itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ve yetki itirazına ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/19347 sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konu edilen 5 adet senetten 4 tanesinin vadesinin gelmediğini, vadesi gelmeyen (muaccel olmayan) senetlere istinaden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatılamayacağını, takibin bu senetler yönünden her iki müvekkili açısından da iptalinin gerektiğini, müvekkillerinden Yusuf Tağay'a yapılan tebligat usulsüz olduğunu, müvekkilinin takipten dava tarihinde muttali olduğunu, yapılan tebligatın okuma yazma bilmeyen annesine, usule aykırı biçimde teslim edildiğini, müvekkilinin tebligat adresinde yaşamadığını, senedin vadesinin gelip gelmediği hususunun, İcra Müdürü’nce resen nazara alınması gereken ve senet metninden anlaşılabilen bir konu olup süresiz şikayet konusu yapılabileceğini belirterek takibin iptaline, vadeleri gelmediği çok açık olduğu halde kötü niyetle takibe geçilmesi nedeniyle davalının %20’den az olmamak kaydıyla tazminata mahkûm edilmesine,karar verilmesini istemiştir...
Somut olayda, şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nın 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ilişkin olup, bölge adliye mahkemenin birinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğuna dair kabulü yerindedir. Ne var ki; şikayetçi tarafından ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin de usulsüz olduğu iddia edilmiş olup, bu duruma üçüncü haciz ihbarnamesi tebliği (11.09.2017) ile muttali olunacağından şikayetçinin ikinci haciz ihbarnamesine yönelik tebligat usulsüzlüğü iddiası (14/09/2017) süresindedir ve incelenmesi gerekir....
Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve sair itirazlarda bulunduğu, mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen bu konuda herhangi bir hükme yer verilmediği, tahrifat iddiasının ise bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın kabul edilerek, takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Oysa ki, yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda mahkemece, şikayet/itiraz dilekçesindeki nedenler tartışılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
Davalı tarafından istinafında davacı tarafın tebligatın usulsüzlüğünden bahsetmediğini, taleple bağlılık ilkesi gereğince talep edilmeyen bir husus hakkında ara kararla hükme bağlanmasının hukuka aykırı olduğunu, muvafakatlarının bulunmadığını belirtmiş ise de; Davacı vekili dava dilekçesinde tebligattan haberi olmadığını belirtmiş, duruşmadaki beyanında da müvekkilinin tır şoförü olması sebebiyle evde yokken muhtara tebligat yapıldığını, tebligatın usulsüzlüğünü dile getirdiği gözetildiğinde davacının usulsüz tebliğ şikayeti söz konusudur. Davacı adına yapılan tebligat TK 21/2'ye göre mernis adresine yapıldığı öncesinde TK 21/1'e göre yapılan tebligatta muhatabın adresten sürekli olarak ayrıldığı belirtilmek suretiyle mahalle muhtarlığına tebliğ edilmiş ise de muhatabın adresten sürekli ayrılmadığı bu nedenle TK 21/1'e göre yapılan tebligat geçersiz olup, TK 21/2'ye göre çıkartılan tebligatta geçersizdir....
Anılan süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkeme tarafından re'sen göz önüne alınmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir ( Yargıtay 12. HD'nin 10.11.2022 tarihli, 2022/5391 E, 2022/11867 K. Sayılı içtihadı). Her ne kadar davacı borçlu vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin 05.10.2021 tarihli ek beyan dilekçesi sunmuş ve bu hususu istinaf başvurusunda ileri sürmüşse de, en geç dava tarihi itibariyle usulsüz tebligat işleminden haberdar olup ek beyan ile ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayeti süresinde değildir....
nun 21/1 maddesi gereğince tebligat yapılmış, borçlu 14.12.2018 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru ile icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Borçlu dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği konusunda ayrıca ve açıkça itirazda bulunmamıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmaması karşısında yetki itirazı, İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olup, mahkemece, itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kayseri 2....
Kıymet takdirine ilişkin itiraz davadan tefrik edilmiş, yetki itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmiştir....
T2 17/10/2017 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden aynı tarihte harçlandırılmış vekaletnamesini sunduğu anlaşılmış olup, bu halde borçlunun en geç 17/10/2017 tarihinde takipten ve dolayısı ile ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, 24/11/2017 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayeti süresinde olmadığı, bu nedenle icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi karar vermek gerektiği(İstanbul BAM 23. H.D nin 03/10/2019 tarih 2018/2783 esas, 2019/1861 karar sayılı emsal ilamı), usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmekle davacı borçlunun yetkiye borca ve imzaya yönelik itirazların da süresi geçmiş olmakla bu itirazların da süre yönünden reddine dair karar vermek gerektiği gerekçesi ile usulsüz tebliğ şikayetinin ve imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....