Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü, borçlu tarafından İİK’nın 16. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yasal yedi günlük süre içinde icra mahkemesinde şikâyet yoluyla ileri sürülmesi hâlinde incelenebilir (Muşul, T.: Tebligat Hukuku, Ankara 2018, 7. B., s. 596-597). 16. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulsüz ise borçlu, usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren beş gün içinde borca veya imzaya itiraz ederken ayrıca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmelidir (Tebligat Kanunu m. 32). Bunun üzerine, icra mahkemesi, ilk önce usulsüz tebliğ şikâyetini inceler, tebligatın usulsüz olduğu kanısına varırsa, ödeme emrinin tebliğ tarihini öğrenme tarihine göre düzeltir, bu tarihe göre borca veya imzaya itiraz beş günlük sürede ise borca veya imzaya itirazı incelemeye başlar....
konulan aynı adresteki gayrimenkullerle ilgili bilirkişi incelemesi hazırlanıp kıymet takdirleri yapıldığını, borçluların ödeme yapmadığını ve süresinde borca da itiraz etmediğini, borçluların aracı fiilen haczedilince haksız ve kötü niyetli olarak usulsüz tebliğ iddiasıyla beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak tespiti için dava açma yoluna gittiğini, mahkemece tebliğ usulsüz sayılıp beyan tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğini, ancak borçluların beyan tarihinden çok önce tebligatlardan haberdar olduğunu, borçluların amacının sıra cetvelindeki haciz sıralarının değişmesini sağlamak ve alacağımızın tahsilini imkansız kılmak olduğunu, bu nedenle borçluların haksız ve kötü niyetli olduğunu, borçluların bilerek tebligatları kayıt dışı çalıştırdıkları elamanına aldırdığını, davacı borçluların, usulsüz tebliği öğrenir öğrenmez borca ve yetkiye itiraz etmediğini ve dava açmadığını, mahkemece tebliğin usulsüzlüğü tespit edilse dahi, tebliğ tarihi olarak artık beyan...
Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle, böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda; şikayet konu haczin Gebze İcra Müdürlüğünün 2011/.. takip sayılı dosyası ile yapıldığı, Kartal 4....
ve haczinin mümkün olmadığının sabit olduğunu, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Kararları ve öğretide kabul edildiği üzere; meskeniyet şikayeti ile anayasal hak olan “Aile Hayatına Saygı Hakkının” korunmasının amaçlandığını, dolayısıyla müvekkilinin davacının borcundan dolayı haciz işlenen ve satışı istenen taşınmazın müvekkilinin davacı ile birlikte dört kişilik ailesinin yaşamını sürdürdüğü konut (mesken) olup, haczinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Hürriyet Mah. 5644 Ada 21 Parsel 31 nolu bağımsız bölüm de kayıtlı mesken üzerine haciz konulduğunu müvekkilinin ve taraflarının 27/06/2022 tarihinde öğrenmiş olup; hacze konu olan meskenin borçlu müvekkilinin yaşamını idame ettirdiği konut olması nedeniyle İİK 82.m,I/12 uyarınca haczedilebilmesi mümkün olmadığından haciz konusu konuta ilişkin meskeniyet şikâyetinde bulunmakta olup şikâyet konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına, bütün yargılama giderleri ve yasal vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK'nun 79. maddesi gereğince; haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup mahkemece re'sen uygulanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlular ... ve ... aleyhine bonoya dayalı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlulardan ... adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğu borçluların icra mahkemesine başvurularında kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihlerinin 03/11/2014 tarihi olduğunu belirterek haczedilen taşınmaza yönelik meskeniyet şikayetinde bulundukları mahkemece tebliğ usulsüzlüğü yönündeki şikayetlerinin reddine, meskeniyet şikayetinin ise süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmektedir....
Ancak davacı borçlunun mernis adres raporuna göre tebligat yapılan adres davacının 2007- 2010 tarihleri arasındaki mernis adresi olup tebligatın yapıldığı tarihte davacının mernis adresi "Davraz Mah. 3968 Sok. No:3/4 Merkez/Isparta" şeklindedir. O halde yapılan 103 davetiyesi tebligatı usule aykırı olup mahkemece bu yöndeki şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin davacının bildirdiği tarih olarak düzeltilmesi ve buna bağlı olarak meskeniyet şikayetinin süresinde kabul edilerek bu şikayetin esasının incelenmesi yerindedir. İİK'nın 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi hacdezilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca , yetkiye ve imzaya itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....
İcra Hukuk ve ... İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/.... maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacı aleyhine davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetkiye, borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. ......
İlk derece mahkemesi tarafından ; davacının yetki itirazının kabulü ile takibinin durdurulmasına, talep halinde takip dosyasının yetkili Konya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 15/02/2022 tarih 2021/384 Esas 2022/272 Karar sayılı ilamı ile; “……davacı borçlular vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde, murise gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin iddia edildiği, yanısıra takibe konu borca, dayanak sözleşmedeki murisin imzasına ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve yapılan haciz işlemlerinin usulsüz olduğu belirtilerek hacizlerin kaldırılması talebinde de bulunulduğu, ancak mahkemece yetki itirazı dışında ileri sürülen iddialarla ilgili değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde sonuca gidilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı…….” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş mahkemece yeniden esasa kaydı yapılmıştır....