"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmaksızın, imzaya itirazın esası incelenerek itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
Sayılı takip dosyasında A- muris borçlu T1'e yapılan tebligata yönelik şikayetin Aktif Husumet Yokluğu nedeniyle REDDİNE, B-Mirasbırakanın vefat tarihi olan 03/09/2020 tarihinden sonra konulan tüm hacizlerin KALDIRILMASINA” karar verilmiştir. Şikayetçiler vekili istinaf başvurusunda özetle; murise yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda çekişme bulunmadığını, mirasçıların öğrenme tarihinden itibaren usulsüz tebligata ilişkin şikayet hakkının bulunduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile yetkiye, borca ve zamanaşımına dair itirazların çerçevesinde takibin iptaline karar verilmesini, aksi halde murisinin ağır hastalığının bulunması, takibe itiraz imkanı olmaması nedeniyle geçikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Bu husus gözetilerek mahkemece sadece usulsüz tebligat şikayeti doğrultusunda ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken icra takibinin durdurulmasına da karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
ın ise usulsüz tebligat şikayetiyle birlikte takibe dayanak çekte borçlu olmadığından takibin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece her iki borçlunun usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne, borçlu ... yönünden takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. 1)Borçlu şirketin temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Borçlu şirket sair şikayetinin yanında hacizlerin kaldırılmasına da talep ettiği, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği, ancak borçlu şirketin haczin kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadığı görülmektedir....
Parsel sayılı taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, davalı tarafın icra dosyası kapsamında tebligatın usulsüz olduğundan bahisle şikayet yoluna gittiğini, Antalya ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin .../... esas - .../... karar sayılı kararı ile usulsüz tebligat nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, yerel mahkeme kararının Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin .../... esas - .../... karar sayılı ilamı ile onandığını, istinaf ilamının müvekkilince temyiz edildiğini ve hala Yargıtay incelemesinde olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle açılan dava sonucu hükmedilen İcra Hukuk Mahkemesinin kararı ile ...tarihinde taşınmazların üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını ve yaklaşık on gün sonra ... tarihinde ... ... taşınmazlarının muvazaalı olarak eniştesi olan diğer davalı ... ...'ye devrettiğini, ... ...'ye karşı Antalya ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanununun 11. , Avukatlık Kanununun 41. , HMK. 'nun 73, 81 , 82 ve 83. maddeleri uyarınca, vekille temsil edilen işlerde vekile tebligat yapılması zorunlu olup, vekil yerine asile tebligat yapılması usulüne uygun değildir. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça davacı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı alacaklı kendisini vekille temsil ettirdiği halde, davacı borçlu tarafın açmış olduğu iş bu davada alacaklı asile dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle, vekil yokluğunda yargılamaya devamla hüküm tesisi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İlk derece mahkemesi; şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçası incelendiğinde, şirket yetkilisinin adreste bulunup bulunmadığı ve adrese dönüp dönmeyeceği hususu araştırılmadığı gibi adreste bulunmama nedeninin de araştırılmadığı, tebligat evrakında bu hususa ilişkin her hangi bir şerh veya açıklamaya yer vermeksizin tebligatın doğrudan daimi çalışan açıklaması ile Ali Okhan isimli kişiye yapıldığı, bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 12 ve13.maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 21.maddesinde belirtildiği şekilde evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise, bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştiğinden, tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile davacı borçlunun ödeme emrini 20/08/2021 tarihinde öğrenmiş sayılmasına, ödeme emrinin 20/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiğinden, bu tarihten önce konulmuş hacizlerin kaldırılmasına karar vermiştir...
Davacı borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi sebebi ile ödeme emrinin iptalini, 2 yıl dolmadan yapılan kıymet takdirinin iptali ile kıymet takdirine itirazları nedeni ile yeniden kıymet takdiri yapılmasını, süresinde satış talep edilmemesi sebebiyle takip dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasını ve satışın durdurulmasını talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile satış kararının iptaline, sair taleplerin ise reddine karar verilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması şikayet niteliğindedir. İİK'nın 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur....
kaldırılması için icra müdürlüğüne başvuru yaptıklarını, ancak icra müdürlüğünce talebin reddedildiğini, icra müdürlüğünün 11/02/2021 ve 05/03/2021 tarihli kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin 14/12/2020 olarak tespitini, usulsüz tebligat sebebiyle dosyada konulan tüm hacizlerin iptalini, 11/02/2021 ve 05/03/2021 tarihli kararların kaldırılmasını, takibin itiraz sebebiyle durdurulmasını istemiştir....
Yönetmeliğinin 35/4, 35/1- e, 30, 31, 35/1- f, 35/1- ğ maddelerine uymadığını, Ayşe Küpeli isimli komşunun bulunmadığını belirterek usulsüz olarak yapılan ödeme emri tebligatının iptaline ve tebligatın 26/07/2019 tarihinde yapılmış olduğunun kabulüne, usulsüz tebligat neticesinde kesinleşen takip uyarınca yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....