DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9615 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takipte, ödeme Emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek Şikayetin Kabulü ile usulsüz tebligat nedeni ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin 03.04.2019 tarihi olarak kabulüne ve Usulsüz tebligat sebebiyle öğrenme tarihinden önceki işlemlerin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 14/06/2019 gün 2019/626 E. 2019/587 K sayılı kararla " Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile davacıya çıkan ödeme emri tebliğ tarihinin 03/04/2019 olarak TESPİTİNE, davacının 03/04/2019 tarihinden sonra, icra dosyasına yapmış olduğu itirazı var ise icra müdürlüğünce dikkate alınmasına," karar verilmiştir....
İnce Apt.No:18 Kocasinan /Kayseri adresine gönderildiği ve hiçbir araştırma yapılmaksızın, tebligatın, henüz ilk çıkartılan tebligat olmasına rağmen, direk olarak T.K. 21/2.maddesi uyarınca komşu isim ve soyisimi yazılmadan,mahalle muhtarına yasa ve usule aykırı olarak tebliğ yapıldığının, tespit edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz ve yasaya aykırı olduğunu, taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, beyan ederek davanın kabulüne, usulsüz tebligatın iptali ile öğrenme tarihi olan 29/09/2022 tarihinin kabul edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, tebligatın şirket adresine yapıldığını ve takibe itiraz edilmediğini, tebliğ usulüne uygun olduğundan davanın reddi gerektiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayete ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Bu durumda, anılan maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın ticaret sicilinde kayıtlı adresine çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edilmiş olması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte haciz safhası olmadığından ve dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte icra emrinin ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesine göre; “Kendisine tebliğ yapılacak...
Tebliğ memuru, muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve en yakın komşunun ad ve soyadını belirtmeden No:33den soruldu şeklinde muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamlamıştır. Bu durumda anılan tebligat yukarıda yazılan ilkeler uyarınca usulsüz olup, borçlunun muttali olduğunu beyan ettiği tarihten önce tebligatı öğrendiği de yazılı delille ispatlanamamıştır. Bu nedenle, usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği 17.05.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan tebligatın TK'nun 21. Maddesine uygun olduğunu, ayrıca Tebligat Kanunun uygulanmasına dair yönetmeliğin 31....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemece davanın niteliğinin icra memur işleminin şikayeti mi yoksa usulsüz tebligata ilişkin mi olduğu net olarak belirlenmeksizin hüküm kurulduğunu, PTT'nin adli tebligatlarını yerinde getirmekte tekel niteliğinde olduğunu ve bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin hizmet kusuru niteliğinde olduğunu, dava dosyasında kendilerinin taraf olarak gösterildiğini ancak herhangi bir kusurlarının olmadığını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinin taraflarına yükletilmesinin Anayasa ve hukuka aykırı olduğunu, mevcut duruma PTT görevlisinin keyfi ve usulsüz işleminin sebep olduğunu belirterek, bu nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; ilamsız takipte ödeme emrine ilişkin tebligat usulsüzlüğü şikayetine ve borca itiraza ilişkindir....
Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tebligat Kanunu m. 32 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.53/1 uyarınca kendisine usulsüz tebligat yapılan muhatap tebligatı öğrendiği andan itibaren tebliğ geçerli sayılacağını,Davacı İstanbul 10....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurup iddia tahkik edilmelidir....
Ancak, dava dilekçesinde davacı şirketin tebligat adresinde faaliyet göstermesine ve halen faal olmasına rağmen şirketin adresten sürekli ayrıldığı yazılarak tebligatın iade edildiği, adresten sürekli ayrılma durumunun söz konusu olmadığı, adresten sürekli ayrıldığı şerhi ile iadenin usulsüz olduğu ileri sürülmesine rağmen mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmaması nedeniyle karar usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılması gereken, ödeme emri tebligatının iade edildiği 18/03/2021 tarihi itibariyle, borçlu şirketin tebligat çıkartılan adresten sürekli ayrılıp ayrılmadığının yöntemince araştırılması ve bu husustaki taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.(Yargıtay 12....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, kasıtlı olarak Ihlamur Köyü Simav adresine tebligatın yapıldığını, son adresin mernis adresi olsa dahi mernis şerhi konulmaksızın bu adrese önce normal tebligat yapılması gerektiğini, davacıya ödeme emrinin 7201 sayılı T.K hükümlerine uygun olarak yapılmadığı için usulsüz tebligat söz konusu olduğunu, borca ilişkin itirazlarının icra müdürlüğüne öğrenme tarihinden sonra süresi içerisinde yapıldığını, şikayetlerinin süre yönünden borca, yetkiye, imzaya ve ferilerine itirazlarının reddine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir....