Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK'nun 41, 16. maddeleri). İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir (HGK 8.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E., 1997/776 K. sayılı kararı). Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12-1002 E). Borçlu idarenin takibe konu ilamda bir başka davalının yazılı olduğu şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir....

    (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2019 NUMARASI : 2018/929 ESAS - 2019/135 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takip borçlusu T1 adına başlatılan takip kapsamında ödem emrinin 09/10/2018 tarihinde tebliğ edildiğini ve borçlunun menkul mallarının haczi isteminde bulunulduğunu, tebligat adresinin borçlunun mernis adresi olmamasına rağmen ödeme emrinin T.K 21. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiğini, çıkarılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin 04/09/2018 tarihinde adresini değiştirdiğini belirterek usulsüz tebliğ işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      için kanunun ve Yargıtay'ın aradığı şartlara haiz olmadığından hukuka aykırı olup usulsüz olduğunu, usulsüz tebligatın tarihi her ne kadar 02/12/2016 olarak görünse de aslında müvekkilinin icra takibinden 30/11/2018 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan takibin alacaklı kurum tarafından iki defa yenilenmesine ve 3 ayrı numara almış olmasına rağmen, bu tarihe kadar müvekkiline usulüne uygun hiçbir tebligat yapılmadığını, takibe dayanak mahkeme ilamının müvekkiline 04/02/2007 tarihinde ilanen tebligat yapıldığını, hükmün ise 12/02/2007 tarihinde kesinleştiğini, icra takibine 2004 yılında başlanıldığını, müvekkilinin öğrenme tarihi olan 30/11/2018 tarihine kadar icra dosyasının da kesinleşmediğini, bu nedenlerle takip dayanağı ilamın 10 yıllık zamanaşımına uğradığını beyan ederek usulsüz tebligatın iptali ile öğrenme tarihi olarak 30/11/2018 tarihinin kabulüne, zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin iptaline, konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep...

      İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Davacının geçikmiş itiraz talepli dava dilekçesi ayrıntılı incelendiğinde, usulsüz tebligat iddiaları içerdiği bu sebeple davanın usulsüz tebligat şikayeti olarak görüldüğü, tebligat mazbatası ayrıntılı incelendiğinde borçlunun nerede olduğunun sorulduğu kişinin kim olduğu belirtilmediği, adı ve soyadı yazan şahsın yönetici/komşu/kapıcı veya başka biri olup olmadığı tespit edilmemiş olup, tebligat bu hali ile usulsüz olduğunun tespiti ile öğrenme tarihinin 10/12/2021 olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü'nün 2021/20839 Esas sayılı icra dosyasında 29/11/2021 tarihli ödeme icra emrini içerir tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/12/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, " karar verildiği görülmüştür....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun adına çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza ve borca itiraz ettiği, mahkemece ödeme emrinden haciz tarihi olan 23.01.2019 tarihi itibari ile haberdar olunması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davacı borçlu şirketin kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği ancak 23.01.2019 tarihli haciz esnasında şirket çalışanı olduğunu beyan eden Yasemin Işık'ın hazır bulunduğu, yetkili temsilcinin hazır bulunmadığı anlaşılmakta olup haciz tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü mümkün değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunduğu, Mahkemece, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, imza itirazının süreden reddine ve takip durdurulmuş olduğundan borçlu aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedildiği...

        İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış veya usule uygun yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/05/2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, borçlunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği 103 davetiyesinin 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bu konuda Mahkeme tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını, her ne kadar icra dosyasına vekaletname sunmuş olsalar da dosyanın taraflarınca incelenmediğini, dosyanın taraflarınca incelendiğine ve ödeme emrinden bilgileri olduğuna dair bir emare olmadığını, ödeme emrinin yasal şartlara haiz olmadığını, ödeme emrinin bu nedenle de iptali gerektiğini ancak Mahkeme tarafından bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığını bu nedenlerle kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği ile yasal şartları taşımadığı şikayetlerine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2018 NUMARASI : 2018/535 ESAS 2018/1175 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti KARAR : Adana 2....

          UYAP Entegrasyonu