WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun 103 Davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile meskeniyet şikayetinde bulunarak icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. TK.'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1)....

M. 35 hükümlerinin dikkate almamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşkın haciz iddiasına ilişkin mahkemenin hiçbir araştırma yapmadan karar vermesinin usulsüz olduğu; TKHK'ya aykırı olarak düzenlenen yazılı senetin kambiyo senedi olmadığından dolayı süresiz şikayete tabi dava olmasının göz ardı edildiğini, mahkemenin bu hususta ihsası rey gösterdiği. takibin tedbiren durdurulmasını gerektiği belirtilerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz ve taşın haciz şikayetine ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; takip alacaklısı-davalı tarafından takip borçlusu-davacıya karşı 20/08/2021 kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluya çıkartılan ilk tebligatın iade dönmesi üzerine örnek no 10 ödeme emri 10/09/2021 tarihinde davacıya TK 21/2'ye göre tebliğ edildiği görülmüştür....

iptaline ve dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, davacı borçlunun usulsüz tebligat şikayetiyle birlikte yetkiye ve borca itiraz ederek ilk derece mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 19.08.2019 tarihi olarak düzeltilmesine, yetki itirazının kabulü ile Bakırköy İcra dairelerinin yetkisizliğine, süresi içinde talep halinde dosyanın Kırkağaç İcra Dairesine gönderilmesine karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” hükmüne yer verilmiştir....

O halde mahkemece, öncelikle borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin incelenerek, tebligatın usulsüz olduğu ve buna ilişkin şikayetin süresi içinde yapıldığı tespit edilirse, meskeniyet şikayetinin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi, şayet istem süresinde ise, tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek ipoteğin mahiyeti ve veriliş nedeni araştırılıp zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği ipotek alacaklısı bankadan sorulup tespit edildikten sonra, ödendiğinin belirlenmesi halinde, esas yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nun 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de, doğrudan resmi kuruma haciz müzekkeresi yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemeye yetkilidir. Somut olayda, alacaklı, Hatay İcra Dairesi'nin 2016/22657 E. sayılı takip dosyasından icra takibi başlatmış olup, ilgili icra dosyasından İskenderun Tapu Müdürlüğü’ne doğrudan yazı yazılarak, borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulmasının istendiği, 14/12/2016 tarihinde taşınmaz üzerine haciz şerhi işlendiği görülmüştür....

    İcra Müdürlüğünün 2016/11044 esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, müvekkile ait “Bursa İli Yıldırım İlçesi Kazımkarabekir Mah. 3101 Ada 4 Parsel zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm” üzerine haciz konularak mahcuz malın satışı için taşınmazın kıymet takdiri yapıldığı, kıymet takdir raporunun muhtara tebliğ edildiği ve tebligattan vekil edenin dava tarihi itibari ile haberinin olduğunu beyan ederek, müvekkili adına çıkarılan 103 davetiyesi tebliği ile kıymet takdir raporu tebliğinin usulsüzlüğünün tespiti ile usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, meskeniyet şikayeti ile haczedilemez mal uygulanan haczin kaldırılmasına karar verilmesi talebinin ile kıymet takdirine itirazlarını anlatan nedenlerle davanın kabulü ile tebligatın usulsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Dairesinin 2008/5303 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 28/07/2008 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 816.569,86 YTL'nin tahsili için takip başlatıldığı, davaya konu taşınmaza 05/01/2017 tarihinde haciz konulduğu, 29/12/2017 tarihinde satış talep edilerek aynı gün 2.000,00 TL satış avansının yatırıldığı, davanın 10/10/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı T5nın davacı hakkında vergi, kültür tabiat varlıkları koruma kanunu katkı payı ve ecrimisil alacağı için 6183 sayılı yasa uyarınca takip yaptığı, davacıya 21/05/2009 tarih 203374 takip nolu ödeme emri gönderilip tebliğ edildiği, itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiği, ödeme yapılmayınca 19/10/2009 tarihinde taşınmaz üzerine haciz konulduğu, haciz işleminin davacıya 10/11/2009 tarih 6596 sayılı yazı ile bildirildiği anlaşılmıştır....

    Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emirlerinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkin ise de; usulsüz tebligat şikayetleri nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmesi ile açıklık kazanacaktır. Bu durumda, mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan aynı mahkemenin 2015/159 E. - 2015/213 K. sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla, borçluların karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir. SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.03.2017 tarih ve 2016/12825 E. - 2017/4168 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/16775 esas sayılı dosyasından haciz müzekkeresi ile doğrudan haciz konulduğundan yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince, söz konusu taşınmaza ilişkin meskeniyet şikayetini inceleme yetkisi, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu Ankara İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. Yukarıda belirtildiği üzere söz konusu yetki kuralı kesin yetki olduğundan davalının yetki itirazında bulunmasına gerek olmayıp mahkemece re'sen gözetilir. O halde mahkemece, davacının meskeniyet şikayetinin bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi gerekirken meskeniyet şikayetinin esası incelenerek karar verilmesi isabetsiz olduğundan HMK'nın 353/(1)-a-4. maddesi gereğince dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu