Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Suriye vatandaşı olduğunu, Türkçe yeterince anlamadığını ve okuyamadığını, dosyanın fotokopi almanın taşkın haciz için sürenin başlangıç sürelerini bilmesinin mümkün olmadığını, tapuda işlem yapmak istediğinde öğrendiğini, sonrasında memur muamelesini şikayette bulunduğunu, icra dosyasında her iki taşınmazınında kaydına haciz konulduğu tarafına bildirilmediğini, icra dosyasındaki her işlemin tarafına bildirilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, taşkın haciz şikayeti niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece tebliğ işleminin usulüne uygun olduğundan bahisle meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Somut olayda, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, İİK'nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli olmadığı gibi takibin kesinleşmemiş olması da haciz işlemi sırasında borçlu tarafından ödenen ve alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesini gerektirmez. O halde, mahkemece şikayetin yukarıda belirtilen nedenlerle kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, davacıya kıymet takdir raporunun 09/10/2019 tarihinde tebliğinden sonra, alacaklı vekilinin bu tebliğ işleminin usulsüzlüğünü kabul ederek yeniden tebligat yapılması talebi üzerine davacıya 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporunun 26/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafın da usulsüzlüğünü kabul ettiği ve bu nedenle yenilenen tebligat işleminden davacının tebliğ tarihinde haberdar olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığı, alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce borçluya 103 davetiyesi ve ikinci kez kıymet takdir raporu tebliğinin, ona yeni bir şikayet hakkı tanıyacağı anlaşılmakla mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken şikayetin süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli değildir....
olarak tahsil edilen paranın borçluya iadesine, alacaklı alacağını tahsil etmesine rağmen borçlunun yukarıda açıklanan araçları taşınmazları ve başka hesabına koydurduğu hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olması nedeniyle iptaline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2021/63 ESAS 2021/182 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Haciz İhbarnamelerinin İptali KARAR : Adana 1....
İcra Hukuk Mahkemesinin haciz şikayetlerinin reddine hükmüne karşı, davacı üçüncü kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun taşkın haciz şikayeti yönünden mahkeme kararı nitelik itibariyle kesin olduğundan istinaf talebinin usulden reddine, İİK'nin 97. maddesinin uygulanmasına yönelik şikayet yönünden esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı üçüncü kişi vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
icra müdürlüğünce reddedildiğini, ancak haciz müzekkeresinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle maaş haczi müzekkeresine ilişkin usulsüz tebligatın iptaline, usulsüz tebligat nedeni ile öğrenme tarihi olan 08/06/2021 tarihinin tebliğ tarihi kabul edilerek müvekkili şirketin borçlu sıfatının ve hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
bulunup bulunmadığının araştırılmasının da yapılmadığını, Tebligat Kanunu m.12, m.13 ve Tebligat Tüzüğü m.18'de düzenlenen hükümlere riayet edilmeksizin, tebligatın daimi çalışana usulsüz olarak tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatın da yok hükmünde olduğunu, yok hükmünde olan hukuki işlemden sonraki işlemlerin hepsinin de yok hükmünde olduğunu, usulsüz tebliğ edilen 89/1 haciz ihbarnamesinin hiç tebliğ edilmemiş gibi olduğunu, İİK m. 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmeden İİK m. 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceğinin açık olduğunu belirterek İİK m. 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğünü tespit edilerek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....