Davacının Usulsüz tebligat şikayetinin reddedildiğinden, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren İİK'nun 168/5 maddesinde yazılı olan 5 günlük itiraz süresinin 19/01/2021 tarihinde mesai saati sonunda sona erdiği, borçlunun imzaya itirazının süresinde olmadığı anlaşıldığından borçlunun imzaya itirazının süre yönünden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle; 1- Davacının Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, 2- Davacının imzaya itirazının süre yönünden REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hatalı hukuki değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun bulunarak şikayet ve itirazların reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır”...
Ancak usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle düzeltilen tebliğ tarihine göre takip kesinleşmediği için haczin de geçerli olmayacağının söylenebilmesi, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne dair kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Bu durumda mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan aynı mahkemenin 2013/99- 166 sayılı dava dosyasının sonucu beklenip, kararın kesinleşme durumu nazara alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/12004 E. ve 2014/14533 K. K. 15.05.2014 ) Somut olayda Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2019/5405 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, Bakırköy 3....
O halde, mahkemece, borçlunun usulsüz tebligata ilişkin şikayeti dışında kalan borca itirazının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde, bozmanın gerekleri yerine getirilmeden sadece usulsüz tebligat şikayetinin irdelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün usulsüz tebligatı inceleme yetkisi olmadığından dolayı itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere 30.10.2020 tarihinde taleplerinin reddine karar verdiğini, söz konusu icra dosyasına taraflarınca 28.10.2020 tarihinde vekalet sunulmuş olup yine aynı tarihte vekalet harcı yatırıldığını, 18.11.2020 tarih ve saat diliminden sonra icra dosyası içeriğinden bilgi sahibi oluklarını, usulsüz tebligat ve usulsüz tebligata bağlı diğer itirazlarının icra müdürlüğünce itiraz ve şikayeti kabil olmak üzere reddedildiğinin 18.11.2020 tarihinde öğrenildiğini, 7 günlük şikayet süresinin bu tarihten başlatılması gerektiğini, müvekkiline ödeme emrinin Tebligat Kanunun 21. maddesine göre usulsüz olarak tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Bakırköy 11....
XXV, Y. 2021, Sa. 2 179,, s.15 ), takibe konu senette İstanbul ve Karşıyaka İzmir olmak üzere 2 farklı düzenleme yerinin gösterildiği bu durumun TTK 777/4 maddesine uygun olmadığı davaya konu senedin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesi ile, şikayetçinin usulsüz tebliğe ilişkin şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şikayetçinin yetki itirazı yerinde görülmediğinden reddine, şikayetçinin takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına yönelek şikayetinin kabulü ile, Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2021/32249 esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar vermiştir. Davalı/alacaklı istinaf dilekçesinde; takibe konu senedi ciro yoluyla aldığını, borçlunun ilgili senet üzerine senet düzenlenirken yazdırdığı adresin aynı zamanda tebligat adresi niteliğinde olduğunu, 5 günlük itiraz süresinin aşıldığını, itirazın geçersiz olduğunu, borçlunun itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacı şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmuş ise de davacı şirkete çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ döndüğü, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden imzaya yönelik itirazda bulunduğu, bu nedenle davacı şirketin usulsüz tebligat şikayetinin konusu bulunmadığı, imzaya yönelik itirazın süresinde olduğu, diğer davacının mernis adresine çıkartılan tebligatın bila dönmesi üzerine, aynı adrese TK 21/2'ye göre usulüne uygun tebligat yapıldığı, haber kağıdının kapısına yapıştırıldığı, ayrıca tebliğ zarfının mavi renkli olmamasının tek başına ödeme emrini usulsüz hale getirmediği, bu nedenle Halil İbrahim Deniz yönünden verilen kararın yasaya uygun olduğu , davacı şirket yönünden imzaya yönelik itiraz ile ilgili alınan kapsam ve sonucuna itibar edilen hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre takibe konu bonolardaki imzanın davacı şirket yetkilisi Halil İbrahim Deniz'in eli ürünü olduğu anlaşılmakla verilen kararda yasaya aykırılık bulunmadığından istinaf talebinin esastan...
Hukuk Dairesi'nin 26.11.2020 tarih ve 2020/204 Esas, 2020/2632 Karar sayılı kararıyla davacının taraf ehliyetinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının kaldırıldığı, dosyanın 2021/52 esasına kaydedilmesi sonrasında yapılan yargılaması sonunda; şikayetin kabulü ile davacı hakkında yapılan takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, borçlunun, takip dosyasından kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte aynı davada itiraz ve şikayetlerini ileri sürebileceği gibi tebliğ usulsüzlüğünü ayrı bir davada, borca ve imzaya yönelik itirazlarını, ayrıca takibe yönelik şikayetlerini ayrı bir davada ileri sürmesinin mümkün olduğu, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile borca ve takibe yönelik itiraz ve şikayetlerini ayrı ayrı dava açarak talep etmesi halinde borca, imzaya itiraz ve şikayetin yasal süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı usulsüz tebliğ şikayetinin...
Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, imzaya itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu itiraz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu tebliğ tarihinin 02.04.2018 olarak düzeltilmesi gerektiğini, imzanın kendisine ait olmadığı ve borcu bulunmadığı iddiaları ile takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, sair itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine, takip durdurulmamış olduğundan davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....