İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/03/2015 NUMARASI : 2014/590-2015/125 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, tebliğ tarihinde Afyonkarahisar ilinde olduğunu, tebligattan 28.11.2014 tarihinde haberdar olduğunu, kusuru bulunmaksızın 7 günlük itiraz süresini kaçırdığını, borcun zamanaşımına uğradığını ve talep edilen faiz miktarının yüksek olduğunu belirterek borca itiraz ettiği, Mahkemece, başvurunun usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirildiği ve şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.11.2014 olarak düzeltildiği...
Davacı vekili dava dilekçesinde gecikmiş itirazdan söz etmiş ise de, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olup, davacı borçlunun başvurusu bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Somut olayda, takip talebinde borçlunun adresi mernis adresi olarak belirtilmiş, ödeme emrinde "Hürriyet Mah., Şehit Yalçın Aydın Cad., No:26, İç Kapı No:20, İskenderun/Hatay" olarak yer almıştır. İcra müdürlüğünce 23/02/2021 tarihinde sistemden yapılan sorgulama sonucu alınan belgede de davacı borçlunun mernis adresinin aynı adres olduğu görülmektedir. Anılan adrese normal usulle çıkarılan tebligat 22/02/2021 tarihinde bila tebliğ iade edilmiş, 23/02/2021 tarihli sorgulamaya göre borçlunun mernis adresi olan aynı adrese ödeme emri Tebligat Kanununun 21/2. maddesi şerhi de yazılmak suretiyle aynı madde uyarınca 02/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılan imzaya ve borca itiraz davası olduğunu, mahkemece 2019/174 Esasına kayden görülen davanın usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki talepler yönünden tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedildiğini, usulsüz tebligata ilişkin kararın kesinleştiğini, önceki dosyanın yargılaması sırasında 29/04/2019 tarihli duruşmada müvekkilinin hazır bulunmasına rağmen istiktap tutanağının düzenlenmediğini, dosyanın tefrik edilmesinden sonra müvekkiline imza örneği vermesi için İİK.nun 68/a maddesindeki koşulları içerir tebligat çıkarılmadığını, müvekkiline tebligat çıkarılmadan davanın usulden reddine karar verilemeyeceğini, ayrıca mazeret dilekçesi sunulduğu ve mazeret belgelendirildiği halde mazeretin dikkate alınmamasının usule aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir....
Dava dilekçesinde davacının takipten 14/12/2020 tarihinde haberdar olduğu belirtilmiş ve 15/12/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz edilmesi karşısında, davacının icra takibini öğrendiğini bildirdiği tarihe göre, 11/03/2021 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabul edilmesi doğru olmamıştır. Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmaması karşısında, takip kesinleşmiş olmakla, icra müdürlüğünün 11/02/2021 ve 05/03/2021 tarihli kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacının icra memur işlemlerine yönelik şikayeti de yerinde görülmemiştir....
Maddede düzenlenen gecikmiş itiraz için borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş olmasının gerektiği ve borçlunun bu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmesinin gerekli olduğu, borçlunun gecikmiş itiraz dilekçesinde mazeretini gösterir delilleri de ortaya koyması gerektiği, ancak davacının dedesinin hasta olması sebebi ile evde olmadıklarından bahisle tebligatı geç aldıklarını beyan ettiği, delil de ibraz edilmediğinden gecikmiş itirazın da reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....
karar verildiğini, mahkemenin 2020/345 Esas sayılı dosyası ile de gecikmiş itirazda bulunduğunu, davalının gecikmiş itiraz davası kabul edilirse usul ekonomisi ve İİK 269/d maddesindeki yollama nedeniyle uygulanması gereken İİK 65/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 09.06.2015 tarih, 2015/11976 E-16082 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından keşideci borçlunun ölümü üzerine mirasçıları aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu mirasçıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek İcra Mahkemesine başvurularında usulsüz tebligat şikayeti ile beraber imzaya da itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....
kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
İcra Müdürlüğünün 2022/1459 Esas sayılı dosyası ile müvekkilim aleyhine icra takibi başlatıldığını, Müvekkilimin annesinin müvekkil ile aynı evde oturduğunu, müvekkilin annesinin covid olduğu için karantinaya girdiğini, müvekkillinin eşinin de temaslı olduğu için karantinada kalmak zorunda kaldığını, karantina süresinin 04/03/2022'de dolduğunu, müvekkilinin dışarıya çıkınca icra tebligatından haberdar olduğunu ve 05/03/2022 tarihinde de dosyaya-borca itiraz ettiğini, ancak itirazlarının icra dairesi tarafından reddedildiğini, icra tebligatının usulsüz olduğunu, gecikmiş itirazlfurırı kabulü ile tebliğ tarihinin 04/03/2022 olarak tespitine, kesinleşme işleminin iptaline, icra takibinin durdurulmasına, usulsüz tebligatın iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER: Konya 4....