Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Müvekkil şirket adresinin tebligat yapılan adres olmadığını, tebligata yarar adres araştırması yapılmaksızın müvekkil şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, borçlu İsa için usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmesine rağmen hacizlerin kaldırılmadığını, takibin durdurulmadığını, müvekkillerin alacaklı olan tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet şikayeti Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 03.04.2014 tarih, 2013/17214 Esas, 2014/6139 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Tetkik hakimleri ve müzakere notları içeriğinden karar düzeltme istemine konu Dairemiz ilamının meskeniyet şikayeti ile ilgili ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06.06.2013 tarih 2012/1069 Esas ve 2013/761 Karar sayılı kararına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının asılsız olduğunu, senet üzerindeki adrese normal tebligat çıkartıldığını, tebligat üzerinde TK 21/2 şerhi bulunmadığını, tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığını, hak düşürüü sürede açılmayan davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07/02/2023 gün, 2022/377 Esas- 2023/100 Karar ilamı ile, "Meskeniyet şikayeti İİK 16/1. Maddesi gereğince 'şikayet bu muamelerin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılır hükmü gereğince 7 günlük hak düşürücü süreye tabidir. Meskeniyet şikayeti davasının 10.10.2022 tarihinde açıldığı, davacıya 103 davetiyesinin 04.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebliğe ilişkin yapılmış bir şikayetin mahkememizde ileri sürülmediği anlaşıldığından şikayetçinin davasını, dava açılması için zorunlu olan 7 günlük sürede açmadığından davası reddedilmiştir. Tüm dosya kapsamından mahkememizce edinilen kanaate göre süresinde yapılmayan şikayetin reddi ile şikayetçinin talebi reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile, "1- Süresinde olmayan meskeniyet ŞİKAYETİNİN REDDİNE" karar verilmiştir....

        Dolayısıyla, borçlu tarafça 08/12/2020 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra ( 05/01/2021 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

        Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligat usulsüz olup şikayet süresindedir. O halde mahkemece, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği 10.10.2014 tarihinin ıttıla tarihi olarak kabul edilip, bu tarihe göre ihalenin feshi isteminin süresinde olduğu dikkate alınarak ihalenin fesih sebeplerinin yerinde olup olmadığı yönünde işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İstinaf Sebepleri Alacaklı istinaf dilekçesinde; TK'nın 12 ve 13. maddelerinde hükmi şahıslara ve hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat Teb. Yön.'...

            Temyiz Sebepleri Şikayet dilekçesindeki ve istinaf başvuru dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız takipte İİK 82/1-12. maddesi gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., İİK md.82/1-12, 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yalnız borçluya aittir. Borçlu dışındaki üçüncü kişilerin bu hakkı bulunmamaktadır. Haczedilen evin (meskenin) aile konutu olması, tapu kütüğünde aile konutu şerhi olması halinde dahi borçlunun eşinin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....

              Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre; “İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” tebligat parçasının muhtar tarafından muhataba verildiği tarihin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına 20.12.2013 tarihinde haciz şerhi konulduğu, kıymet takdir raporunun borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince 31.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 7 günlük hak düşürücü süreden sonra 09.04.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, işin esası incelenerek haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu