WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takipten ....08.2015 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazda bulunduğu, mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın da yerinde olmadığı gerekçesiyle istemlerin reddine karar verilmiştir. İİK’nun 65. maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; gecikmiş itiraz hakkını verecek mücbir sebeplerin davacı tarafından belgelendirilmediği, kaldı ki davacının yurt dışı tebligat işlemlerinin yapıldığı tarihlerde Türkiye'de bulunduğunu beyan ettiği, Yargıtay içtihatları ışığında davacının gecikmiş itirazda bulunmasına hak verecek herhangi bir mücbir veya sair sebeplerin somut olarak dava dosyasında bildirmediği, her ne kadar gecikmiş itiraz hakkı verecek mani bildirilmemiş ise de dava dilekçesi içeriğinin usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilerek değerlendirme yapılması gerektiği, icra müdürlüğü tarafından tebligatın bila gelmesi ve iade gerekçesinin davacı borçlunun yurt dışında olması gösterildiğinden, davacı borçlunun yurt dışı adresinin araştırmasına geçildiği ve tespit edilen adrese ödeme emri tebliği için gerekli işlemlerin yapıldığı, yurt dışı tebligatının bila tebliğ iade gelmesi nedeniyle TK 21/2 gereği ödeme emrinin davacı...

      Mahkemece şikayetçi borçlunun özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve tebligatta yetkili temsilcinin bulunmama sebebi belirtilmeden doğrudan daimi çalışanına yapılan tebligatın Tebligat Kanununun 12. ve 13. maddelerine aykırı bulunduğu belirtilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine, TTK.nun 1235 ve 1236 maddelerine dayanılarak zorunlu takip arkadaşı olması gereken gemi maliki hakkında takip yapılmadığından bahisle takibin iptaline karar verilmiştir. Takip alacaklısı tarafından, geminin yakıt borcu nedeniyle taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, şikayetçi borçlunun icra dairesinde verdiği itiraz dilekçesi ile 30.04.2012 tarihinde borca ve rehin hakkına itiraz ettiği görülmektedir. İİK.nun 65. maddesine göre gecikmiş itirazda bulunulabilmesi için tebligatın usulüne uygun yapılmış olması koşulu arandığından somut olayda başvurunun gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi mümkün değildir....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usule uygun olduğunu, kaldı ki davacının 02/03/2022 tarihinde uyap üzerinden ödeme emrini incelediğini, gecikmiş itirazın süresinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK 65. maddesine göre borçlunun gecikmiş itirazda bulunabilmesi için, öncelikle borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması ve borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebi ile süresi içerisinde borca itiraz edememiş olması gerekir. Ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edilmiş olması halinde, HMK 33/1 maddesinde belirtilen hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle şikayet dilekçesinde istemin gecikmiş itiraz olarak yazılması durumunda dahi istemin resen usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir....

        Bölge Adliye Mahkemesi’nin 18.10.2018 tarih ve 2018/435 E.-2018/1618 K. sayılı kararı ile “Davacı borçlu dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayeti dışında ayrıca tebligat tarihinde yurt dışında olduğunu, 15/11/2017 tarihinde Türkiye'ye döndüğünü iddia etmektedir. Bu halde borçlunun itirazı İİK'nun 65....

          maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz. Borçlu bu ifade ile gecikmiş itirazın nedenlerini izah etmeye çalışmaktadır....

            No:4/7 Tuzla İstanbul" adresine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığını, ödeme emrinin borçlunun adreste tanınmaması sebebi ile çıkış merciine iade edildiğini, borçlunun adres kayıt sistemindeki (mernis) aynı adresine "Mernis adresidir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. Maddesi gereğince tebliği rica olunur." şerhi ile ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığını ve tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince muhtara teslim edildiğini, haksız şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''davacının gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti kapsamındaki dava dilekçesi ayrıntılı incelendiğinde davacı asile belirtilen adresine TK 21/1 maddesine göre yapılan tebligatın iade edilmesi ile TK 21/2 mernis şerhli tebligat çıkartılarak usulüne uygun şekilde tebligat yapıldığı görülmüştür. Tebligat mazbatasında mernis şerhi ibaresi mevcut olduğundan tebliğde bir usulsüzlük yoktur....

            Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/221 esas sayılı tahliye davasının tetkiki ve beklenmesi gerektiğini, süresi içerisinde borca itiraz ettiklerini gecikmiş itirazlarının haklı olduğunu, tebligatın başka bir adrese gönderilmesinin usulsüz olduğunu, delillerin toplanmadığını, pandemi sebebiyle kapalı bir restorana, faal olmayan bir yere giden tebligatın geçersiz olduğunu, İstanbuldaki kapalı bir şubeye tebligat yapıldığını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, davacı dilekçesinde iddiasını gecikmiş itiraz olarak nitelendirmiş ise de; içeriğinde, tebligatın şirketin merkez adresi yerine başka bir adrese yapıldığını belirterek tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmüş, takibe muttali olduğu tarihi bildirmiş, ayrıca herhangi bir gecikmiş itiraz nedeni göstermemiş olduğundan başvuru bu hali ile usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz isteminden ibarettir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2265 KARAR NO : 2022/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2021 NUMARASI : 2021/132 ESAS, 2021/312 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- GECİKMİŞ İTİRAZ KARAR : Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/132 Esas, 2021/312 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2....

            Her ne kadar şikayet dilekçesinde gecikmiş itirazdan da söz edilmekte ise de; İİK’nun 65.maddesine dayanan gecikmiş itirazın kabulü öncelikle usulüne uygun tebligat yapılmış olmasını gerektirir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 76. maddesi) uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü de saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime ait olduğundan ve özellikle borçlu vekilinin 10.01.2013 tarihli beyanından başvurunun, usulsüz tebliğ şikayeti olarak kabulü gerekir. Mahkeme kararında bu nitelemenin yanında gecikmiş itirazın kabulü şeklinde de hüküm kurulmuş ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu