T2 17/10/2017 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden aynı tarihte harçlandırılmış vekaletnamesini sunduğu anlaşılmış olup, bu halde borçlunun en geç 17/10/2017 tarihinde takipten ve dolayısı ile ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, 24/11/2017 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayeti süresinde olmadığı, bu nedenle icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi karar vermek gerektiği(İstanbul BAM 23. H.D nin 03/10/2019 tarih 2018/2783 esas, 2019/1861 karar sayılı emsal ilamı), usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmekle davacı borçlunun yetkiye borca ve imzaya yönelik itirazların da süresi geçmiş olmakla bu itirazların da süre yönünden reddine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda dava dilekçesinin incelenmesinde, iş bu temyize konu davada borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin bulunmadığı görülmekle, Bölge Adliye Mahkemesince talep aşılarak tebligat usulsüzlüğü hususunda da karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi'nin 13/04/2021 tarihli ve 2020/1720 E.-2021/996 K. sayılı kararının hüküm bölümünün A fıkrasında yer alan, "Davacının usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin REDDİNE" cümlesinin karar metninden silinerek tamamen çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), karar düzelterek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 24/11/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünce yapılmış olsa da uyuşmazlığın davacının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi İstanbul 42. İcra Hukuk Mahkemesine aittir. III. KARAR Açıklanan sebeplerle; 6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince İstanbul 42. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine bir adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takip öncesi zamanaşımı itirazında bulunarak takibin iptalini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1.madde kapsamında ödeme emrinin tebliğ edildiği, komşuya haber verme yükümlülüğünün yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere tüzel kişilere TK 21/1.madde kapsamında tebligat yapılması halinde adreste bulunmama nedeninin araştırılmasının gerekmediği ancak komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin kararın yasaya uygun olduğu, ayrıca takibe konu çekin keşide tarihinin 15/02/2017 olmasına rağmen bu tarihten itibaren 3 yıllık yasal süre geçtikten sonra takip başlatılması nedeni ile takibin durdurulmasına yönelik verilen kararda da yasaya...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, davalının yetkili hamil olmadığı, ciro silsilesinde kopukluk olduğu, borç ikrarı içermediğine dair şikayet, çekin sonradan doldurulduğu iddiası ile faize, çek tazminatına itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TTK’nın 796. ve 808/1-b maddeleri, İİK'nın 170/a maddesi. 3....
Uyuşmazlık; Usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; İstinafa konu gerekçeli kararda Hakim sicilinin bulunduğu bölümde katip sicilinin yer aldığı, katibin sicilinin bulunduğu kısımda ise kararı yazan katibin sicili bulunmayıp karar duruşmasına katılan katibin sicilinin yer aldığı görülmüş ise de, Uyap sisteminden yapılan incelemede gerekçeli kararın karar başlığında belirtilen ilgili hakim ve katip tarafından e-imza ile imzalandığı anlaşıldığından belirtilen bu yanlışlık maddi hata olarak değerlendirilmiş olup, yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlığını taşıyan 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....
, usulsüz tebligat şikayeti ile sair şikayetlerin ve borca itirazın yasal süresi içerisinde olmadığı, İİK’nın 78. maddesine dayalı şikayetinin de yerinde olmadığı gerekçeleriyle istemin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz KARAR İnceleme konusu karar ilamsız takipte usulsüz tebligat şikayeti olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi için Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve sair itirazlarda bulunduğu, mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen bu konuda herhangi bir hükme yer verilmediği, tahrifat iddiasının ise bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın kabul edilerek, takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Oysa ki, yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda mahkemece, şikayet/itiraz dilekçesindeki nedenler tartışılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
tebligat şikayeti hakkında da hüküm kurulması gerekirken mahkemece yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur....