Somut durumda, davacı, bononun keşidecinin isminin altında yazılı "Seferihisar/İzmir" ibaresinin sonradan eklendiğine ilişkin yazılı delil ibraz edemediğinden, keşide yerinin Seferihisar olduğunun kabulü ile, mahkemece yetki itirazının reddi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerinde takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece vezne para tediye talimatının davacıya tebliğ edilmediği ve işyerinde esnek ödeme uygulaması bulunduğu bu nedenle güvenin kötüye kullanılmasından bahsedilemeyeceği kabul edilmiştir. Davacı ve sözleşmesi feshedilen müdür dahil diğer işçilerin işveren talimatı dışında kendi aralarında oluşturduğu ve olayımızda da görüldüğü üzere her türlü suistimale açık güvene dayalı uygulamanın işyeri uygulaması olduğundan bahsedilmesi mümkün değildir. Diğer yandan kalifiye bir personel niteliğini kazanmış 12 yıllık bir veznedarın hesap sahibi veya ancak yetki belgesi sunulması halinde bu kişilere ödeme yapılacağını bilmediğinin kabul edilmesi de hayatın olağan akışına aykırıdır. İşverenin güveni kötüye kullanıldığından haklı fesih sebepleri oluşmuştur. Hak düşürücü süre açısından davacı dışında ......
aykırı olduğunu, esasen müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talep edilemeyeceğini, ödeme emrinin takip talebi içeriğine uygun düzenlenmediğini, alacak nedeni olarak kiraya dayanılmış ise de, hangi yıl ve aylar kira alacağı olduğunun belirtilmediğini, alacağın belirsiz olduğunu, bu husustaki şikayetin süreye tabi olmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, faiz ve ferilere itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, borçlu olunmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 10.05.2013 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 25.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30.04.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....
Dosya kapsamına göre, limited şirketine ait prim borçları nedeniyle davacıya gönderilen ödeme emrinin 11.02.2011 tarihinde babası .......... tebliğ edilirken '' kendisine verilmek üzere aynı adreste bulunan babasına'' şerhinin düşüldüğü, 7201 Sayılı Kanun'un 16. maddesinde; ''Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.'' hükmü öngörülmüş olup, tebliğ memuru, aynı adreste bulunan babasına tebliğ yaptığı, aynı adreste oturup oturmadıklarını tespit etmediği, şekli olarak tebligatın yöntemine uygun olmadığı ve davacının ıttıla tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin işlemeye başlayacak olup, davanın süresinde ./.....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Haczedilmezlik şikayeti yönünden; Alacaklı tarafından ilamsız takipte, borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüyle birlikte İİK'nun 82/3 maddesi kapsamında aile bireylerinin zorunlu ihtiyacı için lüzumlu eşyanın haczedilemeyeceğinden bahisle kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek karar verildiği haczedilmezlik şikayetine ilişkin yargılama yapılmadığı karar verilmediği anlaşılmaktadır....
Maddesi uyarınca ilamlı takiplerde alacaklı istediği yer icra dairesinde takip başlatabileceğinden davacının yetki itirazının haksız olduğu ve takibe konu Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/281 esas 2019/89 karar sayılı ilamı ve takip dosyasının incelenmesinde de faiz talebinin haklı olduğu değerlendirilmekle davacının yetki itirazı ve şikayetlerinin haklı olmadığı anlaşılmakla şikayetin ve yetki itirazının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." şeklindeki gerekçelerle şikayetin ve yetki itirazının REDDİNE karar verilmiştir....
Somut olayda örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 13.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ usulsüzlüğüne ilişkin açıkça bir şikayeti olmayan borçlu; İİK.nun 168. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra 27.03.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda borca itiraz ettiğini bildirmiştir. İİK'nun 168/ 4-5. maddesi gereğince borçlunun itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, açıkça usulsüz tebliğ şikayeti olmayan borçlunun borca itirazının yasal beş günlük süreden sonra yapıldığı nazara alınarak süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek reddedilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...
- K A R A R - Davacı vekili, davacının davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının ödeme emrinin tebliğinden önce asıl borç miktarını ödediğini, borcun ferilerini ve vekalet ücretini ödememek için borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borcun ödendiğini, ödemeden önce faksla borcun teyit ettirildiğini, asıl alacağı alan davacının BK 113.maddesi gereğince faiz talep etme hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle icra takibinin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranını aşmamak koşulu ile değişen oranlarda avans faizi uygulanarak devam ettirileceğinin tabi bulunmasına, mahkemenin cezai şart kesintisinin itirazi kayıt konulmaksızın eserin teslim alınmış olması sebebi ile düşmüş olduğu gerekçesi ile istirdat talebinde davacının haklı olduğuna dair gerekçesi ifaya ekli cezanın teslimden önce tahakkuk ettirilip kesilmiş olması nedeni ile isabet bulunmamakta ise de; bilirkişi rapor ve ek raporu ile davalının kusuru ile davacının işi süresinde tamamlamaması haklı sebebe dayanmakta olduğu ve bu nedenle davalı...