Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kira alacağına ilişkin olarak başlatılan takipte, örnek 13 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti yanında borca itirazını da bildirerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebliğin usulsüzlüğü şikayetinin incelenmediği, borca itiraz yönünden ise yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın görev nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 269/2. maddesi uyarınca; borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine yedi gün içerisinde tüm itirazlarını 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur....

    ın temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan takipte borçluların usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkili olmadığını iddia ederek gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını, ödeme emrinin iptalini talep ettikleri mahkemece borçluların takipten 09.07.2015 tarihli haciz tutanağıyla bu tarihte haberdar oldukları ve öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin yedi günlük sürede ileri sürülmemiş olması gerekçesiyle diğer itirazların bu aşamada incelenmesine yer olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur....

      İİK 65. maddesine göre borçlunun gecikmiş itirazda bulunabilmesi için, öncelikle borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması ve borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebi ile süresi içerisinde borca itiraz edememiş olması gerekir. Ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edilmiş olması halinde, HMK 33/1 maddesinde belirtilen hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle şikayet dilekçesinde istemin gecikmiş itiraz olarak yazılması durumunda dahi istemin resen usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir. TK 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınması, beyanda bulunan komşunun adı ve soyadının ve komşu olduğunun tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. Somut olayda; ödeme emri TK 21/1....

      Çadırdağ Küme Evleri No:35 Akçaabat/Trabzon" adresinde oturduğunu, davacı tarafın söz konusu takiplerden daha önceden haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi, belge yahut emare bulunmadığı anlaşıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin ittila tarihi olarak bildirilen 11/12/2020 tarihi olarak düzeltilmesine,. Her ne kadar davacı dava dilekçesinde borca itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını talep etmiş ise de; takibin şekli itibari ile tüm itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, takibin durdurulması icra müdürlüğünün yetkisinde olup mahkememizin değerlendirme yetkisi olmadığından bu hususta ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekilinin ödeme emrinine iptaline ilişkin şikayetinin incelenmesinde; Usulsüz şikayetin kabüle karar verildiğinden; İİK'nun 62. maddesi uyarınca, genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın süresi içinde icra dairesine bildirilmesi zorunludur....

      Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....

      Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti, İİK'nın 16. maddesi uyarınca, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Davacı borçlu, şikayet konusu işlemi 24/01/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, icra dosyasına da 26/01/2022 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmakla, 28/01/2022 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayeti yasal 7 günlük süresindedir. Somut olayda, davacının Bayraklıdede Mah., Turgut Özal Blv., 4. Sk., No:4/4, Kuşadası/Aydın adresine çıkarılan ödeme emri tebligatında, "muhatap adreste isim ve imzadan imtina eden Seda...soruldu. Tanınmadığı/taşındığı sözlü beyanından anlaşıldığından çıkış mercine iade edildi....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ön inceleme tutanağında "davanın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat, yetki, borca itiraz ve takipten önceki zamanaşımı itirazına ilişkin olduğu görüldü" yazılı olduğunu, oysa ki, davanın ön inceleme tutanağında yazılı olanların yanında "İİK nun 71....

      İcra Dairesi'nin 2021/4871 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu olarak gözüken müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin eşi Seniha ÖZTÜRK'ün okur-yazar olmaması nedeni ile tebliğin usulsüz olduğunu, müvekkilinin takipten 25.03.2021 tarihinde haberdar olduğunu, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Şikayetçi vekili istinaf başvurusunda özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin tebliğ tarihinin dilekçelerinde belirttikleri şekilde 25/10/2019 olarak kabul edilmesi gerektiğini, ancak öğrenme tarihi olarak kabul edilen tarihten itibaren yasal süre (7 gün) içinde taraflarınca borca itiraz edilmediğini, bu sebeple meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, 28/10/2019 tarihinde yasal süre içerisinde Eskişehir 6....

      Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu