"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçluların icra mahkemesine yaptıkları başvuruda usulsüz tebligat şikayeti yanında hacze yönelik icra müdürlüğü işleminin de iptalini talep ettikleri, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin incelenerek süresinde yapılmadığından bahisle reddedildiği ancak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talepler yönünden olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. 6100 sayılı HMK.'...
Somut olayda, Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/139 Esas sayılı dosyasında verilen 28/10/2020 tarihli kararla " borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/09/2020 olarak düzeltilmesine, borçlu T1 21/09/2020 tarihli itirazının süresinde olduğunun tespitine" karar verildiği, buna göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir. Henüz haciz isteme hakkı doğmadan gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, takibin kesinleşmesinden önce uygulanan hacizlerin kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesi usul ve yasaya olup, davalının istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz yapıldığını, takipten 22.03.2021 tarihinde haberdar olduklarını, borçlunun faal olduğu adresine gönderilen tebligatın "muhatabın adreste ikamet edip etmediğinin tespit edilemediği" belirtilerek iade edilmesi üzerine TK'nın 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, borçlunun adresten ayrılmış ya da taşınmış olmaması nedeni ile adreste bulunmama halinde TK'nın 21.maddesine göre tebligat yapılması gerektiğini, ayrıca arabuluculuk sürecinde borca da itiraz eden vekilleri olduğu halde vekile tebligat yapılmadığını ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Mahkemece istemin incelenmesi sırasında takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş, inceleme sonunda usulsüz tebligat şikayeti kabul edilip, imzaya itirazın reddine hükmedilmiştir. İmzaya itirazın reddi kararı borçlular tarafından temyiz edilmiş, istemin reddine karar verilmesi sebebiyle alacaklı tarafından haciz talebinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce talep kabul edilmiştir. Borçlular tarafından, imzaya itiraz incelemesi sırasında icra mahkemesince verilen takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin tedbir kararının HMK'nun 397/2. maddesi uyarınca aksi karar verilmediğinden karar kesinleşinceye kadar devam edeceği belirtilerek hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuş, mahkemece istemin reddine karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebi bakımından yapılan incelemede; davacı vekili tarafından icra dosyasındaki icra emrinin farklı bir avukata tebliğ edildiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi talep edilmiş ise de, usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin İİK'nun 16. maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde iş bu takibi 15/12/2021 tarihinde öğrendiklerini belirttiği, yine icra dosyasına bakıldığında 21/12/2021 tarihinde davacı tarafça usulsüz tebligat şikayetine ilişkin dilekçe sunulduğu, bu durumda takipten 15/12/2021 tarihi itibariyle haberdar olunmasına rağmen, davanın 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 17/01/2022 tarihinde açıldığı görüldüğünden, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süreden reddine, yine davacı tarafından icra emri tebliğ edildikten sonra takibin...
Öncelikle mahkemeninde gerekçesinde belirttiği üzere usulsüz tebliğ şikayetleri öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olup, davacı 89/2 haciz ihbarnamesinden 19/01/2022 tarihi itibarıyla haberdardır. Öyleyse usulsüz tebliğe ilişkin şikayetini 7 günlük süre içinde mahkemeye getirmediğinden artık tebligat tarihinin 03/11/2021 olarak kabulü zorunlu hale gelmiştir. Dolayısıyla davacının 89/2.maddeye dayalı ihbarnamenin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetleri hükümsüzdür. Müdürlüğün 02/02/2022 tarihli kararına gelince; usulsüz tebligat şikayeti düşmekle İİK 89/2 ihbarnamesine yönelik itirazın süresinde olduğunun kabulü de olanaksız hale gelmiştir. Dolayısıyla müdürlüğünün 02/02/2022 tarihli kararı da yerindedir. Tüm bu nedenlerle, mahkemenin inşa ettiği hükümde; dosyadaki beyanlar ve belgeler karşısında bir isabetsizlik bulunmamakla hükme yönelik davacı istinaflarının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Trabzon İcra Müdürlüğünün 2022/35 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; borçlu vekilince usulsüz tebligat şikayeti gereği takibin durdurulmuş olması nedeniyle, dosyamızdan alacaklıya ödenen miktarın iadesi için muhtıra gönderilmesini ve bekleyen tahsilatların kendilerine iadesini talep etmiş olduğu Trabzon İcra Müdürlüğünce ilgili talep hakkında, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2014/9415 Esas,2014/12051 Karar sayılı ve 2016/3551Esas ve 2016/17359 Karar sayılı kararları ile "İİK'nın 361. madde hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması işlemi İİK'nın 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir....
Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/469 ESAS 2021/173 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat ve Haczin Kaldırılması) KARAR : Adana 2....
Şti. nin borçlu konumda olduğunun kabulü gerekir.O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilip, tebliğ tarihi de düzeltildiğine göre, takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken , bu yöndeki istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 03.11.2014 tarih ve 2014/27591E.-25743K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....