WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, şikayetçi borçlunun başvurusu tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Zira, takibin niteliği itibariyle davacı borçlunun icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesi sonuca etkili değildir. Somut olayda, Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2019/16446 E. sayılı dosyası ile davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında 192.065,77 TL asıl alacak üzerinden başlatılan ilamsız takipte, 7 örnek ödeme emrinin davacıya 06/12/2019 tarihinde, 103 davetiyesinin de 18/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

Davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, davacının usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz istemi ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edilmiş ancak ödeme emrinin tebliğinden sonra 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, buna ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, bu haliyle borçlunun ödeme emrinin usulsüzlüğünü en geç 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 04/11/2019 tarihinde öğrendiği, bu tarihten sonra süresinde şikayet yoluna başvurmadığı gerekçesiyle süre aşımından talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilâmsız takipte, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve kefalet akdinin geçersiz olduğuna ilişkin şikayetleri ile birlikte borca ve fer'ilerine itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin 26/11/2014 tarih ve 2014/269 Esas 2014/374 Karar sayılı ilk kararı ile; davacının davasının süre yönünden reddine karar verildiği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi ve Dairemizin 12/05/2015 tarih ve 2015/3185 Esas 2015/13456 Karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine, mahkemece bozma ilâmına uyularak...

    İcra dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 12.06.2014 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 12.06.2014 tarihinde borçlu, 16.10.2014 tarihinde ise vekilinin icra dosyasından fotokopi talebinde bulunduğu, kıymet takdiri raporunun 14.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır....

      Uyuşmazlık; kambiyo senedine özgü haciz yoluyla icra takibinde tebligat usulsüzlüğü ve aşkın haciz şikayeti ile imza ve borca itiraz niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; takibe konu senette davacı adresinin İvogsan 22. Cadde 1472 Sokak No:12 İvedik Ostim Ankara olarak gösterildiği ve ödeme emri tebligatının İvogsan Eminel Sitesi 22. Cadde 1472 Sokak (Eski 689. Sokak) No:12 Ostim Yenimahalle Ankara adresine çıkartıldığı, senet adresi ile tebligat adresinin uyumlu olduğu, ödeme emri tebligatının 16.01.2019 tarihinde "Muhatabın iş nedeniyle adres dışında olduğunu ve muhatabın daimi çalışanı olduğunu beyan eden İbrahim Sayılı imzasına tebliğ edildi." açıklaması ile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı borçlu vekilinin aşkın haciz şikayetine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Aşkın haciz şikayeti İİK.'...

      Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12-258 esas, 20018344 sayılı kararı). 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 sayılı kararı)....

        İcra Müdürlüğü'nün 2020/4414 esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz olarak yapılması nedeniyle takibin kesinleştirilerek maaş haciz işlemlerine başlanıldığını, yapılan takibin ve ödeme emrinin usulsüz olduğunu, ödeme emrinin davacının mernis adresine yapıldığını ancak yasaya göre tebliğ memurunun davacının adreste bulunmama sebebine dair bilgileri tebligata işlemediğini, davacının adresten taşınmış olduğunu tespit ettiğini ancak yeni adresini de tespit edemediğinden, TK'nın 28. maddesi gereğince tebligatın geri merciine iade edilmesi gerekirken usulsüz tebligat yapıldığını, TK'nın 21/2. maddesi gereğince usulsüz ve yasaya aykırı tebligat yapılarak takibin kesinleştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve bu durumun ciddi anlamda hak kaybına neden olduğunu belirterek Zonguldak 1....

        in beyanın alındığı dava dilekçesi ve davalının istinaf dilekçesiyle sabit olduğu, Tebligat Yasasının 39. maddesinde düzenlenen hasıma tebligat yasağı muhatap adına hasıma tebligat yapılması halinde uygulanabilecek bir madde olup ödeme emri tebligatı iade edildiği için bu yasal düzenleme uygulanamayacağından, ödeme emri tebligatının iadesinin ve ardından aynı adrese Tebligat Yasasının 21/2 maddesine göre ödeme emrinin tebliğinin hukuka uygun olduğu, dava dilekçesinde gecikmiş itirazdan bahsedilmişse de gecikmiş itiraz nedeni olabilecek "bir mani" olduğu iddia edilmemiş ve kanıtlanmamış olduğu gerekçesiyle; şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğinden istinaf başvurusunun esastan kabulüne ve şikayetin reddine karar verilmiştir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcra takip dosyasındaki tebligatın usulsüzlüğü açık iken, ilk derece mahkemesinin sadece gecikmiş itiraz hususunda değerlendirme yaptığını, geçikmiş itirazın usulsüz tebliğden kaynaklı olduğuna dikkat etmediğini gecikmiş itiraz hususunu da hatalı olarak değerlendirerek, usul ve yasala aykırı olarak davalarının reddedildiğini, tebliğ tarihi olan 24.06.2020 tarihinde müvekkilinin yurt dışında olup, 10.07.2020 tarihinde kısa bir süre için yurda giriş yaptığını, Tebligat Kanununa aykırı tebliğ sebebi ile müvekkilinin dava konusu tebliğden hiçbir şekilde haberdar olamadığını, müvekkilinin itiraz süresi bakımından hiçbir kusuru olmaksızın, öğrenme tarihinden itibaren de usulsüz tebliğ ile gecikmiş itirazda bulunulduğunu, tebligat görevlisi tarafından, müvekkilinin adresine yapılan tebligat ile ilgili, tebliğ adresi kapısına bildirim yapıştırılmadan, tebligat üzerine komşu oladuğu iddiası ile yazılan kişinin hangi dairede oturduğu, komşu olup olmadığı...

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2021 NUMARASI : 2021/560 ESAS 2021/641 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2021/7388 Esas sayılı dosyası ile tarafına ödeme emri gönderildiğini, ödeme emri tebliğini eşinin alıp köye koyduğunu, kendisine vermediğini, tarafına noter ihtarı gönderilmesi gerektiğini, takipten sonradan haberdar olduğunu, bu yüzden borcuna süresinde itiraz edemediğini, usulüne uygun tebligat yapılmadığını TK 21/2 ye göre tebligat yapılması gerekirken komşuya haber verilmeden tebligatın eşine verilmesi yapılmasının ve kapıya not düşülmemesi nedeniyle gecikmiş itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini...

          UYAP Entegrasyonu