Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.).Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Eş söyleyişle, henüz ortada usulüne uygun olmayan bir tebligat dahi bulunmazken böyle bir tebligatın gönderileceği öğrenilmiş olsa bile bu şekilde sonraki bir tarihte yapılacak tebligata ittıla edildiğinin kabulüne olanak yoktur. Usulsüz tebligatın yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte gerçekleşen ittıla ile ancak bu tebligat geçerli sayılabilecektir. Diğer taraftan, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1 maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....
çıkarılması talep edildiği bu talep üzerine 21/2 ye göre çıkarılan tebligat aynı konutta adrese teslim edildiği PTT sorgulamasından tespit edilmişse de bu tebligatın davacıya ve aynı konutta yakınına yapılmadığı, muhtara yapılan tebligatın usulsüz şekilde aynı konutta yakına teslim şeklinde şerh yazılmış olmakla bu tebligatın da usulsüz olduğunu, 3. haciz ihbarnamesinde ilk çıkarılan tebligat iade edildiğine dair mazbata daireye gelmeden 21/2 göre tebligat çıkarıldığı, bu tebligatın da usulüsüz şekilde tebliğ edilmiş olduğunu, mahkemece verilen kararda 2. ve 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 15/11/2021 tarih, 2021/752 Esas ve 2021/718 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Davacı şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, davacı T2 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile İstanbul 18....
GEREKÇE:Dava ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK'nun 35. madde gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekir (Yargıtay 12. HD'nin 24.09.2020 tarihli, 2020/3794 E, 2020/7551 K. sayılı içtihadı). T.K. 32. maddesi gereğince usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise de geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şirket vekili, icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebilgatının usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emrinden 08.06.2016 tarihinde haberdar olduklarını beyanla usulsüz tebligatın iptalini talep ettiği, mahkemece, T.K'nun 35/4. maddesine göre; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile tüzel kişiler bakımından resmi adresleri esas alınır ve bu madde hükmü uygulanır" hükmü gereğince ticari ikamet adresine tebligat yapıldığından tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca...
Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" denilmiştir. Bu yönetmeliğe göre 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur....
İstinaf Sebepleri Alacaklı, takip dosyası kapsamında usulsüz bir tebligat bulunmadığı, gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı nedeniyle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Tebligat Kanununa ve yönetmeliğe uygun olarak şikayete konu tebliğde, muhatabın adreste bulunmama sebebinin ne şekilde tespit edildiği anlaşılamadığı, bu durumda, yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerektiği, öte yandan davacı tarafın, takibin durdurulması yönündeki talebinin, usulsüz tebligat şikayetinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerektiği, takibin durdurulmasına yönelik iddiaların, icra müdürlüğünce değerlendirileceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....
olarak kesinleştiğini, icra müdürlüğünün müvekkili hakkında yapmış olduğu takibi usulsüz olarak kesinleştirmiş olması sebebiyle yapılan bütün işlemlerinin kaldırılması gerektiğini, müvekkili şirketin KEP adresinin olması sebebiyle de, normal yolla TK M 35 göre tebligat yapılması usulsuz olduğunu, bu nedenlerle ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan ve takip taraflarınca 17.09.2021 tarihinde öğrenilmiş olduğundan tebligat tarihinin 17.09.2021 olarak düzeltilmesine ve müvekkilinin hakkında yapılan takip usulsüz olarak kesinleştiğinden takibin teminatsız olarak öncelikle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12. HD'nin 31.05.2021 tarihli, 2021/1917 E, 2021/5694 K. sayılı içtihadı). Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 8....
Şikayete konu tebligat tarihinden önce, borçlu şirketin ticaret sicil adresine çıkarılıp tebliğ edilmeden iade edilen tebligatın; "muhatap firma tanınmıyor" şerhi ile iadesi usulsüz olup, bu tebligat esas alınarak TK'nun 35/4. maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Davacı adına TK 35'e göre yapılan tebligat usulsüz olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 5....