Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öncelikle usulsüz tebligat yapıldığı hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre de, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerekir. Davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddiaları mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2020/551 ESAS 2020/1785 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2019/909 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebligata ilişkin şikayetlerinin bildirilmesi ve öncelikle tebligatın iptali tebliğ tarihinin 22/01/2019 olarak düzeltilmesi aksi halde başlatılan takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılması nedeniyle açıkça yetkiye ve takibe konu borca itirazları ile takibin iptalini, alacağın %20 oranında kötü niyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/551 Esas 2020/1785 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; Davacıların davasının kısmen kabulü ile; Davacı T7 ve Hayv. San. ve Tic. Ltd. Şti 'nin usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜ ile, İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2019/909 Esas sayılı icra takip dosyasında şikayetçiye yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ıttıla tarihi olarak bildirdiği 22.01.2019 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, Davacı T1 usulsüz tebliğ şikayetinin KABULÜ ile, İstanbul 14....

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek, yapılan tebligatların usulsüz olduğu beyan edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 2004 sayılı İİK'nun 169. Maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz ile hacze ilişkin şikayettir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2022 NUMARASI : 2021/768 ESAS, 2022/29 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; Manisa İli Şehzadeler İlçesi Çarşı Mahallesi 1803 Sok. No:16/3 de bulunan ada no 319 parsel 1 ve 2169 sayfada kayıtlı bulunan meskenine Manisa 4. İcra Müdürlüğü'nün 2021/142 Talimat sayılı dosyasında haciz ve satış kararı verildiğini, söz konusu evin haline münasip tek evi olduğunu, satış ilanının tebliği ile taşınmazı üzerine haciz konulduğunu öğrendiğini beyanla meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin şikayet edilmediğine ilişkin gerekçenin doğru olmadığını, zira dava dilekçesinde ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, takip dosyası içeriğinden 24/02/2021 tarihinde haberdar olduklarını belirterek usulsüz tebligat şikayetinde de bulunduklarını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca 103 davet kağıdının tebliğ edilmesiyle ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin öğrenilmiş olmadığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, yetki itirazına ve alacaklının yetkili hamil olmadığı şikayetine ilişkindir....

Davalı alacaklı tarafından borçlu Ahmet Osman Mayatepek aleyhine 25/02/2016 tarihinde ilamsız icra takibi yapılmış, ödeme emri 17/03/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili 18/03/2016 tarihinde borca itiraz dilekçesi vermiş, Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/04/2017 tarih 2016/210 Esas 2017/105 Karar nolu ilamı ile itirazın iptaline karar verilmiş, alacaklı vekili 19/04/2017 tarihli talebi ile borçlunun vefat ettiğini belirterek borçluların güncellenmesini istemiş, davacıya 21/04/2017 tarihinde icra emri tebliğ edilmiş, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu muris ve davacıya ait taşınmazlara haciz konulmuş, davacıya 31/07/2017 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmiş, 29/08/2017 tarihinde açılan dava ile meskeniyet ve diğer şikayetler bildirilmiş, mahkemece davacının keşif giderini yatırmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hakim doğrudan yetkisizlik kararı veremez. Eldeki dava HMK'nin yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. HMK'de mahcuz mala ilişkin istihkak davaları ile ilgili usul ve esaslar belirlenmemiştir. Ancak halen yürürlükte olan İİK 50.maddesi ise yetki konusunu düzenlerken HUMK'ye atıf yaparak kıyas yoluyla tatbik olunacağını öngörmüştür. Dava ve haciz tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nin yetkiyi düzenleyen 5 ila 19. maddeleri arasında eldeki dava ile ilgili kesin yetki kuralı öngörülmemiştir. Diğer yandan İİK 4. maddesi, ... ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılacak itiraz ve şikayetleri incelemeye bu ... ve iflas dairelerinin bağlı bulunduğu ... mahkemesinin yetkili olduğunu bildirmiş, ancak koşullarının oluşması halinde İİK 79.maddesinde yetkiyle ilgili istisnai hüküm olarak getirilmiştir....

    in 02.04.2012 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu tespit edildikten sonra, icra dosyasında şikayetçinin süresinde borca itiraz etmiş olması sebebi ile usulsüz tebligat şikayetini ileri sürmekte hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

      İİK'nın 103. maddesinde "Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez. " hükmü yer almaktadır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin çıkartılmadığı, kıymet takdiri raporunun 21/01/2021 tarihinde davacı borçluya bizzat tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu