HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2319 KARAR NO : 2023/1333 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2022 NUMARASI : 2021/113 ESAS, 2022/154 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ-USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/113 Esas, 2022/154 Karar sayılı dosyasında verilen borca itiraz yönünden davanın açılmamış sayılması kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2021/273 E. sayılı takip dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, söz konusu ödeme emrinin müvekkilinin adresinin kapısına yapıştırılmadığını ayrıca müvekkilinin İsmail Temizer adında bir komşusunun da bulunmadığını, takibe konu senedin tüketici kredisi ile birlikte müvekkiline...
olduğunu, söz konusu usulsüz tebligat sebebiyle öğrenme tarihinin 08/02/2019 olarak düzeltilmesi gerektiğini, ayrıca takibe konu senetlerin kambiyo senedi düzenlemeye yetkili olmayan bir kişi tarafından keşide edildiğinden müvekkili kulübün sorumluluğunun söz konusu olmadığını, senetlerin eski kulüp başkanı T3 tarafından düzenlendiğini, dilekçeleri ekinde sundukları imza sirkülerinde görüleceği üzere senetleri düzenleyen kişinin kambiyo taahhüdünde bulunmaya yetkili olmadığını, senetler üzerinde çifte imza nedeniyle şahsen de sorumlu olduğu göz önünde bulundurulduğunda TTK'nun 678.maddesi uyarınca söz konusu senetlerden dolayı şahsen sorumlu olduğunun izahten vareste olduğunu, keşideci ve lehtarın aynı olduğu durumlarda takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
SCH'nin 2016/3404 D.iş sayılı dosyasından verilen karar ile müvekkilinin malvarlıklarının üzerine tedbir konulmasına karar verildiğini, ayrıca müvekkilinin malvarlığının TMSF eli ile yönetildiğini, müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, icra takibine konu alacak için kayyum heyetine bildirim yapılmadığını, kayyum atama kararından sonra başlatılan takip işlemlerinin ve tebligat işlemlerinin usulsüz olduğunu, kayyum heyetine tebligat yapılmadığını ve icra işlemlerinin hükümsüz olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; İstanbul 7....
İlk derece mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yargılama sırasında davacıların sair itirazlarının esasının incelenebilmesi için ön sorun olarak görüldüğü, bu hususta inceleme yapılmak suretiyle ödeme emri tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirtilen usullere uyularak yapılmadığından usulsüz kabul edildiği, ardından itirazların esasının incelemesine geçildiği görülmüştür. Mahkemece, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetin yerinde olduğu kabul edilmiş ve bu kabul doğrultusunda borçlunun sair itirazlarının esası incelendiği halde, hükümde ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna yer verilmemiş olması hatalıdır. Usulsüz tebliğ şikayetinin esası bakımından yapılan incelemede, borçlu şirket yetkilisinin tebliğ anında mahalde hazır bulunup bulunmadığı ya da tebligatı alamayacak durumda olduğu tespit ve tevsik edilmeden yapılan tebliğ işleminin TK'nın 12 ve 13. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...
Eldeki davada, davacı borçlu İİK'nın 16. maddesi kapsamında usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nın 58. maddesine dayalı şikayet ve aşkın haciz şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu halde mahkemece davacının imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayetlerini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde ileri sürmediği gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar verilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olarak davacının vekile tebligat yapılması zorunlu olduğuna yönelik şikayeti hakkında hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan ve taşkın haciz şikayeti bakımından taşkın haczin devamı süresince bu konuda şikayette bulunulabileceği dikkate alınmaksızın bu şikayet hakkında da hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligatların usulüne uygun yapıldığını, davacı T1 89/1 haciz ihbarnamesinin 07/12/2015 tarihinde adı geçen davacının oğluna tebliğ edildiğini, aynı adrese çıkarılan 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine T.K'nın 21/2. maddesine göre tebligat yapıldığını, 89/3 haciz ihbarnamesinin de aynı usulle tebliğ edildiğini, davacı T2 adına çıkartılan 89/1 haciz ihbarnamesinin bila tebliğ iade edildiğini, T.K'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığını, bu kişi adına çıkartılan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de aynı usulle tebliğ edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla usulsüz tebligat şikayeti kabul edilse dahi davacıların bildirdikleri öğrenme tarihine göre haciz ihbarnamelerine itirazlarının bulunmadığını bildirerek, davanın reddine, % 20'den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir....
Tebligat 4 Eylül Mahalle muhtarına teslim edildiğini 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığını, en yakın komşusu Zekiye Koy haber verilmiştir. şeklinde tebligatın tamamlandığını Müvekkile gönderilen tebligata dair mazbatada, müvekkilin adreste kısa bir süreliğine mi ayrıldığı, tevziat saatlerinde gelip gelmeyeceği araştırılmadan ve bu araştırmanın yapıldığına dair sorulan komşunun ismi tebliğ evrakına yazılmadan tebligatın muhtara teslimi ve kapıya kağıdı yapıştırmak suretiyle yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanununa ve Tebligat Yönetmeliğine aykırı ve usulsüz olduğunu, müvekkilin tebliğ işleminin yapıldığı tarihte Danimarkada olduğunu, tebligat yapılan adrese tevziat saatleri dışında da dönmesi ve yapılan tebligattan haberdar olmasının mümkün olmadığını, Şikayete konu dosya kapsamında çıkarılan tebligatın usulsüz tebligat olduğunu, müvekkilin öğrenme tarihinin 12.01.2023 olarak kabulüne, Takip Dayanağı Senetin İncelendiğinde "Özel Dört Eylül Bakım Merkezi" lehdar olarak...
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, müvekkili aleyhine başlatılan takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi olduğunu, kambiyo senetlerine mahsus icra yolunda takip dosyasına borcun dayanağı olan kambiyo senedinin onaylı suretinin eklenmesi ve borçluya tebliğ edilmesinin zorunlu olduğunu, aksi halde yapılan takip ve tebligat usulüne aykırı hale geleceğini, bu durumun mahkemenin usulsüz tebligat olduğunu kabul etmesiyle de aşikar olduğunu, bu durumda ödeme emrine senet suretinin eklenmemesinde ne tür bir işlem uygulanıyorsa yine aynı şekilde de işlem yapılarak ödeme emrinin iptal edilerek yeniden tebliğine karar verilmesi gerektiğini, tebligatın usulsüz olmasından ötürü kesinleşen takip üzerine, 24/12/2019 tarihinden önce alacaklı tarafından müvekkilinin mal varlığı üzerinde haciz işlemi uygulandığını, mahkemece ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabul edilen 24/12/2019 tarihine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından...
İcra Müdürlüğü 2022/4390 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir....