WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlatılması halinde borçlu, borcun olmadığı, imzanın kendisine ait olmadığı itirazını, takip dayanağı senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ve alacaklının takip hakkının bulunmadığını (şikayet yoluyla) ödeme emrinin tebliğinden itibaren, (tebliğ usulsüz ise öğrenmeden itibaren 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebliğ şikayetini de bildirerek) yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine ileri sürmek zorundadır. Yine ödeme emrine yönelik şikayetlerin de ödeme emrinin tebliğinden itibaren, varsa usulsüz tebliğe yönelik şikayetini de takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine ileri sürmek zorundadır....

GEREKÇE: Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konu çeklerin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin şikayetin yanında, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Davacı tarafça istinaf dilekçesinde, yargılama aşamasındaki tebligatların usulsüz olduğu ve eline ulaşmadığı ileri sürülmüştür....

karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de yasal olmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine ve müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

tebliğ mazbatasının resmi evrak olduğundan aksinin ancak yazılı delil ile ispatı gerektiğini, ayrıca iş bu davanın usulsüz tebligat şikayeti olup tebligatı yapan kişinin posta memuru olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhinde usulsüz tebligat nedeniyle mahkeme masrafı ve yargılama giderine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular, en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurup iddia tahkik edilmelidir. H.G.K.nun 07.04.1982 tarih ve 1377- 337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir. O halde ilk derece mahkemesince, davacı-borçluya gönderilen ödeme emri tebligat parçasında bulunan imzanın davacı-borçlunun eşi Hacer Arık'a ait olup olmadığı konusunda beyanın alınması ve gerekli olması durumunda imzaya yönelik bilirkişi incelemesi yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bunun yanında; bir davanın temelini, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmalar oluşturur....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02.6.2015 tarih ve 2015/23 E. - 2015/242 K. sayılı ilamı ile reddi üzerine kararın borçlu tarafından temyiz edildiği ve Dairemizin 22.3.2016 tarih ve 2015/31881 E. - 2016/8319 K. sayılı ilamı ile kararın bozulduğu, bozma üzerine dosyanın anılan mahkemenin 2016/266 Esasına kaydedildiği ve 12.01.2017'de verilen kararla şikayetin kabulüne ve ödeme emri tebliğ tarihinin 16.01.2015 olarak tespitine hükmedildiği, kararın bu hali ile 10.9.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 16.01.2015 olarak belirlenmesine ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 12.01.2017 tarih ve 2016/266 E. - 2017/31 K. sayılı mahkeme kararı kesinleşmiş olduğundan, 19.01.2015 tarihinde mahkemeye yapılan kambiyo vasfına ilişkin şikayetin İİK'nun 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince yasal beş günlük süre içerisinde yapıldığının kabulü gerekmektedir....

    sağlanmadan gönderildiğini, tebligatın usulsüz olduğunu, belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 23/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, zaman aşımına uğramış senede istinaden kambiyo senedine dayalı takip yapılamayacağından senette müvekkilinin borçlu olarak görülmediğinden takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda borçlu adına çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligat, borçlunun “il dışında olduğu” tespiti 30/05/2015 tarihinde yapılmış olup, muhatabın tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği belirlenmediğinden Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre usulsüz olduğundan alacaklının sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi ise, ancak resmi veya borçlu tarafından ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2019/950 ESAS, 2021/441 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur....

      UYAP Entegrasyonu