İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2019 NUMARASI : 2019/690 ESAS- 2019/1032 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle aleyhlerine yapılan takipte ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, takipten İstanbul 3....
İstinaf Sebepleri Müvekkil şirket adresinin tebligat yapılan adres olmadığını, tebligata yarar adres araştırması yapılmaksızın müvekkil şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, borçlu İsa için usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmesine rağmen hacizlerin kaldırılmadığını, takibin durdurulmadığını, müvekkillerin alacaklı olan tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ......
Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....
in temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçluların icra mahkemesine yaptıkları başvuruda; ödeme emri tebliğ tarihinde ...' in şehir dışında olduğunu,muhtara tebligat yapıldığını, ancak kapıya gerekli ihtarat yapılmadığını, tebligattan kardeşi ile görüştüğünde haberdar olduğunu, ...'in otobüs şoförü olması ve yoğun mesaisi nedeni ile icraya itiraz yapamadığını,hiçbir borçlarının bulunmadığını belirterek gecikmiş itirazlarının kabulünü talep ettikleri, mahkemece, gecikmiş itiraza ilişkin belge sunamadıkları gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965 - 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 23.05.2023 Tarihli ve 2023/216 Esas, 2023/228 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve kıymet takdirine itiraza ilişkin dava açıldığı, kıymet takdirine itiraz yönünden tefrik kararı verilerek yargılamaya usulsüz tebligat şikayeti yönünden devam olunduğu, şikayete konu işlemin Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesince gerçekleştirildiğinden, usulsüz tebligat şikayetini inceleme yetkisinin Ankara İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 06.10.2023 Tarihli ve 2023/1339 Esas, 2023/1252 Karar Sayılı Kararı Davacı tarafından kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinin bildirerek iptalinin talep edildiği, kıymet takdirinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin Ankara 3....
Borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12-258 esas, 20018344 sayılı kararı). 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Usulsüz tebligata itiraz K A R A R İnceleme konusu karar usulsüz tebligat şikayeti olup, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 04/08/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 21/08/2020 tarihinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borçlunun takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 24/08/2020 tarihli karar ile icra müdürlüğünün usulsüz tebligat iddiasını inceleme görevi bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddettiği görülmüştür. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına da dayanılmış olup, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın reddine ilişkin icra memur işlemini şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde borçluya ödeme emrinin 27.02.2020 tarihinde TK'nın 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili Av. Aybike Yılmaz tarafından dosyaya 20.08.2020 tarihinde ve 07.12.2020 tarihinde vekaletname sunulduğu görülmektedir. Dava ise 10.02.2021 tarihinde açılmıştır. Davacının usulsüz tebliğ şikayeti dosyaya vekaletname sunulan tarihler dikkate alındığında, takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde yapılmamıştır. Diğer taraftan borçlunun ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayeti de İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü halinde ise düzeltilen tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde olmalıdır....
Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....