İcra Müdürlüğünün 2020/362 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğunu beyan etmiş, dosyaya örneği sunulan Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/211 Esas, 2021/404 Karar sayılı 10/08/2021 tarihli kararı ile şikayetin reddine karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, bu dava dosyasının getirtilip incelenmesi, ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti eldeki davanın sonucuna etki edeceğinden usulsüz tebligat şikayeti sonucunun bekletici mesele yapılması, davanın ödeme iddialarının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
Somut olayda, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat şikayetine ilişkin değerlendirmede bulunulmuş ve bu talep hakkında gerekçe oluşturulmuş, davacının İİK'nın 58. maddesi kapsamında yabancı para alacağının Türk Lirası kuru ve faizin başlangıcı yönündeki şikayeti yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, kararın bu talep hakkında gerekçe içermediği ve hüküm kurulmadığı belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmakla, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/3692 Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak söz konusu takip haksız ve hukuka aykırı olduğundan 31/10/2022 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe sunarak ödeme emrine konu tebligatın usulsüz olduğundan müvekkilin söz konusu tebligattan ve takipten haberdar olmadığını bu nedenle hacizlerin kaldırılması talepli itiraz dilekçesi sunduklarını ancak icra müdürlüğü tarafından tebligatın usulsüz oluşunu inceleyip karar vermeyeceği gerekçesiyle itirazın reddedildiğini ve takibin durdurulmadığı gibi hacizlerinde kaldırılmadığını, müvekkil adına çıkartılan tebligat mazbatasında tebligat yapılan kişinin adı ve soyadının açık bir şekilde yazmadığını, tebligat yapılan kişinin müvekkilin babası olduğunu tahmin ettiklerini ancak babası ile müvekkilin aynı konutta yaşamadığını ayrıca muhatabın tebliğ adresinde bulunmadığına ilişkin beyanın kimden öğrenildiğinin tebliğ mazbatasına şerh edilmediğinden söz konusu tebligatın bu nedenle usulsüz olduğunu...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2020 NUMARASI : 2019/496 ESAS 2020/209 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/2309 E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden 12/06/2019 tarihinde haberdar olduğunu, usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili ayrı dava açtığını, takibin usulsüz tebligata dayanarak kesinleştirildiğini ve 05/04/2019 tarihinde tapuda adına kayıtlı Yenişehir İlçesi, Yenigün Mah....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/608 ESAS - 2021/248 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlular vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 30....
Somut olayda borçluya çıkarılan ödeme emri davetiyesine ''adreste muhatabın kendisine tebliğ edildi'' şerhi verilerek 09.08.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve tebligat tarihinin altına imza atıldığı, davetiyenin üzerine kaşe ile dağıtıcının isim ve sicilinin basıldığı, tebligatın bizzat yapıldığı belirtilen borçlunun isminin yazılarak imzasının alındığı, şikayetçinin sadece tebligatta kendisine ait olduğu belirtilen imzayı kabul etmediği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/ğ maddesinde dağıtıcın imzasını isim ve sicilinin bulunduğu bölüme atacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Dağıtıcının imzasını isim ve sicilinin bulunduğu haneye atması bir teamül olsa da, tebliğ şerhi bulunan hanedeki imzanın sadece dağıtıcı tarafından atılmasının da bir teamül olduğu ve şikayete konu tebligatta yasanın aradığı koşul yerine gelmiş olduğu için farklı yorum aşırı şekilcilik olur ve hak kaybına neden olur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri müvekkile tebliğe çıkartılmış ise de yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil davacının ödeme emrinden tebellüğ etmemiş ve gerek takipten gerekse de ödeme emrinden haberdar olmadığını, icra dosyasının usulsüz tebligat ile yine usule aykırı şekilde kesinleştirilerek müvekkilin itiraz hakkını kullanmasının önüne geçilmiş ve aleyhine haciz işlemi yapılmış olduğunu, senetteki imzanın sahteliğine takipten haberdar olunmasını takiben icra dosyasının incelenmesi ile vaki olunduğunu, hususun öğrenilir öğrenilmez şikayet davası ikame edilmiş ve savcılıkta şikayette bulunulduğunu, borçlu müvekkile yapılmış olan tebligatın usulsüzlüğü kadar senetteki imzanın müvekkile ait olmadığını ve senedin davalı ve kızı tarafından doldurulduğunu, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının Sor....
Maddesi gereği ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine yapılması gerekmekle, mahkememizce itirazın incelenmesine yasal olanak bulunmadığından, takibe yönelik Mahkememize yapılan diğer itirazların reddine karar vermek gerekmiş ve davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile usulsüz tebligat şikayeti yönünden davanın kabulüne, davacı borçlunun TK 32.Maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 23/07/2019 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, diğer itirazlarının REDDİNE" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla davacıya ödeme emrini usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapıldığından Tebligat Yönetmeliğinin 30. Maddesinin uygulanamayacağını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; İstanbul 3....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasında gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 07.09.2017 tarihi olması sebebi ile ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne ve yasal itiraz sürelerinin bu tarih itibari ile işlemesine karar verilmesini, icra dosyasına vekaletname sundukları tarihte haberdar olduklarını, müvekkilinin 07/09/2017 tarihinde takibi öğrendiğini ve itiraz ettiğini, borcun bulunmadığını, haciz kaldırma talebinin değerlendirilmediğini, bu sebeple davacı/borçlunun 12.09.2017 tarihli itirazının kabulüyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği, taahhütnamenin iptali, hacizlerin kaldırılaması şikayetlerine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16....