DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve sair şikayetlere ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sair şikayet ve itirazlarda bulunulduğu halde, mahkemece maaş kesintilerinin iadesine ve takibin durdurulmasına şeklinde karar verilmiş, usulsüz tebligat şikayeti hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/40912 esas sayılı dosyasından müvekkili hakkında ilamlı takip başlatıldığını, takibe dayanak ilamda bir vekil olmasına rağmen tebligatın borçluya gönderildiğini, vekil varken asıla yapılan tebliğin TK'nın 11. maddesine aykırı olduğunu, tebligatın geçersiz olmasının yanısıra, usulsüz de olduğunu, tebligatın muhtara verildiğini, ancak müvekkiline haber verilmediğini, tebligat mazbatasında tebliğ saatinin yazılı olmadığını, bu durumun TK'nın 23. maddesinin 7. bendine aykırı olduğunu, adreste bulunmama ve imtina sebebinin tebliğ mazbatasına yazılmadığını belirterek takibin geçersiz tebligat nedeniyle kesinleşmemiş olduğundan dosyadan yapılan hacizlerin kaldırılmasına, tebligatın geçersiz olduğunun kabul edilmeyecek olması ihtimalinde usulsüz tebligat nedeniyle icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, dairemizin ...... sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğu gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayet hakkında karar gerekçesinde hiç bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da buna ilişkin bir karar verilmediği, bozma öncesi, ara kararla tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/375 Esas sayılı dosyasının ise taşkın haciz şikayeti ve taşınmaz teminatı karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, bu şekilde tarafları aynı olmakla birlikte talep sonuçları farklı olduğundan derdestlikten söz edilemez. İİK'nın 266. maddesinde; "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer" hükmü yer almaktadır. İİK'nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar teminat alınmasının yeterli olduğu, mahkemece de bu yönde karar verildiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmemiştir. (Yargıtay 12....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bilinen son adresi yerine doğrudan mernis adresine tebligat gönderilmesinin Tebligat Kanunu ve Yargıtay kararlarına göre usulsüz olduğunu, tebligatı e-devlet üzerinden öğrendiğini, mahkeme kararının hatalı olduğunu, meskeniyet şikayetinin,İstanbul 10 İcra Müdürlüğü 2015 /1368 E sayılı dosya ile satışı isteyen konut finansmanı sağlayan ipotek alacaklısına yönelik olmadığını, ancak mahkeme kararında, meskeniyet şikayeti sanki ipotek alacaklısı Denizbarık ve ihale alıcısı T4 yönelikmiş gibi onları taraf olarak görerek talebini reddetttiğini, konut finansmanı ile alınan gayrimenküllere konulan ipotekler, zorunlu ipoteklerden olup, ipotek alacaklısı haricindeki, başka alacaklılara yönelik meskeniyet şikayetine engel olmadığını, halbuki meskeniyet şikayetinin tapu kaydına haciz koyan diğer alacaklılar için öne sürüldüğünü, zira gayrimenkulun satıldığını ancak, yerine satış bedelinin kaim olduğunu, bu...
Dolayısıyla muhatabın annesine 26/10/2021 tarihinde yapılan tebligat usulsüz olduğundan şikayetin ikame edildiği tarihte tebliğin öğrenildiği kabul edilerek tebligatın öğrenilme tarihinin 26/01/2022 olarak kabul edilmesine, şikayet eden adına konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emri usulsüz olduğundan takibin kesinleşmemiş olduğu, İİK 264 gereğince ödeme emri kesinleşmeden ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmeyeceği, 27/09/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının dayanağının ilam olduğu, İİK 259'a göre alacak ilama müstenitse teminat aranmaz hükmü gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verildiği, dolayısıyla şikayet edenin teminatın iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 5.İcra Müdürlüğünün 2020/4527 esas sayılı dosyasından gönderilen örnek 7 ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmesi gerekirken muhtara teslim edildiğini, müvekkilinin usulsüz tebliği 09.03.2020 tarihinde öğrendiğini, tüzel kişilerin muhtarda kaydı bulunmadığından muhtara tebligat yapılamayacağını, tebligat usulsüz olduğundan müvekkili aleyhine yapılan tüm hacizlerin kaldırılmasını istediklerini, dosyada yeterli teminat bulunduğundan İİK.nun 85.maddesi gereğince hacizlerin taşkın hale geldiğini belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 09.03.2020 olarak düzeltilmesine, icra müdürlüğüne yaptıkları itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına, hacizlerin teminatsız kaldırılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde borca yetecek miktardaki teminat mektubu karşılığında hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayeti kapsamındaki yapılan incelemede davacı asile 21/01/2022 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun halde yapıldığı bu sebeple meskeniyet şikayetinin son gününün 28/01/2022 olduğu davanın 29/01/2022'de açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikâyetin süreye tâbi olmadığını, mahkemenin süre yönünden davanın reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, ayrıca tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Davacı borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verildiğinden usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmesinin herhangi bir etkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. B....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; Usulsüz tebliğ şikayetinden ibarettir. 7201 sayılı tebligat kanunun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. Maddesinin 1. Fıkrası gereği tebligatların muhatapların bilinen en son adresine yapılacağı hükmüne amir olmakla birlikte tebligat kanunu 21/1 maddesine göre de bilinen adrese usulüne uygun tebligat çıkarılması gerektiği aşikardır. Tebligat kanunu uygulanmasına dair yönetmeliğin 16. Maddesi 1. Fıkrasında tebligatın tebligat yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılacağı bilinen en son adresin tespitinin sıralaması ise öncelikli olarak tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınacağı hükme bağlanmıştır. Ancak çıkarılan tebligatın iade edilmesi üzerine 7201 sayılı tebligat kanunun 21/2 maddesinin uygulanması gereği de yine kanuni düzenleme çerçevesindedir....