İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın süresinde açıldığını, müvekkiline yapılan tebligat zarfının üzerinde haciz davet varakası yazılı ise de, içinde taşınmaza yönelik hiç bir bilgi olmadığını, Uyap üzerinden yapılacak incelemede de haciz davet varakasının hiç oluşturulmadığının açıkça görüldüğünü, davacı müvekkilinin haciz davet varakası gelmeden dosyayı incelemesi ve hacizden haberdar olmasının mümkün olmayacağını, asıl icra takip dosyasının İstanbul'da olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....
Bu durum karşısında şikayetçinin şikayete konu İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri tebliğ işlemlerinden kıymet takdir raporunun tebliğ tarihi olan 05/07/2021 tarihinde haberdar olduğu kabul edilecektir. (benzer yönde; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2021/1184 E 2021/5206 K sayılı kararı) Bu haliyle, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin öğrenme tarihi olan 05/07/2021 tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşıldığından süre aşımı nedeniyle reddine, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden, usulsüz tebliğ iddiasına dayalı diğer taleplerin esastan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış olup, mahkemece tüm taleplerin esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Hak düşürücü süre kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilecektir....
Maddesi uyarınca yapıldığı, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulların araştırılması gerekir ve TK 21/1. Madde uyarınca tebligat yapılması halinde tebliğ memurunun tebliğ evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekir eldeki tebliğ mazbatalarının incelenmesinde bu şekilde usulünce bir kayıt olmadığı görülmektedir dolayısıyla İİK'nın 89/1,89/2 ve 89/3 hükümleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri tebliğlerinin usulsüz olduğu anlaşılmakla Tebligat Kanunun 32....
Davacı borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile kıymet taktirine itirazın incelenmesinde, mahkemesince dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri ile haline münasip evin değeri için mahallinde keşif yapılmış, bilirkişinin 26/10/2021 tarihli kök ve 16/11/2021 tarihli ek raporlarında, davacının taşınmazının değerinin 180.000,00 TL haline münasip evin ise 310.000,00 TL olarak belirlendiği, mahkemece aldırılan raporun Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin içtihatları uyarınca alındığı ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, davacı borçlunun haline münasip ev araştırmasının usulüne uygun olarak yapıldığı, taşınmazın değerinde herhangi bir hatanın bulunmadığı, dava konusu taşınmazın değeri davacının haline münasip evden az olmakla haline münasip olup hacizlerin kaldırılmasına ilişkin kararın yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak; usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine, imzaya itirazın ise reddine karar verildiği görülmüştür....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 16. Maddesine dayalı şikayet ile İİK'nın 82/1- 3. Maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ şikayeti ve İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. Hacze konu taşınmazda Albaraka Türk Katılım Bankası lehine 02/03/2015 tarihli 1031 yevmiye nolu ipotek şerhi bulunmaktadır. Mahkemece söz konusu ipoteğe ilişkin olarak resmi senet ve ipotek alacaklısı bankadan davacıya kullandırılan krediye ilişkin kredi sözleşmesi örneği ilgili kurumdan getirtilmiştir. Davacıya konut finansmanı kredisi sözleşmesi uyarınca 120.000,00 TL bedelli kredi kullandırıldığı, bu kredi sözleşmesine istinaden söz konusu ipoteğin tesis edildiği ve kredi borcunun henüz bitmediği anlaşılmaktadır....
HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 82 ] 1580 S. BELEDİYE KANUNU (MÜLGA) [ Madde 133 ] 1580 S. BELEDİYE KANUNU (MÜLGA) [ Madde 19 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyjzen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü. Şikayeti iki Cırcıp Sulama Birliği Başkanlığı'nın haczedilmezlik iddiasıyla ilgili olarak dayandığı yasal düzenleme 6200 sayılı DSİ Kanunu, 1580 sayılı Belediyeler Kanununun 19/7. maddesi, 442 sayılı Köy Kanunu ve 5442 sayılı iller idaresi Kanunlarıdır. 1580 sayılı Belediye Kanununun birlik tesisi ile ilgili 133 ve takip eden maddelerinde birlik mallarının ve bankadaki paralarının haczedilemeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Kararın istinaf incelemesine konu kısmı, İİK'nın 82/1- 4 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Nazilli İcra Müdürlüğünün 2019/10400 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takip kapsamında borçlu T1 ait 34 XX 900 plakalı traktöre 02/12/2019 ve 11/08/2020 tarihlerinde haciz, 02/01/2020 tarihinde ise yakalama şerhi konulduğu, davacı tarafa 28/12/2019 tarihinde ilk hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edildiği, ikinci hacze ilişkin ise herhangi bir tebligat gönderilmediği anlaşılmıştır. İİK.'nun 82/1- 4. bendi uyarınca; “Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri” haczedilemez....
kişi bu haciz yönünden mahcuzlara ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir. 3. kişinin haczedilmezlik şikayeti yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetin reddi ile, uyuşmazlığın üçüncü kişinin mülkiyet hakkına dayanan ve İİK'nun 96. vd. maddelerinden kaynaklanan istihkak iddiası olarak ele alınıp, işin esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması varsa noksan harcın tamamlattırılmasından sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen husus dikkate alınmadan duruşma yapılmaksızın davanın hukuki nitelendirmesinde hata yapılarak yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....