WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

No:41 A Blok Daire:20 Maltepe/... adresinde tebliğ edildiği, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinde hasma tebliğ iddiasının yanı sıra oturmadığı adresin tebligat adresi olarak gösterildiği, aynı adreste oturmadığı, adresin alacaklının adresi olduğu iddiasının da bulunduğu görülmekte olup, gerek borçlunun dilekçesi ekinde bulunan adres belgesinden gerekse UYAP ortamından alınan adres bilgisinden, borçlunun adresinin Hancıoğlu Cad. No:41 A Blok Daire:13 Maltepe/... olduğu, borçlunun 13 nolu dairede ikamet ettiği halde tebligatın 20 nolu dairede yapıldığı, yine borçlunun önceki adres bilgilerinden de 20 nolu dairede hiç oturmadığı ve borçlunun temyiz dilekçesi ekinde sunduğu ... 21. Noterliğine ait 34809 yevmiye numaralı vekaletnamede de alacaklının kendi adresini tebligat yapılan adres olarak gösterdiği anlaşılmakla bu hali ile borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...

      Davacı gecikmiş itirazda bulunmuşsa da davanın hukuki nitelendirilmesi hakime ait bir görev olup somut olayda gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır, olsa olsa usulsüz tebligat şikayeti söz konusu olabilir. Zaten usulsüz tebligat şikayeti ile gecikmiş itiraz bir arada yapılamaz. Gecikmiş itirazda tebligat usulsüzlüğü söz konusu olmayıp aksine yapılan tebligat usulüne uygundur, borçlu hastalık vs. geçerli bir mazereti sebebiyle süresinde borca itiraz edememiştir. Somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Davacı bonoda keşideci konumunda olup herhangi bir adres bildirmemiştir. (Bononun keşide yeri Ankara'dır.) Davacının mernis adresine yapılan ilk tebligatın bila iade dönmesi üzerine ikinci tebligat TK 21/2'ye göre yapılmış olup herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Tebligat usulüne uygun olarak kabul edildiğinden davacının şikayeti ve borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmamış olup süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

      YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, icra mahkemesinin şikayet üzerine verdiği iptal veya düzeltme kararlarının icra edilebilmesi için şekli anlamda kesinleşmesi gerektiğini, somut olaydaki gibi, borçlunun şikayeti üzerine, icra mahkemesinin bir işlemi düzeltirse, bu kararın şekli anlamda kesinleşmesinden sonra icra edileceğini, icrası için kesinleşmesi zorunlu olan ilamlarda nihai karara karşı kanun yoluna başvurulması halinde ilamın icra edilemeyeceğini, usulsüz tebligat şikayeti kararının şekli anlamda kesinleşmediğini, belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile, Çeşme İcra Müdürlüğü'nün 2018/581 Esas sayılı icra takip dosyasında 30/10/2020 tarihli işlemin iptali ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmiştir....

      Alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 168. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, bu haliyle, borçlunun itirazlarını, icra mahkemesi yerine icra dairesine bildirmesi yasal olmadığı gibi, yanlış merciye başvurusu hukuki sonuç da doğurmaz. Somut olayda, borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu muris Şemsettin Suruç'un borca batık olarak vefat etmiş olması nedeniyle, TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirası reddetmiş sayıldığını, mirasın reddedildiğinin tespiti için Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/153 Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddinin istendiğini, davanın derdest olduğunu, bekletici mesele yapılmasını, kendisine ödeme emri gönderilmesinin hatalı olduğunu, muhtıra gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....

        Maddesi, usulsüz tebligat şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 15.11.2019 tarih ve 2019/954 esas 2019/1025 karar sayılı kararı ile davacının tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 23.09.2019 olarak düzeltilmesine karar verildiği,davacı borçlunun aynı tarihte icra müdürlüğüne yapılmış borca itirazının bulunduğu yine mahkemenin 2019/954 sayılı takip dosyasında verilen ara karar gereğince 25.09.2019 tarihinde dosyaya teminat olarak 35.905 tl yatırıldığı görülmüştür. Yine 15.10.2019 tarihinde dosyaya 112.766.18 TL gelmiştir. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda tebligat usulsüzlüğüne ilişkin karar kesinleşmeden dosyaya yatan paranın iadesi istenemez....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının usulsüz tebligat yapıldığına dayanılarak takibin iptali isteminin müvekkili kuruma zarar vereceğini, mahkemece her ne kadar takibin iptali talebi reddedilse de takibin kesinleştiği gün ve devamında faizlerin işlemeye başlayacağı tarih hakkında yanılgıya düşerek müvekkili kurum aleyhinde hüküm tesis ettiğini, icra dosyasında belirtilen icra takip tarihi ve kesinleşme tarihinin yerinde olup icra dosyasındaki tarihlerin baz alınmasının doğru olacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla takipte usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 2. İcra Dairesinin 2016/4294 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 18/03/2016 tarihinde genel haciz yoluyla 37.775,56 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı anlaşılmıştır....

        Madde 58’e aykırı olarak düzenlenmiş ve usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin ve geçersiz ödeme emrine dayanan icra takibinin iptaline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2021/11030 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/199 ESAS- 2022/86 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 19/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Almanya'da ikamet ettiğini, Türkiye'de hiç bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, müvekkilin kaybetmiş olduğu kimlik nedeniyle sahtecilik işlemlerinin mağduru olduğunu, müvekkili adına sahte çekler keşide edildiğini, mevcut takibi de 17/02/2021 tarihinde müvekkilinin e devlet üzerinden öğrendiğini, taraflarına haber verdiğini, 18/02/2021 tarihinde de itirazlarını sunduğunu, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, doğrudan T.K. 21/2 maddesine göre tebligat yapılamayacağını belirterek, yapılan tebligatın iptali ile beyan tarihi olan 17/02/2021 tarihi olarak düzeltim yapılmasını talep edilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu