Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
DAVA Borçlu vekili dilekçesinde; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2022/4748 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğ evrakının müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, 12.04.2022 tarihinde takipten haberdar olduğunu, takip konusu asıl alacak ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek takibin durdurulmasını ve mevcut hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Cevap dilekçesi verilmemiştir. III....
İİK'nın 363/son ve 364/son maddeleri hükümlerine göre, icra mahkemesi kararlarına karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuru, satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. İcra mahkemesince davacı borçlular yönünden takibin iptaline karar verildiğine göre, icra müdürlüğünce bu iptal kararı doğrultusunda kararın kesinleşmesi beklenmeksizin dosyadaki hacizlerin kaldırılması gerektiği tabiidir. Bu nedenle mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İptaline karar verilen takip dosyası, münferiden ihtiyati haciz dosyası olmayıp, esas takibe geçilerek ve ödeme emri tebliği suretiyle takibin kesinleşmesinin sağlandığı esas takip dosyası olup, takip iptal edilmekte bu takiple ilgili konulan ihtiyati hacizlerin de mevcudiyetini sürdürmesi mümkün değildir. Kaldı ki takibin iptali kararından önce ihtiyati hacizler kesin hacze dönüşmüştür. Bu nedenle davalının istinaf başvurusu yerinde bulunmamıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/199 ESAS- 2022/86 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 19/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Almanya'da ikamet ettiğini, Türkiye'de hiç bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, müvekkilin kaybetmiş olduğu kimlik nedeniyle sahtecilik işlemlerinin mağduru olduğunu, müvekkili adına sahte çekler keşide edildiğini, mevcut takibi de 17/02/2021 tarihinde müvekkilinin e devlet üzerinden öğrendiğini, taraflarına haber verdiğini, 18/02/2021 tarihinde de itirazlarını sunduğunu, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, doğrudan T.K. 21/2 maddesine göre tebligat yapılamayacağını belirterek, yapılan tebligatın iptali ile beyan tarihi olan 17/02/2021 tarihi olarak düzeltim yapılmasını talep edilmiştir....
ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
ya gittiğini, tebliğ tarihinde ikametgahında bulunmadığını, takipten 09.07.2021 tarihinde haberdar olduğunu, TK 21/1. maddeye ve yönetmeliğin 30. maddesine uygun tebligat yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması talep edilmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği icra takibinden 09.07.2021 tarihinde haberdar olduklarından bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunulduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde adresin o an kapalı olması nedeniyle komşusu...'...
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; tebligat gönderilen adresin borçlunun mernis adresi olmaması nedeniyle ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 15.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu, takip konusu senetlerdeki imzaların borçluya ait olmadığını ve borca da itirazı bulunduğunu ileri sürerek, takibin iptali ile takip konusu alacak üzerinden en az % 20 oranında tazminata hükmedilmesini ve uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun ve takibin kesinleşmesi üzerine uygulanan hacizlerin de yerinde olduğunu, takip konusu senetlerdeki imzaların borçluya ait olduğunu ileri sürerek şikayet ve itirazların reddi ile borçlu aleyhine en az % 20 oranında tazminata ve % 10 oranında para cezasına hükmedilmesini istemiştir. III....
İcra Dairesi tarafından, tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar olmadan, yetki sınırları aşılarak tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin karar verildiğini ve takibin durdurulduğu, ayrıca davalı tarafın da 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde usulsüz tebligata ilişkin icra mahkemesinde her hangi bir dava açmadığının görüldüğünü, bu nedenlerle şikayetin kabulü ile İzmir 21. İcra Müdürlüğü tarafından durdurulan takibin devamına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1063 Esas sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, icra müdürlüğüne yaptıkları müvekkili hakkında yapılan takibin ve müvekkili hakkında haciz uygulanmasının usulsüz olduğu iddiasına dayalı başvurunun reddine dair 31.10.2019 tarihli kararın kaldırılması isteminde bulunulduğu, Mahkemece takibin şekline göre itiraz ve şikayetin icra mahkemesine yapılması gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 22. Hukuk Dairesi'nin 26.11.2020 tarih ve 2020/204 Esas, 2020/2632 Karar sayılı kararıyla davacının taraf ehliyetinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının kaldırıldığı, dosyanın 2021/52 esasına kaydedilmesi sonrasında yapılan yargılaması sonunda; şikayetin kabulü ile davacı hakkında yapılan takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür....
Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda; mahkemece, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak şikayette bulunduğu, şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 24/06/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir. Henüz haciz isteme hakkı doğmadan borçlunun malvarlığına ve 3. kişilerdeki alacaklarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetlidir. Davalının istinaf sebebi yerinde değildir. (Benzer karar Yargıtay 12....