Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi 2021/5371 sayılı takip dosyası ile başlatılmış olan icra takip dosyasından kiracıya ödeme emri gönderildiğini ve kiracının söz konusu ödeme emrine kanuni süresi içinde icra emrine itiraz etmediğini ve iş bu davaya gecikmiş itiraz başvurusunda bulunduğunu, borçlunun dava dilekçesince "usulsüz yapılan tebligat talebiyle ödeme emrinin iptaline,tebligatın usulsüzlüğünbe ilişkin talebin kabul görmemesi halinde ise gecikmiş itirazın kabulüne" karar verilmesini talep etmiş olup, söz konusu talebin usule ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak borçlu vekiline tebliğ edildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. İstanbul 24....

21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri uyarınca usulüne uygun yapılmadığı ve usulsüz olduğu ,bu itibarla somut olayda gecikmiş itiraza ilişkin hükümlerin uygulama alanı bulunmadığı , İİK'nun 16 ve TK'nun 32....

ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihleri olan 29/01/2021 olarak düzeltilmesi ve takibin durdurulması talebinde bulunulduğu, mahkemenin dava dilekçesi ve ileri sürülen maddi vakalar kapsamında tebligat usulsüzlüğü şikayeti yönünden inceleme yapılılarak karar vermesi gerekirken, usulüne uygun yapılmış bir ödeme emri tebliği bulunmamasına rağmen ve şikayetin tebligatın usulsüzlüğüne yönelik olmasına rağmen mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak her ne kadar İİK'nun 65. madde gereğince gecikmiş itiraz açısından yargılama yapılarak davacının öğrenme tarihi olan 29/01/2021 tarihinden itibaren yasal 3 günlük süre geçtikten sonra davanın 09/02/2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmişse de, tebligat usulsüzlüğü şikayeti yönünden yasal 7 günlük şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle şikayetin reddi gerektiğinden ve sonuçta istemin süre aşımı nedeniyle reddedildiği görüldüğünden dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin...

İcra müdürlüğünün 2021/166 esas sayılı dosyası kapsamında davacı-borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihin 15/02/2021 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı - alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, TK veya yönetmelikte şahsın husumetli olduğu kişiye yapılan tebligatın usulsüz olduğuna dair bir düzenleme bulunmadığını, müvekkilinin davacının eşi ile boşanma aşamasında olduğunun bilmesinin mümkün olmadığını, tebligat yapılan adresin davacının merniste kayıtlı ve bilinen en son adresi olduğunu, tebligatta bir usulsuzluk bulunmadığını beyanla; mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2021 NUMARASI : 2021/988 ESAS - 2021/1933 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Büyükçekmece 2....

İcra Müdürlüğünün 2019/9955 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibi kapsamında, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı Gümbet Mah., Erguvan Sok., No:13/B, Bodrum/Muğla adresinde öncelikle TK'nın 12. ve 13. maddelerine göre ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekirken, TK'nın 21. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiğini, bu tebligatın usulsüz olduğuna dair alacaklının da kabulü ile bu kez ticaret sicil adresine TK'nın 35. maddesine göre yine usulsüz olarak tebligat yapılarak, takibin kesinleştirildiğini ve müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulduğunu, banka hesaplarına haciz konulduğunun öğrenilmesi üzerine icra takibine itiraz ettiklerini ve icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, ancak banka hesapları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına yönelik taleplerinin reddedildiğini belirterek, icra memur işleminin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Davacı tarafından dilekçesinde her ne kadar gecikmiş itiraz olarak şikayette bulunulmuş ise de Yargıtay kararında da belirtildiği üzere gecikmiş itirazın ön koşulunun, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olması olduğundan ve şikayete konu tebligat mazbatasından TK. 21/1. maddesi hükmü mucibince usulüne uygun tebliğ işlemi yapılmadığı, muhatabın adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği ve dönecekse ne zaman döneceği hususunun tevsik edilerek tebliğ mazbatasına şerh edilmediği, adreste bulunmama sebebinin tespit edilmediği, bu haliyle takip dosyasından davacı borçluya çıkarılan tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olmadığı ve usulsüz olduğu sabit olmakla şikayetin kabulüne, borçlu adına yapılan usulsüz tebliğ nedeniyle işlemin iptaline, davacının takipten daha önce haberdar olduğunu gösterir başkaca bir kayıt da bulunmadığından beyan ettiği 06/08/2020 haciz tarihinin...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....

    Davalı vekili dilekçesinde özetle; davanın İİK'nın 65/3. maddesine dayalı gecikmiş itiraz olduğunu, ancak gecikmiş itiraz sebeplerine dayanılmadığını, davacının yalnızca usulsüz tebliğ iddiasını ileri sürdüğünü, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal itiraz süresinin dolduğunu ve takibin kesinleştiğini, beyanla davacının tedbir talebinin reddini istemiştir....

    UYAP Entegrasyonu