İstinaf Sebepleri Muteriz/şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; yetki itirazı nedeniyle yetkisizlik kararı verilmeden mahkemece istemin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, borca itirazı ile borçlunun takip konusu çekte lehtar olmamasına rağmen çekin arka yüzünün en üst kısmında kendi adının yazması nedeniyle ciro silsilesinin kopuk olduğuna ve imzasının da bulunmadığına ilişkin şikayet nedenlerinin mahkemece incelenmediğini, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçeler tekrar edilmekle birlikte kamu düzeni yönünden yapılan incelemede de bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe karşı borçluların, yetki itirazı, borçlu (lehdar ) şirkete izatefen atılan imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı itirazı ve iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği, borçluların süre tutum dilekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde, başvurunun reddine karar verildiği, anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2020/1231 ESAS- 2021/1689 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14....
Mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir. HMK'nun 357/1 maddesi gereğince "... Bölge adliye mahkemesince resen gözönünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz". Davacı vekili dava dilekçesinde tebligatın müvekkili ile ilgisiz adrese tebliğ edildiğini açıklayarak tebligatın ve ödeme emrinin iptalini istemiştir. Davacının usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmiş olup, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacının dava dilekçesinde ileri sürmeyip istinaf dilekçesinde ödeme emrinin iptali için ileri sürdüğü sebeplerin incelenmesine olanak yoktur. Bu nedenlerle mahkeme kararı yerinde olup, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, takip dosyasına sunulan 04/02/2016 tarihli dilekçenin aslı bulunamadığından üzerinde imza incelemesinin yapılamadığı, bu halde belge altındaki imzanın borçluya ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetin süresinde olduğu kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 11.04.2016 olarak düzeltildiği ve bonodaki imzanın borçluya ait olduğunun alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Beyşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/748 Esas sayılı dosyasıyla, alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 hakkında toplam 72.234,25 TL asıl alacağın tahsili için kambiyo takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davacı borçluya Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca 24/04/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, kambiyo senedine dayalı icra takiplerine ilişkin itiraz süresinin İİK'nun 168 ve devamı maddeleri uyarınca beş gün olarak düzenlendiğini, İİK'nın 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğunu, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu ve mahkemece resen gözetilmesi gerektiğini, davacı tarafın imzanın kendisine ait olmadığını, borçlu olunmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte yasal beş günlük hak düşürücü süre...
İDDİANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, müvekkili Mediha'ya yapılan tebligatta mernis şerhi bulunmadığını, ayrıca mavi renkli zarf kullanılmadığını, müvekkili şirketin eski adresine Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılmasının da usulsüz olduğunu, takibin usulsüz tebligat sonucunda kesinleştirildiğini, müvekkillerinin davadan 27.02.2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, tebliğ tarihinin 27.02.2020 olarak düzeltilmesine, yetki itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili duruşmada alınan beyanında, dosya kapsamında yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olduğunu belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2020/251 ESAS - 2021/291 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 aleyhine Ankara 5. İcra Müdürlüğü 2019/16103 sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, 26/10/2016 tarihinde yapılan tebliğin usulüne uygun olmadığını, Tebligat Kanunu usullerine uyulmadığından müvekkilinin icra takibinden haberdar olamadığını, takip talebinde borçlu adresi olarak verilen “Fatih Sultan Mah. 2700 Cad....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE; 2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz nedenleri ile birlikte örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği belirterek usulsüz tebligat...
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile; Cemrem T1 Şirketi yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddine, T2 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, Karacabey İcra Müdürülüğünün 2021/1377 Esas sayılı Takip dosyasında borçlu T2 gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 22/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, Cemrem T1 Şirketi'nin borca ve imzaya itirazlarının süre yönünden reddine, T2 borca ve imzaya itirazlarının esastan reddine, davacılar aleyhine tazminat hükmedilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacılar vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....