Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tahkikatta muhatabın adresten kesin olarak ayrıldığının ya da öldüğünün veya tebligatın, tebliğ evrakında belirtilen tarihten önce yapılamayacağının anlaşılması halinde Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinin 2., 3., 4. ve 5. fıkraları gereğince işlem yapılacaktır.Bu itibarla; Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek, Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesi gereğince muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği “tevsik edilmeden”, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu yönündeki şikayeti ile birlikte takibin iptalini talep etmiş, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin reddine diğer şikayetlerinin ise süreden reddine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10 maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhataba bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasanın 3.maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise...

    O halde mahkemece, öncelikle borçlu vasisinin usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse, istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının araştırılması ve şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, Gerekçeli Karar başlığında; “Davacı” olarak,... vasisi, bir başka ifadeyle...’in yasal temsilcisi olduğu belirtilmeksizin ... ismine yer verilmesi doğru bulunmamış, ancak mahkemesince düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayetine dayalı olarak icra müdürlüğü tarafından takibin kesinleştirilmesi işleminin ve hacizlerin kaldırılması talebinden ibarettir. Şikayete konu Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2020/2116 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davalı tarafından T1 ve Ticaret Şirketi aleyhine 06.11.2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibe ilişkin ödeme emrinin Hacılı mahallesi Ketenlik sokak no:31/1 Kavak/Samsun adresine gönderildiği ve iade geldiği, alacaklı vekili tarafından 19.11.2020 tarihinde TK'nın m.'...

      tebligat şikayeti olmadığı gibi 3....

      yapılmadığını, dolayısıyla yasal hakkı olan itiraz hakkının elinde alındığını, hesabında bulunan bloke nedeniyle sıkıntı yaşadığını, usulsüz tebligat nedeniyle yapılan icrai işlemlerin iptaline, Ziraat Bankası Kocaeli Şubesindeki hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; tebligatın taraflarında bilinen en son adrese yapıldığını, borçlu şirketin unvanının değiştiğini, yine faaliyet adresinin değişmesi üzerine gönderilen faaliyet adresinin yazısına istinaden tebligat kanunun 35. Maddesine göre tebligat çıkarıldığını, borçlu şirket tarafından kanuni süresi içinde itiraz edilmediğini, taraflarınca talep doğrultusunda haciz aşamasına geçildiğini, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf incelenmesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talep doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini hacizlerin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmişlerdir. İstinafa konu kararın usulsüz tebligat şikayeti olduğu, davacı vekili beyanında ödeme emri tebliğ tarihinin 18/02/2019 tarihi olarak karar verilmesini talep etmiş, dosya üzerinden yapılan incelemede, davacı şirkete yapılan ödeme emri tebligatının ödeme emrinde yazan Mimar Sinan Mah. Bosna Cad. Çolpan Sok....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrinin iptali ve takibe konu senetlerin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptali istemiyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, kısmen reddine, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin 17.10.2016 olarak düzeltilmesine, diğer itirazların hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; borca itirazları ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, usulsüz tebligat ve geçersiz senetle yapılan takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise...

          İcra Müdürlüğü’nün 2020/5924 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış olup, müvekkili tarafından söz konusu takibe 21.08.2020 tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz edildiğini, söz konusu itiraz nedeniyle bu sefer yetkili Düzce İcra Müdürlüğü’nün 2020/12249 sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, doğrudan müvekkilinin mernis adresine tebligat çıkarıldığını, tebligatın iade gelmesi sonrasında ise, Tebligat Kanunun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılarak dosyanın kesinleştiğini, müvekkilinin, hesaplarına ve malvarlığına bloke konulmasıyla durumdan 24.02.2021 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, iş bu dosya kapsamında yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, dosyada müvekkilinin bildirmiş olduğu ve bilinen son adresine değil, doğrudan mernis adresine tebligat çıkarılması ve iade geldikten sonra da Tebligat Kanunun 21/2.maddesi gereğince tebligat yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek tebligatın usulsüzlüğünün...

          UYAP Entegrasyonu