Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara ve özellikle dava dilekçesi ile 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna dair bir iddianın ileri sürülmemiş bulunmasına göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Buna göre mahkemece borçlunun tüm delillerinin sorularak toplanması ve mahallinde keşif yapılıp fiili durumun tespit edilmesi ile borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında borçlunun İİK'nun 82/1-12. maddesinde düzenlenen meskeniyet ve İİK'nun 82/1-4. maddesi uyarınca kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu tarım arazisi iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetlerinin incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi, tarım arazilerine yönelik haczedilmezlik şikayeti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Mahkemece karar 15/09/2021 tarihli duruşmada taraf vekillerinin yüzüne karşı verilmiş, davalı vekilince 17/09/2021 tarihli dilekçesi ile gerekçeli kararın tebliğinden sonra ek istinaf dilekçesi sunulacağını beyanla, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiş, gerekçeli karar davalı vekiline 10/10/2021 tarihinde usulen tebliğ edilmiş, davalı vekilince süresinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmamıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK 82/1- 4. bendi uyarınca maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 81/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet ve İİK'nın 82/1- 4. Maddesine dayalı maişet iddialarına ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Şikayetçinin haczedilen taşınmazın, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, kıymet takdir raporunun 11/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 ve 4. Maddelerinden kaynaklı meskeniyet ve maişet iddiaları ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İzmir 15....
Dairemizce, 27/10/2020 tarihli oturumda usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Uyuşmazlık, Bursa 3. İcra Müd. 2016/11044 esas sayılı takip dosyasında, kıymet takdir raporunun ve 103 davetiyesinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu şikayeti yanında, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra takip dosyasında, davacı-borçlu adına çıkartılan 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebligatları sırasıyla 02/10/2017 tarihinde ve 07/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ mazbatalarında, tebliğ memurunca, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının kimden sorulduğu, adresten kısa süreli mi, devamlı mı, adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tevsik edilmeden yapılan tebliğ işlemi bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüzdür....
Anılan durum karşısında meskeniyet iddiasına konu taşınmaz kaydındaki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve bu durumda ipoteği temlik alan şirket adresinin temlik eden bankadan ve ilgili tapu müdürlüğünden sorularak tespiti ve bu şirketten haciz tarihi itibarı ile ipotek konusu borcun ödenip ödenmediğinin sorularak belirlenmesi gerekirken taşınmaz kaydındaki ipoteğin zorunlu ipotek olarak kabulü isabetli değildir. Diğer taraftan maişet iddiasına ilişkin borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı yönünden, borçlunun haczedilen ya da haczedilmeyen tüm taşınmazlarının belirlenmesi, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak bunlardan elde ettiği gelirin tespiti ile varsa borçlunun maaş geliri de dahil olmak üzere elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda davacıya 103 davetiyesinin 02/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bu tebliğ işleminin usulsüzlüğünü iddia etmediği, şikayetini ise 7 günlük süreden çok sonra, 30/07/2020 tarihinde yaptığı anlaşılmakta olup, mahkemece istemin süre yönünden reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 81/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet ve İİK'nın 82/1- 4. Maddesine dayalı maişet iddialarına ilişkindir....