Somut olayda, borçlu örnek 7 takipte gecikmiş itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurmuş ise de ödeme emrinin 09.04.2021 tarihinde, Tebligat Kanunun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği; ancak tebliğ tarihi itibariyle borçlunun İstanbul'da olduğunun bildirildiği, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin araştırılarak tutanak altına alınmaması nedeni ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu görülmektedir. Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....
O halde, mahkemece borçlunun kefilliğinin iptali talebine ilişkin şikayeti ile ödeme emrine, takibe borca, fer'ilerine ve faize gecikmiş itirazları incelenip değerlendirilerek anılan konularda karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sadece usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve sair şikayetlere ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sair şikayet ve itirazlarda bulunulduğu halde, mahkemece maaş kesintilerinin iadesine ve takibin durdurulmasına şeklinde karar verilmiş, usulsüz tebligat şikayeti hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/7115 takip sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin 07/08/2019 tarihinde TK'nın 35. maddesine göre davacı/borçlu şirkete tebliğ edildiği, davacı borçlu şirket vekilince 02/12/2019 tarihinde, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun; "Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti" başlıklı 35. maddesinin 4. fıkrasına göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır." Tüzel kişilerin adreslerinin ara statü, sicil, tüzük ve kuruluş senedi gibi resmi kayıtlarda belirli olması sebebi ile meçhul olması söz konusu değildir....
, usulsüz tebligat şikayeti ile sair şikayetlerin ve borca itirazın yasal süresi içerisinde olmadığı, İİK’nın 78. maddesine dayalı şikayetinin de yerinde olmadığı gerekçeleriyle istemin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür....
Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av. Mehmet Ender Çelik'in UETS'de kayıtlı e-tebligat adresinin bulunduğu, adresin 13.02.2019 tarihinde aktif edildiği ve tebligat alımına hazır hale getirildiği bildirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan avukatlara, tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, şikayet süreye tabi değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/178 KARAR NO : 2021/2194 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/451 ESAS, 2020/704 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 9....
Yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerinde T.K. 10., 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. ve Tebligat Tüzüğünün 13., 14. maddelerine herhangi bir aykırılık bulunmadığı görüldü, Ayrıca şikayeçinin gecikmiş itiraza yönelik yapılan değerlendirmesinde; şikayet eden taraf vekilince gerekçe olarak müvekkilinin tebligat yapıldığında şehir dışında olması gösterilmişse de iş bu durum İ.İ.K'nun 65.maddesinde sayılan haklı nedenlerden biri olmadığından, yapılan bu işlemde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tebligatın T.K. 10., 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. ve Tebligat Tüzüğünün 13., 14. maddelerine uygun olduğu görülmekle usulsüz tebliğ şikayeti ve gecikmiş itiraz talebinin reddine " karar verilmiştir....
Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti dışında ileri sürdüğü hususlar, borca itiraz niteliğinde olup; İİK'nun 150/a-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. O halde mahkemece, takibin türü bakımından icra mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak, borçlunun itiraza yönelik isteminin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine T.K'nın 12 ve 13. maddelerine uygun olarak tebligat yapıldığını, tebliğ alan kişinin daimi çalışan olduğunu gösterir SGK kayıtlarının dosyaya sunulduğunu, davacı gerçek kişiye yapılan tebligatta en yakın komşuya sorularak beyanının alındığı ve en yakın komşu haber bırakıldığını açık bir şekilde ifade edildiğini, bu şekilde tebligatların usulüne uygun olmasına karşı mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin hüküm bakımından kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesini istemiştir....