B2 Blok 6A/2 Esenyurt/İstanbul adresine tebligat çıkarılmasının talep edildiğini, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde tebligatın yapılma usulünün açıklandığını, bu madde uyarınca müvekkilin önce bilinen adresine, bu adrese tebligatın yapılamadığının anlaşılması halinde adres araştırması ile mernis sisteminde kayıtlı adresine tebligat gönderilmesi gerektiğini, ancak icra dosyasında, davacı müvekkilinin mernis adresinin sorgulanmadığını ve bilinen adresinden sonra mernis adresine tebligat çıkarılmadığını, yine çıkartılan tebligat zarfının da usulsüz olduğunu, müvekkili adına çıkartılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle takibi öğrenme tarihinin 06/11/2020 olarak kabulü ile icra emrinin ve takibinin usulsüz tebligat neticesinde konulan hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sanığın bildirdiği adresin yetersiz olması nedeniyle tebliğ edilememesi üzerine, soruşturma aşamasında bildirdiği adresten farklı bir adrese Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, söz konusu adresin sanığın dosyada bildirdiği bir adres olmaması ve bu adrese daha önce yapılmış usule uygun bir tebligatın bulunmaması nedeniyle, gerekçeli karara ilişkin tebligat usulsüz olduğundan, sanığın temyiz talebi süresinde kabul edilerek ve temyiz talebinin reddine ilişkin 05.02.2018 tarihli ek kararın kaldırılması sureti ile yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat nedeniyle takip kesinleşmediğinden haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Tüzel kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. İİK'nın 78. maddesi, "ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı refolunduktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir" hükmünü içermektedir....
.-25743K. 03.11.2014 tarihli bozma ilamının kaldırılmasına oybirliğityle karar verilerek temyiz incelemesine geçildi;Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı şikayetçinin, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, takip talebi ve ödeme emrinde borçlunun ... olarak gösterildiği, alacaklının 12.06.2012 tarihinde şikayete konu icra dosyanına başvurarak; “borçlu ... firmasına gönderilen faturalar Şirket adına ... isimli kişi tarafından teslim alınmış olup bu kişi aynı zamanda ... Inşaa Donatım Turizm Denizcilik Ticaret Ltd.Şti'nin 01.01.2012 tarihinde en büyük hissedarı ve müdürü, ... isminin Türkçe karşılığının ......
usulsüz tebligat şikayetinin kabul kararının kesinleşmediği gerekçesi ile reddedildiğini ileri sürerek usul ve yasaya aykırı icra müdürlüğünün 13/09/2018 tarihli kararının iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin istinaf talebi üzerine bölge adliye mahkemesi kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile hacizlerin geçerli olup olmadığının usulsüz tebligat şikayetinin kabul kararının kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine hükmedildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmektedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetki itirazı ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 1....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/16316 esas sayılı (eski no 2015/33380) dosyasında başlatılan takipten 07/05/2019 tarihinde haberdar olduklarını, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, 08/04/2016 tarihli tebligat parçasının fotoğrafından açıkça anlaşılacağı üzere tebligat üzerinde iki farklı tebliğ usulünü gösterir kaşe bulunduğunu, hangi maddeye göre tebligat yapıldığının açık ve kesin olmadığını, ayrıca farklı kaşelerin hangisi esas alınırsa alınsın tebligatın TK 12 ve 13 maddelerine uygun olmadığını, icra dosyasının icra müdürlüğü nezdinde bir şekilde kaybolduğu ve bulunamadığı, bu kapsamda icra müdürlüğü tarafından dosyanın usulsüz bir şekilde ihya edildiğini ve dosyanın yeniden oluşturulduğunun anlaşıldığını, dosya içerisinde alacaklı vekilinin 18/04/2019 tarihli talebinden önceki işlem ve belgelerinin bir kısmının fotokopilerinin yer aldığını, icra müdürlüğünün yetkisi olmamasına rağmen ve tarafların herhangi bir talebi olmamasına rağmen dosyayı usule aykırı olarak ihya ettiğini söyleyerek...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca süreden reddine, 03/02/2020 tarihli memur işlemine yönelik şikayetin ve banka hesabındaki haczin kaldırılması talebinin esastan reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2022/78 ESAS 2022/243 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz, Hacizlerin Kaldırılması Talebi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/231118 sayılı dosyasından yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin murisi olan annesinin hisselerine konulan haczin kaldırılmasını ve icra dosyasından taraf olarak silinmesini talep etmiştir....
o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....