WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, çekin kambiyo vasfının bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti incelenmeksizin icra takibinin itiraz eden borçlu açısından iptaline karar verildiği görülmektedir....

    , ancak usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin ......

      İcra Müdürlüğü'nün 2018/6960 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan, usulsüz tebligat şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 07/07/2021 olarak düzeltilmesine, davacının malları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına, davacının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, usulsüz tebligatın iptaline karar verilmesi gerektiği ayrıca dosyada zamanaşımı gerçekleştiğinden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

      Mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verildikten sonra işin esasına girilmesi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun şekilde usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin hüküm kurulmaması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile şimdilik diğer yönler incelenmeksizin mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ve diğer talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek ayrıca imzaya ve borca da itiraz etmiş, mahkeme, usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapmaksızın, imzaya itirazın esasını inceleyerek itirazın reddine karar vermiştir....

            Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. Somut olayda, davacı borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde; borçlunun tebliğ anında söz konusu adreste bulunup bulunmadığı tespit ve tevsik edilmeksizin doğrudan birlikte oturduğu belirtilen yakınına yapılan tebliği işleminin, Tebligat Kanununun 16 ve İlgili Yönetmeliğin 25. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüz olduğu aşikardır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibi kendi başına yürüttüğünü, vekile tebliğin zorunlu olduğunu bilmediğini, vekile tebliğ zorunluluğunun bulunmasının asile tebligat lüzumunu ortadan kaldırmayacağını, asile tebligat yapılmış olmasının da takibi geçersiz kılmayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamların icrası yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ile icra emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 3. Genel İcra Dairesinin 2023/81057 esas (eski esas Adana 7.İcra Dairesinin 2021/2070) sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı Maide Bıldırcın tarafından borçlu T1 hakkında 02/03/2021 tarihinde ilamların icrası yoluyla 15.000,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, icra emrinin borçlu asile 23/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 03/08/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

            İcra Müdürlüğü'nün 2020/5392 Esas sayılı dosyasında aleyhine başlatılan takipten 09.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılmadığını, tebligat parçasının okunamadığını okunaksız kaşe ile basılı matbu yazı karalanıp başka bir kaşe basıldığını, tebliğ eden posta memurunun isminin okunamadığını, adreste bulunmama sebebinin araştırılmadığını, kendisine haber vermek üzere tebliğden en yakın komşu, yönetici, .... gibi şahısların bilgilendirilmediğini, usulsüz tebligat nedeniyle ıttıla tarihinin 09.10.2020 olarak düzeltilmesi ile borca /faize ve yetkiye itirazla hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borçlu adına çıkartılan tebligatların usulüne uygun tebliğ edildiğini, tebliğ gününde borçlunun şehir dışında olduğunu mazbata üzerindeki çizimin borçlu tarafından yapılmış olabileceğini beyanla talebin reddini istemiştir. III....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 01/11/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesinde; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır", Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57/4. maddesinde ise; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından ana statü, sicil ve tüzük ve kuruluş senedi gibi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır" düzenlemeleri, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesinin gerekçesinde; "......Maddenin dördüncü fıkrası, tüzel kişiler bakımından özel ve açık bir düzenleme getirmektedir. Tüzel kişilerin adreslerinin, bir sicil veya resmi kayıtta belirli olması sebebiyle meçhul olması düşünülemez....

              UYAP Entegrasyonu