GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Akşehir İcra Dairesi'nin 2021/1841 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin ve icra takibinin iptali gerektiğini, Akşehir İcra Müdürlüğü tarafından ödeme emrine takip dayanağı eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, aynı zamanda usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin müvekkilinin tebliğden haberdar olma tarihi olan 09.11.2021 tarihi olarak nazara alınması gerektiğini, dosya içerisindeki mevcut tebligatın usulsüz olduğunu kabul edilmediğini, söz konusu tebligatın incelenecek olursa İcra Dairesi tarafından yapılan ilk tebligatın olduğu ancak Tebligat Kanunu'nun 21....
usulsüz olduğunu, postacının ilk gönderilen tebligatta araştırma görevini yerine getirmediğini, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunu, ilk tebligat esas alınarak yapılan ikinci tebligatında bu nedenle usulsüz kabul edilmesi gerektiğini, yine TK nun 21/2 maddesine göre çıkartılacak tebligatta mavi zarf kullanılması gerekirken kullanılmadığını, ödeme emrinde icra müdürlüğünün IBAN numarasının bulunmasının gerektiğini, bulunmamasının ödeme emrinin iptali sebebi olduğunu beyan ile istinaf taleplerinin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
olarak kesinleştiğini, icra müdürlüğünün müvekkili hakkında yapmış olduğu takibi usulsüz olarak kesinleştirmiş olması sebebiyle yapılan bütün işlemlerinin kaldırılması gerektiğini, müvekkili şirketin KEP adresinin olması sebebiyle de, normal yolla TK M 35 göre tebligat yapılması usulsuz olduğunu, bu nedenlerle ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan ve takip taraflarınca 17.09.2021 tarihinde öğrenilmiş olduğundan tebligat tarihinin 17.09.2021 olarak düzeltilmesine ve müvekkilinin hakkında yapılan takip usulsüz olarak kesinleştiğinden takibin teminatsız olarak öncelikle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kısım Mahallesi, Boğazköy Cad. 47/9" adresine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, tebligat parçası üzerinde muhatabın adresinin MERNİS adresi olduğundan TK 21. Maddesine göre tebligat yapılması gerektiği hususunun şerh düşüldüğü ve TK 21/2 maddesine göre ödeme emrinini 17/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı takip borçlusunun mernis adresine çıkartılan tebligatın bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese TK 21/2 maddesine göre usulüne uygun tebligat yapıldığı, tebligat yapılacak adresin mernis adresi olduğu ve TK 21. Maddeye göre tebligat yapılması hususunun tebligat parçası üzerine şerh düşüldüğü, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
dahi belli olmayan borç muhtırasına ilişkin usulsüz bir tebligattan haberdar olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyası kesinleşmeden yapılan tüm icrai işlerin iptali ile hacizlerin fekkini, haksız olan alacaklı-davalının aleyhine asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...
Aile Mahkemesinin 2017/846 E. sayılı dosyaları ile devam eden Tapu İptali ve tescili davaları bulunduğunu, söz konusu tahliye işlemi bu yönüyle usulsüz olup takibin iptali gerektiğini, tahliye talepli icra takibinde yapılan tebligat usulsüz olup usulsüz tebligat esas alınarak açılan tahliye davası da usulsüz olduğunu, İstanbul Anadolu 24....
A.Ş şeklinde yazıldığını, gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, davalının TK 35 maddesine göre tebligat yapılmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini, 16.05.2018 tarihli TK 35 tebligatı ile takibin usulsüz şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin usulsüz yapılan tebligattan 16.05.2019 tarihinde gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu öğrenmesi ile haberdar olunduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, çek üzerindeki imzaya müvekkil şirket yetkililerinin eli mahsulü olmadığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu bildirmiş, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile tebliğe 16.05.2019 tarihinde muttali olduklarının tespiti ile usulsüz tebligat talebinin kabulüne, imzaya itiraz ve takibe ve borca yönelik sair itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, davalının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Usulsüz tebligat şikayetinin HMK 114- h maddesi uyarınca davacının hukuki yararı bulunmadığından usulden reddine, davacının icra emrinin ve takibin iptali taleplerinin reddine, İİK.nun 149. maddesinde icra inkar tazminatı öngörülmediğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Dairenin 04.06.2012 tarih ve 2011/6329 Esas, 2012/5198 Karar sayılı geri çevirme yazısıyla davalı...’a yapılan hükmün tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu bu nedenle 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun bir biçimde hükmün tebliğine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi gereğince yapılan tebligatın yine usulsüz olduğu 07 ibaresinin ne anlama geldiğinin anlaşılamadığı, kapalı olması nedeniyle muhatap isim ve imzadan imtina ettiğinin açıklandığı verilen meşruatta komşusunun isim, soy isim ve imzasının bulunmadığı, evrakın mahalle muhtarına bırakıldığı ancak muhtarın isim, soy isim ve imzanın da olmadığı ve yapılan tebliğin usulsüz olduğu belirlenmiştir. Dava dilekçesi ve diğer tebligat parçalarının da usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmıştır....