Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda ayrıntılarıyla arz ve izah edilen ve re'sen nazara alınan nedenlerle, fazlaya ilişkin her tür talep dava ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Şikayetin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.'' demiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".... davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından ödeme emri tebligatından 03/09/2021 tarihinde öğrenildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğu görülmüştür. 03/09/2021 tarihinde öğrenildiği iddiası ile İİK madde 16 gereğince 09/09/2021 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinin süresinde yapıldığı anlaşılmıştır....

Tüm bunlara göre, ödeme emri borçlu Perihan'a " muhatap adreste bulunamadığı için sürekli ... eşi beyan eden ehil ve reşit olan T1 tebliğ edildi." şerhiyle tebliğe çalışılmış ise de; posta görevlisince muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muhatapla aynı konutta oturup oturmadığı hususu tespit ve tevsik edilmediğinden ve bu husus hakkında tebligat mazbatasına şerh düşülmediğinden yapılan tebligat usulsüzdür. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E:2012/19303 , K: 2012/30628) Yine benzer nitelikteki Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin E: 2011/12374 , K: 2012/2853 sayılı kararında da "Tebligat yapılan ile davalıların aynı konutta oturdukları tebligat mazbatasına yazılmamış olduğundan yapılan tebligat geçerli değildir" denilmektedir....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından iddialarının değerlendirilmeden karar verilmiş olduğunu, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerektiğini, müvekkilinin adresinin tebligat yapılan adres olmadığını, müvekkilinin tebligatı ve takibi adresinde kapısına yapıştırılan bildirim kağıdından öğrenmiş olduğunu, öğrenme tarihinin bu tarih kabul edilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2021/2300 Esas sayılı dosyasından çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüzlüğü şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlığını taşıyan 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....

Bu nedenle mahkememizce usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçinin ıttıla tarihi olarak bildirdiği 07/10/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. " şeklindeki gerekçeyle 1- Davacının sübut bulan şikayetinin KISMEN KABULÜ ile, -Şiran İcra Müdürlüğünün 2019/65 Esas sayılı dosyasında davalı adına çıkarılan 1.haciz ihbarnamesinin 13/06/2019 tebliğ tarihli tebligat kanunu 21/2'ye göre yapılan 1.haciz ihbarnamesi tebliğinin tebligat kanunu ve tebligat yönetmeliğine aykırı olarak usulsüz olarak yapıldığının kabulü ile, işbu 1.haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07/10/2019 olarak SAYILMASINA, 2- 07/10/2019 tarihi itibariyle İcra Müdürlüğünün dosyasına itirazda bulunulduğu anlaşıldığından 07/10/2019 tarihinden sonra çıkarılmış olan haciz ihbarnamelerinin YAPILMAMIŞ SAYILMASINA ve sonrasında yapılan haciz ve icrai işlemlerin KALDIRILMASINA, 3- Davacı vekilinin takibin...

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 06.01.2021 tarihinde TK 21/2 göre muhtara teslim edilerek usule ve yasaya uygun bir şekilde tebligat yapıldığını, tebliğ edilen ödeme emrine davacı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmediğini, dava konusu icra takibinin kesinleştiğini, 29.01.2021 tarihinde ise borçtan kurtulmak amacı ile borçlu tarafından usulsüz tebligat iddiasıyla açılan dava neticesinde mahkemenin hukuka aykırı bir şekilde şikayetin kabulüne karar verdiğini, verilen kararda aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin de yasaya ve usule aykırı olduğunu bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, usulsüz tebliğ şikayeti ile usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 27/01/2021 tarihi olarak tespiti talebine ilişkindir. Borçluya takip dosyasından çıkartılan tebligatlar incelendiğinde; Beyazıt Mah. 1. Teknik Sok....

, bu kararın temyizi üzerine, Dairemizce, "tebliğ işlemi sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise, bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin çalışana tebliğ yapıldığı, 03.09.2015 tarihli imza sirkülerine göre de ...ın borçlu şirket temsilcisi olmadığı anlaşılmakla, anılan tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesi hükümlerine aykırı olduğunun kabulü ile tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihinin tespiti maksadıyla duruşma açılarak, takip dosyasında bulunan 04.02.2016 tarihli dilekçenin aslı temin edilmek suretiyle, bu dilekçede kaşe üzerindeki imzanın şikayetçi borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilen öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin ve imza itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve süresinde olduğunun anlaşılması halinde borçlunun imza itirazının esasının incelenmesi gerektiği.." belirtilerek...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda; haciz ihbarnamelerinin gönderildiği Kozlu Belediyesi'ne bir borcu olmadığından haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği şikayeti ile birlikte kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek İİK'nın 89. maddesi gereği yapılan borçlandırma işleminin iptalini talep ettiği; mahkemece davacının usulsüz tebliğ edildiğini belirttiği haciz ihbarnamelerine ilişkin şikayet konusu işlemi 18/11/2019 tarihinde öğrenmesine rağmen yedi günlük şikayet süresi geçtikten sonra şikayette bulunulduğu gerekçesiyle süresinde yapılmayan usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmüştür....

    Davada haklı çıkan tarafın, davasını vekille takip etmesi durumunda, lehine hükmedilen vekalet ücreti de, HMK'nın 323/1- ğ maddesi uyarınca bir tür yargılama gideri olup, sorumlusu yine HMK'nın 326. maddesine ve yukarıda açıklanan kurala göre belirlenecektir. İncelemeye konu olayda, davalı alacaklının usulsüz tebligat şikayeti davasında tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek davaya karşı koyduğu ve yargılama sonucunda şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekir. Bu halde, ilk derece mahkemesi kararı usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de usul ve yasaya uygundur....

    aleyhine icra takibi açıldığını, usulsüz biçimde tebligat yapıldığını, ikametgah değişikliğine ilişkin olarak Düzce 2....

    Ancak muhatabın dışarıya gittiği belirtilmek suretiyle tebligat yapılmış ise de, muhatabın dışarıda olması adresten geçici ayrılma sayılmayacağı gibi tebliğ memurunun, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeksizin yaptığı ve haber verilen komşunun ismi alınmadan yapılan tebligatın bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu, borçlunun ... adresine gönderilen satış ilanı tebligatının ise “ adreste kimse bulunamaması üzerine en yakın komşu kapıcı yönetici soruldu karşı komşu çarşıya gittiğini beyan etmesi üzerine......2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı. En yakın karşı komşu...haber verildi.” şerhi ile tebliğ edildiği ancak muhatabın nerede olduğuna dair bilgi alınan kişinin adının yazılmadığı açık olduğundan usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu