Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Denilerek ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle gecikmiş itiraz dışındaki tüm şikayet ve itirazların esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 353- 1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcra takip dosyasındaki tebligatın usulsüzlüğü açık iken, ilk derece mahkemesinin sadece gecikmiş itiraz hususunda değerlendirme yaptığını, geçikmiş itirazın usulsüz tebliğden kaynaklı olduğuna dikkat etmediğini gecikmiş itiraz hususunu da hatalı olarak değerlendirerek, usul ve yasala aykırı olarak davalarının reddedildiğini, tebliğ tarihi olan 24.06.2020 tarihinde müvekkilinin yurt dışında olup, 10.07.2020 tarihinde kısa bir süre için yurda giriş yaptığını, Tebligat Kanununa aykırı tebliğ sebebi ile müvekkilinin dava konusu tebliğden hiçbir şekilde haberdar olamadığını, müvekkilinin itiraz süresi bakımından hiçbir kusuru olmaksızın, öğrenme tarihinden itibaren de usulsüz tebliğ ile gecikmiş itirazda bulunulduğunu, tebligat görevlisi tarafından, müvekkilinin adresine yapılan tebligat ile ilgili, tebliğ adresi kapısına bildirim yapıştırılmadan, tebligat üzerine komşu oladuğu iddiası ile yazılan kişinin hangi dairede oturduğu, komşu olup olmadığı...

ile köyün karantinaya alındığını, karantinanın 05/12/2020 tarihi itibari ile sona erdiğini, müvekkilinin 08/12/2020 tarihi itibari ile icra müdürlüğüne giderek takibe itirazda bulunduğunu ancak itirazının reddedildiğini, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, müvekkilinin tebligatı öğrenme tarihinin 07/12/2020 tarihi olduğunu, müvekkilinin elinde olmayan sebeplerle ödeme emrine itiraz edemediğini beyanla usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

. maddesinde; “Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir” hükmü yer almaktadır....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının usulsüz tebligat iddialarının gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinde borçlunun mernis adresinin tebligat adresi olarak belirtildiğini, borca, yetkiye ve imzaya itirazların süresinde yapılmadığını, gecikmiş itiraz ile usulsüz tebligat birbirinden farklı kurumlar olup, ileri sürülen taleplerin çelişkili olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/2434 Esas sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/09/2021 olarak düzeltilmesine, yetki itirazının kabulü ile, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/2434 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden İzmir İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, talep halinde ve karar kesinleştiğinde icra müdürlüğü dosyasının yetkili İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....

    Ancak borçlu engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir kanıtlarla birlikte itiraz ve nedenlerinin ve dayanaklarını bildirmeye ve yapılacak duruşmaya ilişkin harç ve masrafları ödemeye mecburdur (İİK m. 65). Gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir. Tebligat usulsüz ise uyuşmazlığın İİK'nın 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesi uyarınca hukuksal nitelendirmenin (tavsifin) hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir (HGK, 05.06.2001, E. 1991/12- 258, K. 1991/344; 12. HD, 24.11.2015, E. 2015/17926, K. 2015/29150)....

    İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir....

      Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, hacizlerin kaldırılması, borca ve yetkiye itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borca gecikmiş itiraz iddiası ile açılmış ise de, hukuki nitelendirme hakime ait olmakla İİK 16. Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti ile İİK'nın 170/a maddesine dayalı kambiyo vasfı şikayeti ile İİK 169. Maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Davacıların dava dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmamaları ve HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelemenin hakime ait olması nedeniyle, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Karşıyaka 3....

        Başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Usulüne uygun tebligat bulunmaması halinde HMK'nun 33. maddesi gereği, hukuki tavsif hakime ait olacağından borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258E.-1991/344 K.)....

        UYAP Entegrasyonu