icra müdürlüğü tarafından üçüncü kişiye çıkarılan haciz ihbarnameleri tebligatının Tebligat Kanununun 21. maddesine aykırı ve usulsüz olduğu nedeniyle reddedildiği, alacaklının icra müdürlüğünün bu red kararının kaldırılmasını şikayet yoluyla icra mahkemesinden talep ettiğini ve mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra müdürlüğünün 3. kişiye çıkarılan haciz ihbarnamelerinin tebligatlarının usulsüzlüğünü re'sen gözönüne alarak işlem yapma yetkisi bulunmamaktadır. Tebligat usulsüz dahi olsa Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre muhatabın tebliği öğrendiği tarih sayılır....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Bakırköy 12.İcra Müdürlüğü 2018/15070 E sayılı dosyasından davacı adına 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, süresinde itiraz olmadığından davacıya 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, tebligatın 01/08/2019 tarihinde davacının iş yerine tebliğ edildiğini ve bu tarihte haciz ihbarnamelerine muttali olduğunu, borçlu Yusuf UÇAR'ın davacının babası olduğunu ve iş yerinde sigortalı olarak çalıştığını, icra müdürlüğünce gönderilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin borçlu Yusuf UÇAR tarafından tebliğ alındığını ancak davacı 3.şahısa bilgi verilmediğini, her ne kadar Yusuf UÇAR davacı çalışanı olarak tebligatları almış ise de icra dosyasından borçlu olduğunu ve yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, bu nedenle 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin iptali ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....
Taraflar arasındaki İİK 89/1, 2, 3 üncü haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi üçüncü kişi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına şikayetin kabulü ile üçüncü kişiye çıkarılan 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 14.01.2022 olarak düzeltilmesine, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, hacizlerin kaldırılması talebinin düzeltilmiş tebliğ tarihine göre icra müdürlüğünce dikkate alınmasına hükmedilmiştir....
Atatürk Bulvarı no: 116/10 Ayvacık Samsun " adresine oğlunun borçları sebebiyle başlatılan icra takibi kapsamında İİK 'nun 89/1- 2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini ancak tüm haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, davacı tarafından 16/10/2018 tarihinde Çarşamba icra dairesi dosyasının incelenmesi neticesinde dosyadaki ihbarnamelerden ve usulsüz tebligatlardan haberdar olduklarını, tebligat mazbatalarının incelenmesinde; haciz ihbarnamesi tebligatının müceekkilin muvakkaten İstanbul ilinde bulunduğu bir dönemde ikametgah adresinde gönderildiğini, ancak bila tebliğ iade edildiği, tebligat kanununun bütün hükümlerinin yok sayılarak hareket edildiği ve usulsüz tebligatlar nedeniyle davacının kendisi hakkındaki işlemlerin hiçbir aşamasından haberinin olmadığını, takip borçlusunun babası olması dışında borç nedeniyle hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, tebligat kanunun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin...
15/01/2021 tarihi olarak kabulüne, haciz ihbarnamelerinin iptaline yönelik şikayet yönünden tebligat usulsüzlüğünün kabulü ile 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiştir....
Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu ve tebligatın TK.nun 21/2. maddesine göre yapılacağını tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir. Ayrıca Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz." hükmü yer almaktadır. Takip dosyasında; şikayetçiye gönderilen 1. haciz ihbarnamesi tebligatının, taşındığından bahisle iade gelmesi üzerine, 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebligat parçalarının üzerine ''Mernis Adresi'' yazılarak tebliğe çıkarıldığı ve dağıtıcı tarafından Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2017/5557 E. sayılı dosyalarından müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, 28.02.2020 tarihli birinci haciz ihbarnamesinde, 05.08.2020 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinde ve 18.08.2020 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinde , alacaklının açık kimlik ve adres bilgilerinin yer almadığını, alacak tutarında faiz ve giderlerin ayrıca belirtilmediğini, faiz ve masrafların dahil olup olmadığının belirtilmediğini , icra müdürlüğünün IBAN bilgilerinin yer almadığını, icra müdürünün imzasının yer almadığını, birinci haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden 28.02.2020 tarihinde haciz konulduğu ibaresinin gerçeğe aykırı olduğunu, belirterek haciz ihbarnamelerinin tamamının ve tebliğ işlemlerinin iptaline mahkeme aksi kanaatte ise haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihleri olan 28.09.2020 olarak düzeltilmesine ,hacizlerin iptaline, müvekkilinin borçlu kaydının silinmesine/düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK.nunda, haciz ihbarnamelerinin, muhatabın, vatandaşı olduğu devlete ait yabancı dile çevrilerek gönderilmesi gerektiğine ilişkin bir düzenleme olmadığı gibi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nda ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'te, Türkiye'de adresleri bulunan yabancılara yapılacak tebliğ işlemlerinde, tebligat mazbatası ve eklerinin tercüme edilmesine ilişkin ayrık bir düzenleme de bulunmamaktadır. Dolayısıyla mahkemenin, haciz ihbarnamelerinin iptaline ilişkin kararında yer alan; “haciz ihbarnamelerinin, davacının tâbi olduğu devlete ait yabancı dile çevrilmesi gerektiği halde Türkçe olarak gönderildiği” şeklindeki gerekçesi yerinde değildir....
nun 21/2 maddesi uyarınca 2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ancak mevcut yasal adresinin 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin T.K.'...