Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Meskeniyet şikayetine konu taşınmazın ihalesi ise kesinleşmiştir. Alacaklıya 150.000,00 TL'nin dosyaya yatırılması hususunda muhtıra gönderilmesi için mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir. ...8. İcra Hukuk Mahkemesinin meskeniyet şikayeti üzerine verdiği karar kesinleşmeden muhtıra çıkartılamaz.O halde icra müdürlüğünün talebin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olup mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, borçlunun başvurusu, “satış işleminin iptali istemi”ne yönelik olup taşınmazının haline münasip olduğundan bahisle üzerindeki haczin kaldırılması gerektiği hususunda bir iddiası ve talebi yoktur. Bu nedenle mahkemece başvurunun haczedilmezlik şikayeti olarak vasıflandırılması doğru değildir. Ancak şikayetçi borçlunun ileri sürdüğü iddialar cebri satışa engel teşkil etmeyeceğinden satış işleminin iptaline dair şikayeti yerinde değildir. O halde mahkemece, istemin “meskeniyet şikayeti” olarak vasıflandırılması doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir....

      Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskenini bir alacaklısına ipotek etmiş olan borçlunun alacaklısına karşı meskeniyet iddiasında bulunmasının mümkün olmadığını ayrıca taşınmazın değerinin hesabı ve değere etki eden unsurların bilirkişi tarafından değerlendirilmesinin usul ve hakkaniyete uygun olduğunu belirterek yerinde olmayan davacı itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Somut olayda, 16.01.2018 günü taşınmaz üzerine haciz konulmasına karar verildiği, tapu idaresi tarafında aynı gün haczin işlendiği, borçluya hacze ilişkin herhangi bir tebligat yapılmamış ise de borçlu vekili tarafından 17.01.2018 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden gönderilen ve dosyada mevcut dilekçe ile taşınmazdaki haczin kaldırılmasına yönelik talepte bulunulduğu anlaşılmıştır. O halde, haczin öğrenilme tarihinin 17.01.2018 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, şikayet tarihi 08.02.2018 olmakla meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir. O halde, ilk derece mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis ederek haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

        bir tarla satın almalarının imkansız olduğunu, başkaca bir gelirinin ve işinin olmadığını, sadece tek işinin çiftçilik olduğunu, kız kardeşinin de geçiminin bu taşınmazdaki kazanımları ile olduğunu belirterek haczin kaldırılmasını ve yeniden kıymet takdiri yapılmasını talep ve dava etmiştir....

        Maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, meskeniyet iddiası edilen taşınmazın üzerinde borçlu tarafından ipotek tesis edildiğini, haczedilmezliğin iddaa edilebilmesi için borçlu kişinin evi üzerinde ipotek tesis edilmemiş olması gerektiğini, meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetinin dinlenebilmesi için borçlunu kendisi adına başkaca bir evinin olmaması gerektiğini, davacı borçlunun takbis tapu kayıtlarından da anlaşılacağı üzere Tekirdağ İli Malkara İlçesi Evrenbey Mahallesinde kain ve tapunun 110 ada 7 ve 8 parsel numaralarında kayıtlı taşınmazlar üzerinde 2 tane daha evinin olduğunu bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        mahkemesine 24/11/2021 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti yasal süresinde değildir."...

        Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

          Davacı vekili, müvekkilinin, ceza evinde olması nedeniyle hacizden ve diğer tebligatlardan haberdar olmadığını, öğrendiği tarihte de süresinde şikayette bulunduğunu belirtmiştir. Ancak, davacı vekiline 103 davet kağıdı e-tebliğ yoluyla 16/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, bu tebliğin usulsüz olduğu da iddia ve ispat edilmemiştir. Kaldı ki, 6100 sayılı HMK'nın 62 ve 68., Avukatlık Kanununun 41 ve 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 11. maddelerine göre vekille takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması gerekmekte olup, asile yapılan tebliğ yok hükmünde olduğundan, davacı borçluya yapılan tebliğin hükmü bulunmamaktadır. İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca açılan meskeniyet iddiası bir şikayet olup, 7 günlük şikayet süresinin başlangıcı tebliğ değil, öğrenmedir....

          Maddesi uyarınca tebliğ edildiğini öğrendiğini, tebligatın usulüne uygun olmadığını, haber verilen kişinin komşusu olmadığını, bu kişinin adresi ile kendi adresi arasında 5 km'den fazla mesafe bulunduğunu, şikayetinin süresinde olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından davacı borçluya 24.11.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 04.10.2021 tarihinde meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12....

          UYAP Entegrasyonu