İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, davacının meskeniyet şikayetinde bulunmasında hukuki yararı olup davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu, süresinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğunu, eksik araştırma ve hatalı hukuki nitelendirmeye dayalı olarak karar verildiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 128/a maddesi gereğnice kıymet takdirine itiraza ve İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Meskeniyet şikayeti yönünden davanın açıldığı Kilis İcra Hukuk Mahkemesince yetkisizlik kararı verilerek dosya Gaziantep Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Gaziantep 5. İcra Hukuk Mahkemesince de yetkisizlik kararı verilerek süresinde yapılan gönderme kararı ile İzmir Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı Ziraat Bankası vekili tarafından davacı ve dava dışı borçlular hakkında Akşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/207 Esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatılmış, davacıya çıkartılan icra emri 16/01/2019 tarihinde "Yeniköy Mahallesi Akşehir/Konya" adresinde yakını Ramazan Sakallı imzasına tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu alacaklı Ziraat Bankası ve PTT A.Ş aleyhine icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle, tebligat usulsüzlüğü ve meskeniyet şikayeti davası açmıştır. Mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile davacıya çıkartılan icra emrinin 21/05/2019 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine karar verilmiştir. Somut olayda; alacaklı Ziraat Bankası vekili tarafından davacı ve dava dışı borçlular hakkında başlatılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, yerel mahkemenin dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kararında tartışmadan davayı usulden reddetmesinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. İİK'nın 103. maddesinde de "... haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına tebligat kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez" hükmü yer almaktadır....
DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2014/5721 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından yapılan takip nedeniyle müvekkil adına kayıtlı ''Kocaeli /Derince ilçesi ...1604 ada 15 parselde bulunan 8 ve 10 nolu ''bağımsız bölümlere haciz konulduğunu beyanla, meskeniyet şikayetlerinin kabulü ile 8 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazın internet sitesinden satışa çıkardığını satışın gerçekleşebilmesi için Kocaeli 1. Aile mahkemesinin 2007/96 Değişik iş sayılı dosyası üzerinden dava konusu taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhini de kaldırdığını, alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla hareket edildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....
Açıklanan nedenlerle, tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının meskeniyet şikayeti yönünden kaldırılmasına, davacının konusu kalmayan meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacının, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayeti de mevcut değildir. Davacı tarafça 10/12/2019 tarihinde icra dosyasına hacizlere ilişkin itiraz dilekçesi de sunulmuştur. Dolayısıyla, borçlu tarafça 02/05/2019 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edilmesi ile birlikte taşınmaz haczinin bu tarihte öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra (02/02/2021 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. HMK'nun 357....
yapılan meskeniyet şikayeti yasal süresinde değildir."...
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....
O halde, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi sorularak, usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile evrak üzerinde inceleme yapılarak şikayetle ilgisi bulunmayan takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....