"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu yönündeki şikayeti ile birlikte takibin iptalini talep etmiş, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine diğer şikayetlerinin ise süreden reddine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10 maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhataba bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3.maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise...
O halde mahkemece, öncelikle borçlu vasisinin usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse, istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının araştırılması ve şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, Gerekçeli Karar başlığında; “Davacı” olarak,... vasisi, bir başka ifadeyle...’in yasal temsilcisi olduğu belirtilmeksizin ... ismine yer verilmesi doğru bulunmamış, ancak mahkemesince düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....
Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak; emekli maaşını almış olduğu bankadan kredi çektiğini ve çekmiş olduğu krediyi ödeyemediğinden bankanın usulsüz şekilde emekli maaşına haciz koyduğunu, konulan hacizlerin usulsüz olup kendisinin %65 oranında bedensel ve zihinsel engelli olduğunu, imza yetkileri alınması gerekirken bankanın kendisine kredi vermesinin ve sözleşme imzalatmasının usulsüz olduğunu, engelli olduğundan kendisini ifade edemediğini, ifadelerinin dosyada tam geçmediğini belirterek kararın kaldırılmasına, emekli maaşına konan haczin ve işleyen faizin yeniden hesaplanarak dosya hesabının çıkarılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunarak takibin durdurulmasını talep etmiş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmekle birlikte imza itirazının esası incelenerek reddine karar verilmiştir....
Ancak her ne kadar ödeme emrinin tebliği bu haliyle usulsüz olsa da davacı borçluya 04.11.2019 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edildiği ve dava dilekçesinde 103 davetiyesine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin bulunmadığı, bu hususun Samsun BAM. 4.HD'nin 2020/698 E, 2020/750 K sayılı kaldırma ilamı ile de tespit edildiği, bu durumda borçlunun ödeme emrinden en geç 103 davetiye tebliği ile haberdar olduğunun kabul edileceği (İstanbul BAM 21.HD. E.: 2021/113 , K: 2021/1727 Karar; ... Bam 8. HD E: 2020/1140 K: 2021/803) Ödeme emrinden haberdar olunma tarihi en geç 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 04.11.2019 tarihi olduğuna göre 04.11.2019 tarihinden usulsüz tebligat şikayeti tarihi olan (dava tarihi) 24.01.2020 tarihine kadar yasal şikayet süresi olan (7) günlük süre geçmiş bulunduğundan süresinde yapılmayan şikayetin ve davanın reddine karar vermek gerektiği ifade olunmuştur. IV. İSTİNAF A....
Somut olayda mahkemece, boçlunun takipten, öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önceki bir tarihte haberdar olduğu tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçlunun yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7181 E. - 13092 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7....
İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlulara çıkartılan kıymet takdiri raporlarının tebliğine ilişkin tebligat mazbatasında "Muhatap tevziat saatlerinde adresinde bulunmadığından komşusu isim ve imzadan imtina edip şifahi beyanına göre muhatabın iş takibinde olduğundan ilgili mahalle muhtarlığına 7201 sayalı T.K'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği komşusuna haber verilerek 2 nolu haber formül kapısına yapıştırıldı" şerhi yer almaktadır. Sözkonusu tebligatta, muhatabın adreste bulunmadığını iş takibinde olduğunu beyan eden komşunun ismi belirtilmemiş olup tebligat bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olmadığından yapılan tebliğ işlemi de usulsüzdür....
Takip dosyası incelendiğinde, şikayetçi borçlu tarafından yapılan meskeniyet şikayeti neticesinde, ... 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19.09.2012 tarih ve 2011/777 Esas, 2012/944 Karar sayılı kararı ile "taşınmazın 200.000 TL'den aşağı olmamak üzere satılmasına, borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna uygun kendisine taşınmaz alabilmesi için satıştan kalan 200.000 TL'nin kendisine ayrılmasına" karar verildiği, yine borçlu tarafından, ihaleden önce ... ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/755 Esas) yapılan başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayetinde bulunulup satışın durdurulmasının istendiği, mahkemece, satışın durdurulması talebi reddedilerek 02.12.2014 tarihinde (ihaleden sonraki tarihte) meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verildiği, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin, güncel verilere göre yeniden tespiti talepli olarak ... 21.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/280 Esas) yaptığı başvurunun ise, satış durdurulmaksızın...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: *Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz ödeme emri tebliğ şikayeti yönünden yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 16/07/2020 tarihi olarak tespiti talebine ilişkindir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''. Yine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' hükmü yer almaktadır....