WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile takipte, örnek 7 nolu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı şikayettir. Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olan 28/04/2022 olarak tespitine, karar verildiği anlaşılmıştır. TK'nun 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicil adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca; daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2021 NUMARASI : 2019/309 ESAS-2021/115 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2016/12136 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, söz konusu takip sırasında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemlerden 09.09.2019 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek şikayetin kabulüyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.09.2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

takibine istinaden gönderilen ödeme emrini içerir tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatın yapıldığı tarihte müvekkilinin yurtdışında olduğunu, müvekkilinin uzun yıllar Suudi Arabistan'da çalıştığını, tebligatın usulüne uygun olarak müvekkilinin adresine tebliğ edilmesi gerektiğini, Hatay İcra hukuk Mahkemesinin 20/01/2018 tarih ve 2017/441 Esas 2018/58 sayılı kararında somut davadaki vakalara paralel olarak isabetli karar verildiğini, yurtdışında yaşayan müvekkiline Tebligat Kanununun 25/a maddesi gereği tebligatın yapılması gerektiğini beyan ederek, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasını e-devletten öğrenme tarihleri olan 20/12/2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, müvekkiline gönderilen usulsüz tebligatın iptaline, müvekkilinin adresinin araştırılarak yeniden ödeme emri gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, gecikmiş itiraz ve takibin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar kısa kararda davanın reddine şeklinde hüküm oluşturulmuş ise de, karar gerekçesinde öğrenme tarihine göre yasal süre içerisinde şikayette bulunulmadığı belirtildiğinden şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, borçlu vasisi tarafından sair şikayetlerin yanında, kısıtlı aleyhine doğrudan icra takibi başlatılamayacağı yönünden de şikayette bulunulmuş olup, söz konusu şikayet süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkiline takip dosyasından usulen yapılan tebligat bulunmadığını, dolayısı ile yapılan usulsüz tebligatın süreleri başlatmayacağını, ödeme emrinin İİK 32. Maddesine göre itiraz mercii ve süresi de dahil olmak üzere zorunlu içerik şartlarını taşıması gerektiğini,bu içeriği içermeyen ödeme emrinin usulüne aykırı tebliğinin itiraz süresini başlatmayacağını, müvekkilinin işyerinin nargile salonu olup Covid 19 sebebiyle ve buna ilişkin İçişleri Bakanlığı genelgesi uyarınca usulsüz tebligatların yapıldığı 29/07/2020 ve 20/08/2020 tarihlerinde işyerinin kapalı olduğunu, ilk ödeme emrinin muhtar kayıtlarında ismine rastlanılmadığı şerhi ile iade edildiğini, tüzel kişilerin muhtar kayıtlarının bulunmadığının açık olduğunu, TK 35....

Diğer taraftan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak kambiyo şikayeti ile birlikte borca itiraz iddiasında bulunmuş olup, anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'...

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, takipte ödeme emrinin tebligat kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın ihbarnamenin kapıya yapıştırılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, öte yandan ödeme emrinin takip talebine aykırı olacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle iptalinin gerektiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.06.2021 olarak düzeltilmesine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Talep, usulsüz tebligata yönelik memur işlemi şikayeti, usulsüz tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden hacizlerin kaldırılması gerektiği ve takibe aykırı şekilde ödeme emri hazırlandığından bahisle ödeme emrinin iptali istemi noktalarındadır....

No:45/3 Antakya/Hatay adresine çıkartılan ödeme emri tebligatın iade geldiğini, Çekmece mah. 525.Sok.No: İç Kapı No:4 Defne Hatay adresine çıakrtılan ödeme emri tebligatın da muhatabın tanınmadığından iade edildiğini, tebliğ mazbatasında Ramazan Bayram isimli kişiden sorulduğu şerhinin düşüldüğünü, müvekkilinin oturduğu sitede Ramazan Bayram isimli bir çalışan olmadığını, yapılan bu tebliğin usulsüz olduğunu, bu tebligat usulsüz olduğundan mernis adresine TK 21/2.maddesine göre yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu belirterek ödeme emrinin iptalini talep ve dava etmiştir....

Hukuk Dairesinin 22/10/2020 tarih 2018/702 esas 2018/1249 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kabulü ile " ilk derece mahkemesince davacının usulsüz tebliğe ilişkin şikayeti dışında ödeme emrinde alacaklının adresinin bulunmaması sebebiyle ödeme emrinin iptali talebi, ödeme emrinde faizin fahiş olarak hesaplandığı, faizin işlemeye başladığı gün ve faiz miktarının açıkça belirtilmediğini, bu unsurların ödeme emrinde bulunmaması sebebiyle İcra İflas Kanunun 58/3 ve 60. maddelerine aykırı ödeme emrinin iptali talebi ve haczin kaldırılması şikayeti hakkında hiç değerlendirilme yapılmadığından ileri sürülen şikayetleri tek tek değerlendirilerek soncuna göre karar verilmesi gerekirken tek bir şikayet değerlendirilerek karar verilmesi ve bu sebebinde yerinde olmaması nedeniyle kararın kaldırılması gerektiği "gerekçesiyle kararının kaldırılmasına karar verildiği, yeniden verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

Sözkonusu tebligat bu hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2 maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). O halde, mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığından bahisle ret kararı verilmesi isabetsizdir....

    UYAP Entegrasyonu