Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetki itirazı ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 1....

Tebligatlarda adresin sürekli mi kapalı olduğu, yoksa muhatabın geçici olarak mı bulunmadığı hususlarının tebliğ mazbatalarında açıklanmadığı, bu haliyle anılan tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddeleri uyarınca usulüne uygun olmadığı, davalının, davacının haciz ihbarnamelerinin tebliğini 08/02/2022 tarihinden daha önceki bir tarihte öğrendiğini ispatlayamadığı, 1. haciz ihbarnamesinin tebliği usulsüz olduğuna göre 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğlerinin iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

da şikayet konusu taşınmazda ikamet ettiğini, müvekkilinin muhtaç olduğu çevresi, sosyo-ekonomik durumu, yaşı ve sair tüm şartların gözetildiğinde, ilgili taşınmazın, haline münasip olduğunu, takip dosyası üzerinden müvekkilinin tüm taşınmazlarına haciz konulduğunu, konulan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu iddia ederek taşınmazın kaydındaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Şikayetçi borçlu vekili birleşen dava dilekçesinde; müvekkilinin 3 adet taşınmazına haciz konulduğunu, taşınmazların değerinin dosya borcundan çok daha fazla olduğunu iddia ederek ... ili Merkez ilçesi ... mah. 366 Ada 184 parsel 1 numaralı bağımsız bölüm üzerine konulan taşkın haciz nitesliğindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; üzerine haciz konulan dava konusu müvekkiline ait taşınır ve taşınmazların toplam değerinin kararda hatalı yazıldığını, ipoteğin yalnızca üzerine konulan taşınmaz ile ilgili olup bir taşınmaz üzerindeki ipoteğin diğer taşınmaz ve taşınır malları etkilemeyeceğini, bilirkişi raporu yeterince incelenmeden, terkin edilmiş olan ipotek varmış gibi kabul edilerek ve Büyükşehir Belediyesince konulan haczin niteliği ve miktarı araştırılmadan taşkın haciz taleplerinin reddine karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, taşkın haciz şikayeti (icra mahkemesince 85. Maddenin uygulanma biçimi) niteliğindedir....

    Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; şikayetin kabulü ile, davacı borçluya gönderilen haciz 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatının İptali ile davacı borçlunun TK 32. maddesi uyarınca ihbarname tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27/05/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, borçlu aleyhine gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin yok hükmünde sayılmasına, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından tebligatların usulüne uygun yapıldığını, kararın kaldırılmasını gerektiğini beyanla istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 1.ve 2. haciz ihbarnamelerine dair usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte 3. haciz ihbarnamesinin iptali talebine ilişkindir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece müvekkilinin okur yazar olmadığı ve imza atamayacak durumda olduğu gözetilmeden davanın karara bağlanmasının hatalı olduğunu, noter evrakındaki müvekkilinin okur yazar olduğu yönündeki ifadelerin, ilgili noterliğin matbu evrakı düzeltmemesinden kaynaklandığını, noterin bu hatasının müvekkili aleyhine değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin imza atamayacak durumda olduğunu, bu nedenle TK'nın 24/1. maddesi ve Tebligat Yönetmeliğinin 37. maddesinde yazılı usule göre yapılmayan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkiline 103 davetiyesi tebliğinin de usulsüz olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir....

      mevcut ipoteklerin borçlu tarafından haczedilemezlik şikayeti ileri sürülmesinin önünde engel oluşturduğundan, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; ... 12....

        Dava dilekçesinde davacının takipten 14/12/2020 tarihinde haberdar olduğu belirtilmiş ve 15/12/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz edilmesi karşısında, davacının icra takibini öğrendiğini bildirdiği tarihe göre, 11/03/2021 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabul edilmesi doğru olmamıştır. Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmaması karşısında, takip kesinleşmiş olmakla, icra müdürlüğünün 11/02/2021 ve 05/03/2021 tarihli kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacının icra memur işlemlerine yönelik şikayeti de yerinde görülmemiştir....

        İİK 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatınının incelenmesinde ise; muhatabın adresinin kapalı olması nedeniyle güvenlik Zülküf Aslan'dan sorulduğu, muhatabın işe gittiğinin beyan edildiği, bu nedenle tebligat muhtarlığa bırakılarak 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı ve güvenlik Zülküf Aslan'a haber bırakıldığı, sitede bulunan güvenlik görevlisinin Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'te bahsedilen ''komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurları'' sıfatını taşımadığından İİK 89/2 maddesi haciz ihbarnamesi tebligatı usulüne uygun yapılmadığı, her ne kadar İİK 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatı usulüne aykırı olarak yapılmışsa da; İİK 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatının 19.11.2020 tarihinde usulüne uygun olarak yapıldığı, İİK 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğunun bu tarihte öğrenildiği, İİK'nun 16. maddesi ve Tebligat Kanununa göre usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihten itibaren 7...

        UYAP Entegrasyonu